Elon Musk örtbas mı etmek istedi? Epstein gerçekleri kopyala-yapıştırla ifşa oldu!
ABD’de Epstein dosyaları etrafında kopan sansür fırtınası yeni bir boyut kazandı. Kamuoyuna açıklanan belgelerdeki karartmaların basit kopyala-yapıştır yöntemleriyle aşılabildiğinin ortaya çıkması, “örtbas” iddialarını gündeme taşıdı. Sürecin merkezinde ise Trump yönetimiyle yakın çalışan Elon Musk yer alırken, sansür kararlarının bilinçli olup olmadığı ABD kamuoyunda hararetle tartışılmaya başlandı.
- Jeffrey Epstein dosyaları, Trump yönetimi tarafından ağır sansürlenerek kamuoyuna açıldı.
- Dosyalardaki sansürlü bölümlerin basit kopyala-yapıştır yöntemiyle kolayca kaldırılabildiği anlaşıldı.
- Sansürün, Elon Musk'ın başında olduğu Hükümet Verimliliği Departmanı (DOGE) tarafından alınan tasarruf kararlarıyla bağlantılı olabileceği iddia edildi.
- Sansürsüz belgeler, Epstein'ın istismar ağına, genç kadınlara yapılan ödemelere, sus payı ve delil yok etme iddialarına dair yeni detayları ortaya çıkardı.
- Sansür skandalı, dosyaları gecikmeli ve eksik yayımladığı için eleştirilen Trump yönetimini zor durumda bıraktı.
Reşit olmayan kız çocuklarına yönelik cinsel istismar ve fuhuş ağı kurmakla suçlanırken hapishanede ölü bulunan milyarder Jeffrey Epstein’e ilişkin dosyalar, 19 Aralık’ta Trump yönetimi tarafından kamuoyuna açılmıştı.
Belgelerin büyük bölümünün ağır sansürlenmiş olması ABD’de geniş tartışmalara yol açtı. Yayınlanan dosyaların, Epstein Dosyaları Şeffaflık Yasası’na aykırı biçimde gizlendiği iddiası gündeme taşındı.
SANSÜR KALDIRILABİLİR MİYDİ SORUSU ORTALIĞI KARIŞTIRDI
Kısa süre sonra dosyalardaki sansürün teknik olarak kaldırılabildiğinin anlaşılması, tartışmaları daha da büyüttü. Sürecin nasıl bu noktaya geldiği sorgulanırken, ABD’de dikkatler Adalet Bakanlığı ve Beyaz Saray çevresinde toplandı. Tartışmaların ardından sürecin yönetim ayağına dair sorular gündeme geldi.
OKLAR ELON MUSK’A ÇEVRİLDİ
Yaşanan sürecin merkezinde bu kez Elon Musk yer aldı.
Musk, yılın başında Trump yönetimi tarafından kurulan Hükümet Verimliliği Departmanı’nın, bilinen adıyla DOGE’nin başına getirilmişti. Kurum daha ilk günden tartışmaların merkezine yerleşti.
DOGE’nin attığı adımlar, ABD’de kamu düzeni ve devlet işleyişi üzerinde ciddi etkiler bıraktı.
Kurumun aldığı tasarruf kararları arasında Adobe Acrobat aboneliklerinin iptal edilmesi gibi hamleler de yer almıştı.
Epstein dosyalarının ağır sansürlenmiş şekilde yayımlanmasının, DOGE’nin yürüttüğü tasarruf ve belge yönetimi uygulamalarıyla bağlantılı olabileceği iddiası ABD kamuoyunda tartışılmaya başlandı.
Epstein dosyalarındaki sansürle DOGE’nin uygulamaları arasında bağlantı kurulmaya başlandı.
Sansürlenmemiş belgeler, Adalet Bakanlığı’nın potansiyel suç faaliyetlerini gizlediği iddialarını güçlendirdi.
EPSTEİN DOSYALARI, BASİT BİR KOPYALA-YAPIŞTIR YÖNTEMİYLE ÇÖZÜLDÜ
Belgelerin büyük bölümünün karartılmış şekilde yayımlanması geniş tartışmaları beraberinde getirdi. Kısa süre içinde sansürlenen bölümlerin basit yöntemlerle kolayca açılabildiği anlaşıldı.
KOPYALA-YAPIŞTIRLA SANSÜR ÇÖZÜLDÜ
Belgeler kamuoyuna sunulduktan sonra bazı internet kullanıcıları, sansürlenen paragrafları vurgulayıp başka bir belgeye kopyalayarak metinlerin büyük bölümüne ulaşabildi.
Bu yöntemle, karartıldığı sanılan ifadelerin okunabilir olduğu ortaya çıktı.
PDF ADLİ TIBBIYLA GİZLİ BÖLÜMLER ORTAYA ÇIKTI
Siber güvenlik uzmanı Chad Loder, daha gelişmiş “PDF adli tıp” yöntemleriyle ek sansürlü bölümlere ulaşıldığını paylaştı.
Ortaya çıkan belgeler arasında, Epstein’ın hücre kapısının suç mahalli bandıyla çevrili olduğu bir fotoğraf da yer aldı.
EPSTEİN’IN AĞINA DAİR ÇARPICI AYRINTILAR
Sansürsüz bölümlerde, Epstein’ın yardımcıları Darren K. Indyke ve Richard D. Kahn’ın, reşit olmayan kız çocuklarını nasıl istismar ağına dahil ettiğine dair detaylar yer aldı. Virgin Adaları’nda açılan bir hukuk davasına giren belgelere göre, Eylül 2015 ile Haziran 2019 arasında genç kadın mankenler ve oyunculara yüz binlerce dolar ödeme yapıldı. Bu ödemeler arasında, eski bir Rus mankene yıllar boyunca düzenli şekilde aktarılan yüksek meblağlar da bulunuyor.
SUS PAYI, TEHDİT VE DELİL YOK ETME İDDİALARI
Belgelerde, Epstein’ın tanıklara sus payı ödediği, kurbanları tehdit ettiği ve kamuoyuna konuşmaları halinde itibarlarını zedeleyecek haberler yaymakla korkuttuğu bilgileri yer aldı.
Ayrıca, insan ticareti ve cinsel istismar dosyalarına ilişkin delillerin yok edilmesi yönünde talimatlar verildiği ifadeleri dosyalara yansıdı.
TRUMP YÖNETİMİ ZOR DURUMDA
Yaşanan sansür skandalı, Epstein dosyalarını açıklamakta isteksiz davrandığı için eleştirilen Trump yönetimini zor durumda bıraktı. Belgelerin gecikmeli yayımlanması, Kongre tarafından belirlenen yasal sürenin aşılması ve bazı fotoğrafların dosyalardan çıkarılması tepkileri artırdı. Kaldırılan görseller arasında Donald Trump ile Epstein’ın birlikte yer aldığı bir fotoğrafın da bulunması tartışmaları alevlendirdi.
ABD Adalet Bakanlığı, Epstein dosyalarında Trump’ı hedef alan iddiaların “asılsız ve sansasyonel” olduğu yönünde açıklama yaptı. Açıklamada, 2020 seçimleri öncesinde FBI’a sunulan bazı iddiaların gerçek dışı olduğu savunuldu. Ancak kopyala-yapıştır yöntemiyle çözülen sansür, bu savunmayı gölgede bıraktı.
