İsveç’ten 3 ülkeye uyarı! “Türkiye’siz Avrupa güvenliği çöker!”

“Türkiye’siz Avrupa güvenliği çöker!” mesajı bu kez İsveç’ten geldi. Stockholm Üniversitesi’nin CATS Network raporu, Avrupa’da sarsılan transatlantik düzene karşı Türkiye’yi vazgeçilmez stratejik ortak ilan etti.
Avrupa’nın jeopolitik pusulasını yeniden çizen CATS Network’ün son raporu, Türkiye’nin Avrupa güvenliği açısından “kaybedilemeyecek kadar önemli” bir aktör haline geldiğini ortaya koydu.
Rapora göre, ABD başkanlık seçimlerinin ardından artan siyasi belirsizlik, Avrupa ülkelerini transatlantik ittifakın sürdürülebilirliğini sorgulamaya itti. Bu ortamda, krizlerle sarsılan Avrupa düzeninde yıldızı parlayan ülke Türkiye oldu.
Konumu, savunma sanayisindeki ilerlemesi ve diplomatik çevikliğiyle Ankara, Avrupa için stratejik bir alternatif olarak öne çıktı.
"AVRUPA İÇİN BAĞLARI KOPARMAK STRATEJİK İNTİHAR OLUR"
İsveçli uzman Paul T. Levin, raporda şu değerlendirmeye yer verdi:
“Mevcut istikrarsız güvenlik ortamında Türkiye, ‘kaybedilemeyecek kadar önemli’ bir aktör. NATO’nun en güçlü üyelerinden biri olan Türkiye’nin Avrupa güvenlik mimarisindeki rolü yalnızca coğrafi değil; askeri ve siyasi kapasitesiyle de belirleyici. Avrupa için Türkiye ile bağları koparmak stratejik intihar olur.”
Levin, Türkiye'nin Ukrayna savaşı sonrası artan diplomatik rolü, enerji geçişlerindeki merkezi konumu ve krizlerdeki arabuluculuğunun, AB'nin stratejik gündeminde öncelikli konumda olduğunu vurguladı.
YAPICI ANGAJMAN VURGUSU: ELEŞTİRİ DEĞİL, ORTAKLIK
Raporda, Avrupa'nın Türkiye ile ilişkilerini sadece eleştirilerle değil, stratejik ortaklıklarla yürütmesi gerektiği kaydedildi. CATS Network’ün önerisi şöyle:
“Türkiye’nin AB ile yapıcı ilişkiler geliştirme niyeti karşılıksız bırakılmamalı; güvenlik, enerji ve göç konularında ortak çıkarlara dayalı diyalog derinleştirilmeli.”
AVRUPA GÜVENLİĞİNDE TÜRKİYE'NİN YERİ BÜYÜYOR
Rapora göre, İsveç ve Finlandiya’nın dış politika ve savunma elitleri, Ankara'yla yaşanan tüm görüş ayrılıklarına rağmen ortak çıkar alanlarında iş birliği yapılabileceğini kabul ediyor.
“Türkiye artık sadece bir NATO müttefiki değil; Avrupa güvenliğinin taşıyıcı sütunu.”
Levin’e göre, İsveç ve Finlandiya’daki karar vericiler Türkiye'nin askeri kapasitesinin ve diplomatik etkisinin farkında ve bu etkileşimi sürdürmekte kararlı.
ASKERİ İŞBİRLİĞİ VERİLERLE DESTEKLENDİ
Rapor yalnızca analizlerle sınırlı kalmadı. 2009–2023 dönemine ait askeri veri tabloları, İsveç ve Finlandiya’nın Türkiye’ye gerçekleştirdiği savunma ihracatını ortaya koydu. Özellikle 2012–2018 yılları arasında askeri teçhizat satışında artış gözlemlendi.
2018'de bu ihracat 29 milyon avroya ulaştı.
SURİYE İŞ BİRLİĞİ VE ARABULUCULUK ÖNERİSİ
Raporda dikkat çeken önerilerden biri de Suriye’nin yeniden inşası konusunda geldi. İsveç’in yardım deneyimi ve Türkiye'nin inşaat kapasitesi arasında doğabilecek sinerjiye vurgu yapıldı.
Ayrıca, ABD’nin YPG-Şam arasında bir uzlaşma sağlayamaması durumunda, İsveç’in diplomatik arabulucu olarak devreye girmesi gerektiği önerildi.
İKİ ÜLKEDEN TÜRKİYE İLE DAHA DERİN SAVUNMA İŞ BİRLİĞİ ÇAĞRISI
Raporda, Trump yönetimindeki ABD’nin Avrupa için daha az güvenilir bir güvenlik sağlayıcısı olabileceği öngörüsüyle, İsveç ve Finlandiya’nın NATO müttefiki Türkiye ile daha güçlü ilişkiler kurması gerektiği ifade edildi.
NATO üyelik süreçlerinde Türkiye’ye verilen terörle mücadele vaatlerinin tutulmasının, güven inşası için kritik olduğunun altı çizildi. Aynı zamanda Türkiye'den de organize suçla mücadele alanında karşılıklı adım beklendiği kaydedildi.
İki ülkenin, Türkiye'nin AB Ortak Güvenlik ve Savunma Politikası (CSDP) kapsamındaki PESCO projelerine entegrasyonunu desteklemesi gerektiği vurgulandı.