İsrail - Filistin savaşında hangi ülke kimi destekliyor? İşte dünya liderlerinin kararları
Dünya gözünü orta doğudaki savaşa çevirdi. İsrail ve Filistin arasındaki çatışmalarda üçüncü gün geride kaldı iki tarafta ağır kayıplar verdi. Savaş devam ederken dünya liderleri de birbiri ardına açıklamalarda bulundu. Peki İsrail - Filistin savaşında hangi ülke kimi destekledi? İşte liderlerin açıklamaları ve detaylar...
Hamas'ın silahlı kanadı Kassam Tugayları, İsrail'e karşı "Aksa Tufanı" operasyonu başlattı. İlk olarak abluka altındaki Gazze Şeridi'nden 5 bin füze fırlatıldı. Ardından da motorlu paraşütle İsrail tarafına geçen Filistinli silahlı gruplar, askeri bölgelere saldırdı. Bu durum sonrası İsrail, Filistin'e savaş açtığını açıkladı. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda "Savaştayız ve kazanacağız" dedi. Üç gündür süren çatışmalarda 900 İsrailli hayatını kaybederken 157'si ağır 2 bin 616 kişi de yaralandı. Filistin tarafında ise 560 kişi hayatını kaybetti, 2 bin 900 kişi de yaralandı. İki ülke arasında savaş devam ederken çok sayıda diplomatik temas gerçekleşti, dünya liderlerinden açıklamalar peş peşe geldi.
Türkiye savaşın başından bu yana iki tarafa da itidal çağrısında bulundu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın dünya liderleri ile peş peşe görüşmeler yaptı. Son olarak kabine toplantısının ardından konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan; Sorunların bu kadar derinleşmesinde elbette uluslararası toplumun Filistinlilere verdiği sözleri yerine getirmemesinin de çok ciddi payı vardır. Birleşmiş Milletlerin (BM) ve diğer uluslararası kuruluşların Filistin'le ilgili aldığı kararların neredeyse hiçbiri uygulanmadı. Türkiye olarak bizim bu konudaki tavrımız en başından itibaren nettir. 1949 yılından beri İsrail devletini tanıyoruz ve kimi zaman kesintiye uğrasa da diplomatik ilişkilerimizi sürdürüyoruz. Bununla birlikte 1967 sınırlarında, başkenti Kudüs olan, coğrafi bütünlüğe sahip, bağımsız, egemen bir Filistin devleti kurulmadan bölgeye huzur gelmeyeceğine inanıyoruz. Filistin halkını sürekli taciz ederek, can ve mal güvenliğini hiçe sayarak, evlerine ve arazilerine el koyarak, altyapısını tahrip ederek kalkınmasına engel olarak bölgedeki sorunun çözülemeyeceği açıktır. Böyle bir yaklaşım sadece derinleşen huzursuzluğun yol açtığı çatışmaların artmasına, her iki tarafın da sürekli kanının dökülmesine, nihayetinde de barış arayışlarının hep hüsranla sonuçlanmasına yol açar."dedi.
İsrail'in, Filistin halkının temel haklarını hiçe sayan yaklaşımının son olayda da görüleceği üzere kendi halkının güvenliğini de tehdit ettiğini belirten Erdoğan, şöyle devam etti: "Biz ne İsrail topraklarında ne Filistin topraklarında tek bir masumun dahi burnunun kanamasına razı olmadığımızı hep söyledik, söylüyoruz. Bugün de aynı yerdeyiz, değişen bir şey yok. Bugün hiçbir ayrım yapmadan, inancına, kökenine bakmadan, insanı bu şekilde savunuyoruz. İsrail güvenlik güçlerinin ve illegal yerleşimcilerin Filistinlilere uyguladığı baskıya, zulme, yargısız infazlara, can ve mal tehdidine de nasıl karşıysak, İsrailli sivillere yönelik rastgele eylemlere de aynı şekilde karşıyız. Hele hele Gazze'nin orantısız hava ve kara saldırılarıyla yerle yeksan edilmesi, camilerin bombalanması, bu sırada yaşanan masum çocuk, kadın, yaşlı ve sivil ölümleri asla kabul edilemez bir durumdur. İsrail şehirlerine yönelik eylemlerde benzer manzaralar ortaya çıkmışsa bunları da kesinlikle tasvip etmiyoruz."
