Emir Turam

Ligin zirvesinde Efes'in konumunun kesinleşmesiyle ilgi alt sıralardaki mücadeleye kaydı. Bilindiği gibi gelecek yıl ligde takım sayısının artacak olması sebebiyle en alttaki iki takım doğrudan küme düşmüyor, İkinci Lig'in 3. ve 4. ekibiyle 'play-out' oynuyorlar. Kimin play-out oynayacağıyla ilgili düğüm ancak bu haftaki son maçlardan sonra çözülecek. İTÜ Tuborg'u, Banvit de G.Saray'ı yendiği taktirde ligde kalacak. G.Saray'ın Banvit'i en az 10 sayılık farkla yenmesi gerekiyor.

TBL'nin bu sene yükselen rekabet seviyesi normal sezonun son virajlarına girilirken gerilime ve çeşitli tepkilere neden oluyor. Play-off öncesi son kozlar paylaşılırken, neredeyse her yenilen takım maçtan sonra karşılaşmanın yönetim performansına ya da ligin başka yerleşik standartlarına tepki gösteriyor.

Efes'in Ülker'i devirmesiyle ligin üst sıralarındaki durum aşağı yukarı kesinleşirken, alt sıralardaki belirsizlik sürüyor. G.Saray'ın ve İTÜ'nün kazandığı haftada maçlarını kaybeden, ancak onlarla birlikte 30'ar puanla sıralanan Banvit ve Tekel arasında müthiş bir mücadele yaşanıyor. Bu hafta kaybeden Büyük Kolej ise 29 puanla yarıştan kopuyor gibi.

Geçen yıl İstanbul'da oynanan Dörtlü Final'in hem ev sahibi, hem de önemli ekiplerinden biriydi F.Bahçe Bayan Basketbol Takımı. Sahada işler istedikleri gibi gitmese de - üçüncülük maçını az farkla kaybedip 4. olmuşlardı - kulüp tarihindeki önemli başarılardan birine imza atmışlardı.

TBL'de bu sene rekabet gerçekten arttı; alt ya da üst sıralar olsun puanlar aslanın ağzında ve galibiyet, kim olursa olsun bütün takımlar için mücadele etmeyi gerektiriyor.

NBA internet sayfasına uğrayan ziyaretçilerin yüzde 40'ının ABD dışı ülkelerden gelmesiyle ticari kaygıların yönlendirdiği karar verme süreci son birkaç yıl içerisinde NBA'i dünyaya açıverdi.

Çok sayıda FB taraftarının doldurduğu Abdi İpekçi'de ışıklı ve sesli gösteriler enerji dolu ortamı tamamlıyordu, bir de karşılıklı küfürler ve patlayıcılar olmasa... Beşiktaş taraftarlarının Fenerbahçe başkanına küfürleri her türlü tahammül sınırını zorluyordu.

F.Bahçe ve Beşiktaş takımları lig ve Avrupa Kupası play-off turu maçları yüzünden çok yoğun bir dönem yaşıyor. Her iki takımın da zirve mücadelesinde geri düşmesiyle Efes ve Ülker arayı açarken, ligin alt sıralarındaki mücadele giderek kızışıyor.

Türkiye Basketbol Ligi'nin iki güzide takımı, FIBA Avrupa Ligi'nin de iki favori takımı olarak Dörtlü Final mücadelesindeydi.

İlk yarıda F.Bahçe'ye yenilen Efes, ikinci maçı farklı kazanarak hem olası bir play-off eşleşmesi için durumu eşitledi, hem de adeta güç gösterisi yaptı.

Ermal'in Arnavutluk'ta yetişmiş olmasının getirdiği sert iklime alışık dağcı ve savaşçı kimliği ile Bahama Adaları'nın sakin yaşam temposundan yetişme Harvey arasındaki pota altı mücadelesinin Ermal lehine gelişen dengesi, Efes'in sert savunmasında iki takım arasındaki kapışmanın geneline yayıldı.

İki takım arasındaki belirgin kapasite farkı sonuca yansıyınca Ülker, İTÜ karşısında umduğundan da kolay bir galibiyet aldı. Ülker pota altı zaten ağır basıyordu, bir de bordo-beyazlıların vasat savunması karşısında rahat top çevirip isabetli atışlar bulunca, yakaladıkları yüksek skorun etkisiyle farka gittiler. Serkan'ın skorer oyunu ve Ersan'ın her geçen gün düzelmesi sevindirici.

Beşiktaş - F.Bahçe karşılaşmasının iki takımın FIBA Avrupa Ligi'ndeki zorlu play-off turu nedeniyle ertelendiği haftada 6 karşılaşma oynandı.

İyi savunma yapan ve elindeki oyuncuların büyük bölümünden özellikleri oranında faydalanarak mücadeleci bir basketbol oynayan Darüşşafaka, ilk yarıya kıyasla büyük aşama kaydetmiş durumda.

İzmir'de hakikaten mükemmel bir basketbol ortamı oluyor. Atatürk Salonu'nu ağzına kadar dolduran Karşıyaka seyircisi takımlarına önemli bir destek potansiyeli sağladıkları gibi, hedefleri olan bir yönetim için bulunmaz bir pazarlama potansiyeli de oluşturuyor.

Ligin zirvesini kovalayan F.Bahçe ile ligin alt sıralarında yer alan Darüşşafaka karşılaşmasının normal sonucu sarı-lacivertlilerin kazanmasıydı.

Ligin ikinci yarısı başladı ve takımlar arasındaki kıyasıya mücadele kaldığımız yerden devam etti. Yeni teknik yönetimin getirdiği motivasyon ile beklenenin üzerinde bir performans gösteren Tekel, henüz ikinci periyodda farkı 10 sayının üzerine taşıyarak Efes'e maçı kolay kazanamayacağını hissettirdi.

Bizim için bir kaç açıdan önemli bir sınava hazırlanıyoruz. Öncelikle Türk Bayan Basketbol'nun bugüne kadar düzenlenen en büyük organizasyonunu gerçekleştireceğiz: Eurobasket2005 Avrupa Bayanlar Basketbol Şampiyonası.

Efes'in son iki maçını kaybetmiş olması - ki bunlardan biri Büyük Kolej karşısında kimsenin aklına gelmeyecek bir yenilgiydi - temsilcimizin ritmini etkilemişti şüphesiz, ama yine de düşük bütçeli, vasat kadrolu, mütevazi Prokom karşısında (Polonya milli takımı Avrupa Şampiyonası finallerine kalamadı) daha rahat kazanmamız gereken bir maçtı.

TBL'in ilk yarısı heyecan dolu bir hafta sonrasında geride kaldı. 11'er galibiyetle sıralanan ilk üç takımın (Efes, Beşiktaş ve Ülker) hemen arkasında 10 galibiyetli F.Bahçe'nin yakın takibi yaşanan çekişmenin büyüklüğünü ortaya koyuyor. F.Bahçe'nin hiç hesapta olmayan İTÜ mağlubiyeti olmasaydı ilk dört takım aynı galibiyet sayısına ulaşıp ancak averajla belirlenebilecekti.