Hindistan-Pakistan savaşı Türkiye’yi nasıl etkileyecek? Uzmanlar o noktaya dikkat çekti

Kaynak: Dış Haberler
- Güncelleme:
Hindistan-Pakistan savaşı Türkiye’yi nasıl etkileyecek? Uzmanlar o noktaya dikkat çekti
Dünya Haberleri  / Dış Haberler

Hindistan ve Pakistan arasında tırmanan askeri gerilim, Güney Asya'da savaş ihtimalini her zamankinden daha yakın hale getirdi. Nükleer silahlara sahip iki ülkenin çatışma riski, sadece bölgesel güvenliği değil, Türkiye'nin de aralarında bulunduğu birçok ülkenin stratejik dengelerini sarsması an meselesi. Hindistan medyası, Türkiye'nin Pakistan ile derinleşen savunma işbirliğine dikkat çekerek, bu ortaklığın bölgedeki güç dengesini değiştirebileceğine işaret etti.

Hindistan ve Pakistan arasındaki askeri gerilim, bölgesel istikrarı tehdit ederken Türkiye'yi de diplomatik ve ekonomik açıdan etkileyebilir mi sorusunu akıllara getirdi. Güney Asya'da tansiyonu artarken, Türkiye'nin mevcut krizdeki pozisyonu Hindistan medyasında mercek altına alındı. 

NELER OLDU?

Türkiye'nin, tarihsel bağları güçlü olan Pakistan'a verdiği destek, Hindistan'da büyük bir tepkiye yol açmıştı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Pakistan’a yönelik açık desteği, Hindistan’da "#TurkeyBoycott" etiketiyle sosyal medyada geniş yankı buldu. 

Giderek artan tepkiler, yalnızca diplomatik düzeyde kalmadı; Türk şirketleri ve Türk Hava Yolları (THY) da eleştirilerin odağına yerleşti.

TÜRK ŞİRKETLERİNE BOYKOT ÇAĞRILARI: THY VE KOÇ HOLDİNG HEDEFTE

Hindistan medyası, Türkiye'nin Pakistan'a olan desteğini eleştirirken, ülkede faaliyet gösteren Türk şirketlerine yönelik de boykot çağrıları yapmaya başladı. 

THY'nin, Hindistan’ın en büyük havayolu şirketi IndiGo ile 2018'den bu yana devam eden kod paylaşımı anlaşması yeniden gündeme taşındı. Mevcut anlaşma, yolcuların ABD ve Avrupa'daki birçok destinasyona tek biletle ulaşmasını sağlarken, Hindistan medyası bu ortaklığın "Türkiye'yi orantısız şekilde avantajlı hale getirdiğini" öne sürdü.

Ekonomik Times tarafından yayımlanan raporda, THY'nin bu anlaşmadan büyük kazanç elde ettiği ve Pakistan'a silah desteği sağladığı iddia edildi. Özellikle altı Türk askeri nakliye uçağının Pakistan'a savunma sistemleri taşıdığına dair spekülatif haberler, Hindistan kamuoyunda geniş yankı buldu. Söz konusu iddialar resmi kaynaklarca doğrulanmasa da, sosyal medyada büyük bir dezenformasyon dalgası oluştu.

Bunun yanında, Hindistan'da faaliyet gösteren büyük Türk firmaları da hedef tahtasına oturtuldu. Koç Holding'in, Tata Group ile ortaklaşa kurduğu Voltas Beko yatırımı, Celebi Holding'in havacılık ve yer hizmetleri projeleri, Doğuş Group'un altyapı çalışmaları ve Limak Holding'in müteahhitlik projeleri, Hindistan’daki milliyetçi gruplar tarafından eleştirilmeye başlandı. Özellikle milliyetçi politikacılar, Türkiye’nin Pakistan’a verdiği desteğin "Hindistan’ın ulusal güvenliğine tehdit" oluşturduğunu iddia etti.