Her şeyin olduğu gibi savaşın da bir adabı ve ahlakı olduğunu ve tüm tarafların buna riayet etmekle mükellef bulunduğunu kaydeden Erdoğan, "Altını çizerek hep ifade ettiğimiz gibi adil bir barışın kaybedeni olmaz. Bir şiddet sarmalına girilmesi ilave acıdan başka bir şey getirmez. İsrail yönetiminden Gazze başta olmak üzere Filistin topraklarına yönelik bombardımanlarını, Filistinlilerden de İsrail'deki sivil yerleşimlere yönelik tacizlerini durdurmalarını istiyoruz. Bu itidalli adım barışa giden yolun kapısını da aralayacaktır. Gün, fevri değil, devlet aklıyla, soğukkanlılıkla ve insanlık vicdanıyla etme günüdür. Türkiye olarak tarafların talep etmesi halinde esir takası dahil her türlü arabuluculuğa hazır olduğumuzu belirtmek isterim." ifadelerini kullandı.
ABD: Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi sözcüsü, ABD'nin Hamas'ın İsrailli sivillere yönelik saldırılarını "kesin bir dille kınadığını" ve İsrail hükümeti ve halkının yanında olduğunu söyledi. Sözcü, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan'ın İsrailli mevkidaşı Tzachi Hanegbi ile görüştüğünü ve yakın temas halinde kalacağını bildirdi.
ABD Başkanı Joe Biden da İsrail'in "kendisini ve halkını savunma hakkına sahip olduğunu" ve ABD'nin İsrail'e desteğinin "sağlam ve tereddütsüz" olduğunu ifade etti. "İsrail'e düşman olan herhangi bir taraf açısından bu saldırıları kullanma zamanı değildir" diyen Biden, "Dünyanın gözü üzerinizde" diye devam etti. Biden, İsrail'in ihtiyacı olan her şeye sahip olması ve kendisini savunmaya devam edebilmesi için müttefiklerle görüşülmekte olduğunu kaydetti.
İRAN: İran'ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney'in üst düzey bir danışmanı, Hamas'ın İsrail'e karşı başlattığı beklenmedik saldırıyı desteklediğini ifade ederek, bunu "gurur verici bir operasyon" olarak nitelendirdi. Filistinli çocuklara destek amacıyla Tahran'da düzenlenen bir toplantıda konuşan Rahim Safavi, "Gurur verici Aksa destekliyoruz. Biz operasyonu destekliyoruz ve direniş cephesinin de desteklediğinden eminiz." açıklamasını yaptı.
UKRAYNA: Filistinlilerin hedef alındığı cinayetlere ve işgale karşılık olarak düzenlenen "Aksa Tufanı" operasyonuna karşın Ukrayna, İsrail'in yanında olduğunu bildirdi. Ukrayna, İsrail'e tam destek verdiğini ve askeri desteğe hazır olduğunu duyurdu.
AVRUPA BİRLİĞİ: Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Charles Michel, sosyal medya platformu X'ten yaptığı açıklamada, "İsrail ve halkına karşı bu sabah başlatılan, masum vatandaşlara terör ve şiddet uygulayan rastgele saldırıları şiddetle kınıyorum." ifadelerini kullandı. AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen de Hamas'ı kınarken, "İsrail'in bu tür hain saldırılara karşı kendini savunma hakkı vardır." değerlendirmesini yaptı. AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell de "İsrail ile tam dayanışma içindeyim" mesajını paylaştı.
ALMANYA: Almanya Başbakanı Olaf Scholz ise "Gazze'den yapılan füze atışları ve artan şiddet bizi sarsıyor. Almanya, Hamas'ın bu saldırılarını kınıyor ve İsrail'in yanında duruyor." değerlendirmesinde bulundu.
FRANSA: Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da "İsrail'i şu anda vuran terör saldırılarını şiddetle kınıyorum. Ölenlere, ailelerine ve yakınlarına dayanışma dileklerimi iletiyorum." açıklamasını yaptı.
İNGİLTERE: İngiltere Başbakanı Rishi Sunak ise İsrailli "sivillere yönelik saldırıların kendisini şoke ettiğini" belirtti. Sunak, "İsrail'in kendisini savunma hakkı mutlaktır." ifadesine yer verdi.
Belçika, İspanya, İtalya, İsviçre, İrlanda, Hollanda, Hırvatistan, Avusturya, Yunanistan, Çekya, Slovenya, Finlandiya, Polonya, Litvanya, Letonya, Estonya ve Kosova yetkilileri de Hamas'a tepki gösteren ve İsrail'e destek veren mesajlar yayımladı.
MISIR: Mısır Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, "Mısır Arap Cumhuriyeti, Filistin kentlerine yönelik bir dizi saldırının ardından Filistin ile İsrail tarafları arasında devam eden gerilimin korkunç tehlikeleri konusunda uyarıda bulundu." ifadeleri kullanıldı. Bölgedeki gelişmeler karşısında 'azami itidal gösterilmesi ve sivillerin daha fazla riske maruz bırakılmaması' çağrısına yer verilen açıklamada, gerilimin tırmanmasının ateşkes çabalarını olumsuz yönde etkileyebilecek olası ciddi yansımaları konusunda uyarıda bulunuldu. Açıklamada Mısır, barış sürecini yeniden başlatma çabalarını destekleyen uluslararası aktörleri, İsrail-Filistin arasındaki gerilimi durdurmak için derhal müdahale etmeye çağırdı. Öte yandan İsrail'e, Filistin halkına yönelik saldırı ve provokatif eylemlerini durdurması ve uluslararası insani hukuk kurallarına uyması çağrısında bulunuldu.
