Çin'den dünyayı şaşırtan açıklama: Tayvan ile diyaloğa hazırız, ama şartlı

Kaynak: Dış Haberler
- Güncelleme:
Çin'den dünyayı şaşırtan açıklama: Tayvan ile diyaloğa hazırız, ama şartlı
Dünya Haberleri  / Dış Haberler

Çin, Tayvan ile diyaloğa açık olduğunu açıkladı. Ancak bu diyalogun "Tek Çin" ilkesi temelinde ve yeniden birleşme hedefiyle sınırlı olacağı vurgulandı.

Pekin yönetimi, yıllardıır kriz yaşadığı Tayvan ile iletişim kurmaya hazır olduğunu duyurarak uluslararası kamuoyunu şaşırttı.

Çin, Salı günü yaptığı resmi açıklamada Tayvan ile "diyaloğa girmeye istekli" olduğunu bildirdi. Ancak Pekin bu diyaloğun, sadece "Tek Çin" ilkesi temelinde ve yeniden birleşmeyi hedefleyen bir çerçevede mümkün olabileceğinin altını çizdi. 

Çin Devlet Televizyonu CCTV’ye konuşan Pekin'in Tayvan İşleri Ofisi Sözcüsü Chen Binhua, “Tek Çin ilkesi temelinde, anavatanın yeniden birleşmesini teşvik etmekle ilgili konularda diyaloğa girmeye hazırız” ifadelerini kullandı.

"ŞARTIMIZ VAR"

Açıklama, Tayvan lideri Lai Ching-te’nin görevindeki ilk yılını kutladığı dönemde geldi. Lai, Pekin ile iletişim kanallarının açık kalması gerektiğini söylemişti. 

73 YILDIR BİTMEK BİLMEYEN KRİZ

Pekin, Tayvan'ı kendi toprağının ayrılmaz bir parçası olarak görürken, Tayvan ise fiili bağımsızlığını sürdürüyor. Son yıllarda Tayvan üzerindeki askeri baskıyı artıran Pekin yönetimi, Ada'nın ana kara ile yeniden birleşmesi için gerekirse güç kullanımını dışlamayacağını vurgulamıştı.

Çin'den dünyayı şaşırtan açıklama: Tayvan ile diyaloğa hazırız, ama şartlı - 1. Resim


BATI PASİFİK'İN STRATEJİK "DARALMA NOKTASI"

İkinci Dünya Savaşı’nın sona ermesinin ardından Japon işgalinden kurtulan Tayvan, Çin Cumhuriyeti yönetimine bağlandı. Ancak kısa süre sonra Çin’de patlak veren iç savaşın ardından Milliyetçiler Tayvan’a çekilirken, Komünistler ana karada Çin Halk Cumhuriyeti’ni kurdu. Böylece Çin ile Tayvan arasında, günümüze kadar süren egemenlik krizi başladı.

1949’dan bu yana fiili olarak bağımsız bir yönetimle varlığını sürdüren Tayvan, Çin tarafından kendi toprağı sayılmaya devam ediyor. ABD’nin 1950’lerden itibaren Tayvan’a verdiği askeri ve diplomatik destek, krizin bölgesel olmaktan çıkıp küresel bir güç mücadelesine dönüşmesine yol açtı.

Üç Tayvan Boğazı krizi, BM’deki temsil tartışmaları ve Çin’in "Tek Çin" ilkesi temelindeki diplomatik baskıları, taraflar arasında hâlâ resmi bir barış anlaşmasının yapılmadığı çatışmasız bir savaş halini sürdürdü. Tayvan’daki demokratikleşme adımları, bağımsızlık yanlısı siyasetçiler ve Çin’in artan askeri tatbikatları ise 2000’li yıllarda krizi daha da derinleştirdi.

Son yıllarda Çin savaş uçaklarının Tayvan'ın ilan ettiği Hava Savunma Tanımlama Sahası'na girmesi, Pekin'in askeri baskısını yeniden dünya gündemine taşıdı. ABD ise bölgedeki uçuşları "provokasyon" olarak nitelendirdi ve Tayvan'a desteğini açıkça dile getirdi.

Bugün, Çin-Tayvan meselesi yalnızca bir egemenlik sorunu değil, aynı zamanda Pasifik’te yükselen jeopolitik gerilimin en hassas noktası olarak dikkat çekiyor.

Kaynak: Dış Haberler
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...