HİNDİSTAN NE YAPABİLİR?

Hindistan’ın Türkiye’ye yönelik boykot çağrılarının ekonomik etkileri henüz tam olarak hissedilmese de özellikle turizm ve tekstil sektörlerinde bir daralma yaşanması ihtimaller arasında.

Hindistan medyasında "Antalya'da düğün yapmayın" kampanyaları başlatılırken, Hintli düğün organizasyonlarının Tayland ve Dubai'ye kaydırılması gündemde. Buna karşın, Pakistan ile artan ekonomik işbirliği, Türkiye’nin Hindistan pazarındaki kayıplarını kısmen telafi edebilir. 

Associated Press Of Pakistan'a konuşan yetkili, "Pakistan-Türkiye arasında imzalanan Tercihli Ticaret Anlaşması (TTA) ve savunma sanayii projeleri, iki ülke arasındaki ekonomik bağları daha da güçlendirebilir" dedi.

TÜRKİYE HİNDİSTAN-PAKİSTAN SAVAŞINDA ARABULUCU OLABİLİR Mİ? 

Türkiye, geçmişte Katar Krizi ve Ukrayna-Rusya Savaşı gibi büyük uluslararası krizlerde arabulucu rolü üstlenmişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın diplomatik etkisi ve Türkiye'nin Pakistan ile güçlü bağları, bu krizde de arabuluculuk yapabileceği yönünde beklentiler doğurdu. 

Geçtiğimiz günlerde Savunma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Türkiye'nin Güney Asya'daki istikrarın korunmasına büyük önem verdiği vurgulandı. Ankara, Hindistan ile Pakistan arasındaki askeri gerilimin yalnızca bölgeyi değil, küresel güvenliği de tehdit edebileceğine dikkat çekerek, tarafları "provokatif eylemlerden kaçınmaya ve diyalog yoluyla sorunları çözmeye" davet etti.

SAVUNMA İŞBİRLİĞİ ARABULUCULUĞU ZORLAŞTIRIYOR MU?

Öte yandan, Türkiye'nin Pakistan ile giderek derinleşen savunma sanayii işbirliği, Hindistan'da infiale yol açmış durumda. Özellikle MİLGEM sınıfı korvetler, T129 ATAK helikopterleri ve KAAN savaş uçağı ortak üretim projeleri, Yeni Delhi tarafından stratejik bir tehdit olarak değerlendiriliyor. Pakistan ile KAAN savaş uçağı için ortak bir fabrika kurulması kararı, Hindistan medyasında geniş yankı buldu ve "bölgedeki güç dengesini değiştirebilir" şeklinde yorumlandı.

SAVAŞ BÜYÜRSE TÜRKİYE NE YAPACAK?

Hindistan ve Pakistan arasındaki gerilim tırmanırken, Türkiye'nin bu süreçte nasıl bir pozisyon alacağı merak konusu. 

Türkiye'nin arabuluculuk misyonunu korurken, savunma sanayiindeki stratejik işbirliklerini de sürdürmesi, hem ekonomik hem de askeri anlamda bölgesel dengeleri etkileyebilecek potansiyele sahip.

Savunma sanayiinde hayata geçirilen işbirlikleri Türkiye'nin arabuluculuk rolü üstlenmesini karmaşık hale getirse de, Ankara'nın diplomatik yetkinliği ve bölgesel barışa olan bağlılığı, sürecin önündeki en büyük avantaj olarak öne çıkıyor. Türkiye'nin, uluslararası arenada edindiği arabulucu kimliği ve Pakistan ile olan stratejik dostluğu, Hindistan-Pakistan geriliminde dengeli bir çözüm arayışına öncülük etmesinin önünü açıyor. Geçmişte olduğu gibi Ankara tarafsız bir arabulucu rolü üstlenebilir. Uluslararası hukuka bağlılık ve itidal çağrılarıyla barışçıl çözümler önerebilir. 