HİNDİSTAN: Hindistan Başbakanı Narendra Modi ise "İsrail'deki terör saldırıları haberiyle derinden sarsıldım. Düşüncelerimiz ve dualarımız masum kurbanlar ve aileleriyle birlikte. Bu zor zamanda İsrail'le dayanışma içindeyiz." yorumunu paylaştı.
KOLOMBİYA: Kolombiya Cumhurbaşkanı Gustavo Petro açık bir şekilde Filistin'i desteklediğini belirtti. Petro, İsrail saldırıları sonucu hayatını kaybeden Filistinli çocukların fotoğraflarını sosyal medya hesabından paylaşıp, "Filistinli çocukların huzur içinde uyumasının tek yolu, İsrailli çocukların huzur içinde uyumasıdır. İsrailli çocukların huzur içinde uyumasının tek yolu, Filistinli çocukların huzur içinde uyumasıdır." ifadesini kullandı.
KATAR: Katar Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, "Filistin halkı ile devam eden şiddet olaylarında tek sorumlu İsrail" ifadeleri kullanıldı. İki tarafa da sükunet çağrısı yapan Katar, uluslararası topluma, İsrail'in bu durumu kullanarak Gazze'deki Filistin halkına karşı orantısız müdahale başlatmasını engelleme çağrısında bulundu.
SUUDİ ARABİSTAN: Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı ise durumu yakından takip ettiklerini duyurarak, şiddetin durması çağrısında bulundu. Sivillerin korunması için her iki tarafa çağrıda bulunan Suudi Arabistan, barışçıl bir süreç için uluslararası topluma çağrıda bulundu.
KUVEYT: Kuveyt Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, "İsrail işgalinin kardeş Filistin halkına yönelik apaçık ihlalleri ve saldırılarının sonucu olarak abluka altındaki Gazze'de ve işgal altındaki Filistin topraklarında yaşanan gerilimden endişe duyulduğu" kaydedildi.Gazze Şeridi'ndeki olaylarla ilgili uluslararası toplumun ve Birleşmiş Milletlerin (BM) "üzerine düşen sorumluluğu" üstlenmesi ve yaşanan şiddet olaylarını durdurması istenen açıklamada, Filistin halkına koruma sağlanması ve İsrail güçlerinin, Mescid-i Aksa'ya yönelik ihlalleri ve Yahudi yerleşim birimlerini genişletme politikası başta olmak üzere kışkırtıcı uygulamalarına son verilmesi gerektiği vurgulandı.
ÜRDÜN: Ürdün Dışişleri Bakanlığı, Gazze ve çevresinde yaşanan "tehlikeli tırmanışın" durdurulmasını istedi. Açıklamada, Dışişleri Bakanlığı, "Özellikle Batı Şeria'daki bölgelerde Filistin halkını, haklarından mahrum kılma, İslam ve Hıristiyan kutsallarına yönelik saldırılara ve ihlallere tanık olunduğu göz önüne alındığında, durumu daha da tırmandırma ihtimali taşıyan bu tehlikeli yansımalar konusunda uyarıda bulunmaktadır" ifadelerine yer verildi.
UMMAN: Umman Dışişleri Bakanlığından da konuyla ilgili yapılan açıklamada, Filistin topraklarına yönelik gayrimeşru İsrail işgalinin sürmesinin neticesi olarak İsrail ile Filistin arasında tırmanan şiddetin endişe içinde, dikkatle izlendiği belirtildi. İsrail'in Filistin köy ve kentlerine yönelik saldırılarına işaret edilen açıklamada, "tehlikeli tırmanış" konusunda uyarı yapıldı.
BİRLEŞİK ARAP EMİRLİKLERİ: Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Dışişleri Bakanlığı da yaptığı yazılı açıklamada, İsrail ile Filistinliler arasındaki şiddetten duyulan endişeyi dile getirdi. Açıklamada, BAE'nin tehlikeli yansımalardan kaçınmak üzere son derece itidalli olunması ve derhal ateşkes yapılması çağrısında bulunduğu vurgulandı. Ayrıca, BAE'nin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyindeki "geçici üye" sıfatıyla "Arap İsrail barış sürecinin yeniden canlandırılması için uluslararası dörtlü omisyonunun derhal işler hale getirilmesi çağrısında" bulunduğu kaydedildi.
