Emir Turam

Tekel antrenörü Serdoğan Ersözlü'nün maçtan önceki, "Efes'le oynamak çok zevkli olacak" açıklamaları Tekel'in güçlü rakibine kolay teslim olmayacağını gösteriyordu.

F.Bahçe'nin sahaya çıkan beşi aslında Ülker'e - ve ligde herkese - kafa tutabilecek kapasitedeydi. Pota altında Umut ve Harvey ile iki güçlü pivota sahiptiler, Mark Dickel'in tartışılmaz oyun kuruculuğu altında yüksek skor gücüne sahip iki kanat oyuncusu Erdal ile Mike Jones beşliyi tamamlıyordu.

Sporun rekabetçi yapısı içinde ister istemez yer alan iddialaşmalar ve "Benim takımım seninkini yener" türünden tatlı çekişmelerin, spor heyecanının daha geniş kitleler tarafından paylaşılmasına yol açtığı bir gerçektir.

Ülkerspor çok iyi dış hücum oyuncularına sahip olan, ancak bu kadar iyi oyuncunun bir araya gelmesinde yaşanan uyum sorunları yüzünden potansiyelini bir türlü sahaya yansıtamayan ve yıldızları savunmayı sevmediği için özellikle bu alanda yetersiz kalan, bu arada Blair'in kötü bir sezon geçirmesi yüzünden zaman zaman pota altında sıkıntı çeken bir görüntü çizdi sezon boyunca.

Spordan Sorumlu Devlet Bakanımız ve Başbakan Yardımcımız Sn. Mehmet Ali Şahin'in önderliğinde geçen ay TBMM'den geçirilen spor federasyonlarının bürokrasinin kısıtlamalarından kurtulup yıllardır geciktirilmiş atılımı yapmalarını sağlayacak Özerklik Kanunu, Türk sporu açısından bir dönüm noktası oldu.

TBL'de ilk üç sıra zaten kesinleşmişti ancak 4.-5.lik için ve play-off'a son sırada girecek takım olmak için sıkı bir mücadele yaşandı.

Normal sezonun son haftasına girdiğimiz TBL'de play-off öncesi taşlar yerine oturdu.

TBL maçlarının dışında Bursa'da Bayanlar Türkiye Kupası Finallerinin, İzmirde de FIBA Kupası Dörtlü Finali'nin oynanmasıyla Türk basketbolu adına hem saha içinde, hem de saha dışı organizasyon alanında oldukça faal bir haftayı geride bıraktık.

Avrupa Kulüpler kularından birini almaya uzun zamandır bu kadar yakın olmamıştık.

Kağıt üzerinde favori olmak kolay değildir. Belki de sırf bu yüzden iki hafta önce gereksiz bir maç kaybeden Efes için kalan bütün maçların kazanılması gereken çetin sınavlar haline gelmişti.

Ligde üst sıraları ilgilendiren karşılaşmalarda olduğu kadar, alt sıraları ve düşme hattını ilgilendiren karşılaşmalar itibarıyla da heyecanlı bir haftaydı.

Aras Kargo'nun sponsorluğunda başarılı bir sezon geçiren İTÜ, istikrarsız bir sezon geçiren Ülker karşısında galibiyet hesapları yapmaktaydı.

Efes, Union Olimpija karşısına ikinci deplasman galibiyetini almak ve dörtlü final yolunda avantaj yakalamak için çıktı. Son haftalardaki form durumları ve özellkle de savunma başarıları deplasmanda olmasına rağmen Efes'i favori kılıyordu.

Play-off dönemi yaklaşırken ligin dengeleri yavaş yavaş oturmaya başladı. Son hesaplaşmalar ise çekişmeyi arttırıyor. Nitekim Efes maçı haricindeki bütün karşılaşmalar çekişmeli geçti ve yakın skorlarla bitti.

Beşiktaş ve Ülker arasındaki ikincilik mücadelesinde kozların paylaşılması ve TBL'deki dengelerin oluşması açısından oldukça önemli bir haftayı, Ülker'in zaferiyle geride bıraktık.

Coach değişikliğinden sonra toparlanan ve başarılı oyuncusu Pelle ile birçok takıma kafa tutan Tekel, ilk periyodu önde götürmesine rağmen ilerleyen dakikalarda Efes karşısında tutunamadı.

Basketbolda hakikaten büyük bir çekişme yaşanıyor. Bu haftaki 7 maçın belki de hepsinde iki taraflı sonuç alınabilirdi; bütün neticeler çetin mücadeleler sonucunda elde edildi.

Uzunca bir süredir iyi oynayan ve maç kazanan, ancak geçtiğimiz hafta Avrupa Ligi'nde bir sarsıntı yaşayan Efes'le uzun bir sıkıntı dönemini atlatıp son 2 haftadır çıkışa geçen Ülker arasındaki mücadele ligin zirvesindeki denge açısından büyük önem taşıyordu.

Lider Efes, ilk yarısında istediği üstünlüğü sağlayamasa da, sezonun ilk haftalarının flaş takımı Tuborg karşısında 3. çeyrekte farka gitti.

Basketbolda kan değişikliği bazen işe yarıyor, nitekim ilk yarının akabinde bazı takımlarımızda yapılan coach değişiklikleri şimdilik yaralara merhem olmuş gözüküyor.