"STRATEJİK İŞBİRLİĞİNE DİKKAT"

Savunma sanayi alanında haber yayınlayan internet sitesi Army Recognition'da yer alan analize göre, KAAN projesinin yalnızca ulusal bir girişim olmadığı, Türkiye'nin askeri ortakları için de ihracata yönelik planlandığı vurgulandı. Pakistan’ın projeye katılımı, iki ülkenin savunma sanayiindeki işbirliğini derinleştiren bir hamle olarak öne çıkmakta. Ocak 2025’te düzenlenen Pakistan-Türkiye Sanayi Fuarı'nda yapılan görüşmeler, ortak çalışmayı hızlandırdı ve projeye ilişkin detaylar netleşti ve ortaklık resmileşti.

Ortak fabrikanın faaliyete geçmesi, her iki ülke için ekonomik ve stratejik fırsatlar sunuyor. Türkiye, düşük maliyetli savaş uçakları üreterek ihracat kapasitesini artırmayı hedeflerken, Pakistan, ileri teknolojiye erişim sayesinde savunma sanayisini modernize etme imkanı bulacak. Ortaklık, insansız hava araçları ve hava savunma sistemleri gibi farklı savunma teknolojilerinde yeni projelere de kapı açacak.

GERİLİMDEN DÜNYA NASIL ETKİLENECEK?

Öte yandan Türkiye Gazetesi'nin YouTube kanalına konuşan Güvenlik ve Strateji Uzmanı İbrahim Keleş iki ülke arasında artan gerilimi değerlendirdi.

Birleşmiş Milletler'in 1947’den bu yana aldığı birçok karar, Hindistan ve Pakistan arasındaki gerginliği sona erdiremedi. Keleş, BM kararlarının uluslararası arenada artık caydırıcı olmadığını ve Hindistan’ın ekonomik gücü sayesinde bu kararları görmezden geldiğini ifade etti.

SU, YENİ BİR SİLAH MI OLACAK?

Güvenlik uzmanı Keleş, Hindistan’ın su kaynaklarını bir silah olarak kullandığını belirtti. Pakistan’a gelen suyun kesilmesinin, ülkenin tarım ve enerji üretimini ciddi şekilde sekteye uğrattığını vurguladı. Pakistan, enerjisinin büyük bölümünü Indus Nehri'nden sağlıyor ve bu kaynakların kesilmesi, bölgeyi adeta çöle çevirebilir.

ÇİN VE RUSYA FAKTÖRÜ

Keleş’e göre, Çin ve Rusya’nın bu denklemdeki rolleri de oldukça kritik. Çin'in Pakistan ile stratejik ortaklığı, Hindistan’ın su kaynaklarını kesmesine karşı denge unsuru olarak görülüyor. Ancak Keleş, "Çin’in Hindistan’ı durdurmaya gücü yeter mi, zannetmiyorum" diyerek bölgedeki belirsizliğe dikkat çekti.

BÖLGEDEKİ SON DURUM NE OLACAK?

Hindistan ve Pakistan arasındaki gerilim, dünya kamuoyunun dikkatini çekmiş durumda. Keleş, Hindistan’ın suyu bir silah olarak kullanmasının yeni bir savaşın fitilini ateşleyebileceği konusunda uyarıyor. Bölgedeki gelişmeler, yalnızca Güney Asya'yı değil, küresel dengeyi de etkileyebilecek güçte.

Kaynak: Dış Haberler

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Şenol 7 Mayıs 2025 13:07

Ulen hint fakiri Türkiye yi birkaç düğün için mi korkutuyorsun. Sizle bizim zaten pek ticari durumumuz yok bundan sonra da olmasının bir önemi yok. Senden tedarik edilebilecek herşey Çin den tedarik edilebilir. Türkiye herzaman Müslümanların yanında olacak.

Sonraki Haber Yükleniyor...