NATO, sabotaj şüphesiyle teyakkuza geçti! "Sıradan bir durum değil"

NATO, 30'dan fazla telekomünikasyon kulesinde meydana gelen sabotaj şüphesi taşıyan olayları soruşturuyor. İsveç Posta ve Telekomünikasyon Kurumu (PTS) Güvenlik Başkanı Roger Gustafsson, ulusal yayın kuruluşu SVT’ye yaptığı açıklamada, “Bu olaylar dikkat çekici ve sıradan bir durum değil” ifadelerini kullandı.
İsveç, ülkenin doğusundaki E22 otoyolu boyunca yer alan 30'dan fazla telekomünikasyon kulesinde meydana gelen sabotaj şüphesi taşıyan olayları soruşturuyor.
Yerel medya ve Data Center Dynamics’e göre, olaylarda kablolar kesildi ve teknik ekipmanlar tahrip edildi. Soruşturma kapsamında olayların, Paskalya tatili sırasında başladığı ve bazı bölgelerde mobil ağlarda geçici kesintilere neden olduğu bildirildi.
ZARAR BÜYÜYOR, ENDİŞE ARTTI
Mart 2024’te NATO’ya katılan İsveç, Rusya'nın Ukrayna'daki savaşının ardından Baltık bölgesindeki güvenlik hassasiyetinin artmasıyla birlikte kritik altyapı güvenliğine odaklanan ülkeler arasında yer alıyor. Saldırıların failleri ve amaçları henüz belirlenemese de, zarar verilen ekipmanın niteliği İsveç güvenlik çevrelerinde endişe uyandırdı.
İsveç Posta ve Telekomünikasyon Kurumu (PTS) Güvenlik Başkanı Roger Gustafsson, ulusal yayın kuruluşu SVT’ye yaptığı açıklamada, “Bu olaylar dikkat çekici ve sıradan bir durum değil” ifadelerini kullandı.
Kalmar Emniyet Müdürlüğü Ciddi Suçlar Şube Müdürü Başkomiser Håkan Wessung da, The Economic Times'a verdiği demeçte, “Hiçbir ihtimali göz ardı etmiyoruz. Kasten yapılmış saldırı ihtimali de değerlendirmelerimiz arasında” dedi.
ARKA PLAN VE BENZER OLAYLAR
İsveç'te daha önce de benzer olaylar yaşandı. 2016 yılında, 300 metrelik bir verici direği kasten yıkılmış, bu da on binlerce hanede yayın kesintisine yol açmıştı. Ayrıca Şubat 2024’te Finlandiya ile Almanya arasında uzanan bir fiber-optik kablo, Gotland yakınlarındaki İsveç sularında zarar görmüş ve sabotaj şüphesiyle soruşturma başlatılmıştı. Her ne kadar bağlantı sağlayıcısı servis kesintisi yaşanmadığını bildirse de, olay ciddi güvenlik riski olarak değerlendirilmişti.
İsveç Başbakanı Ulf Kristersson, o dönem X (eski adıyla Twitter) hesabından yaptığı açıklamada, “Bu olaylar mevcut ciddi güvenlik ortamı bağlamında değerlendirilmelidir” ifadelerine yer verdi.
AVRUPA'DA ARTAN HİBRİT TEHDİTLER VE ORTAK ÇAĞRI
Benzer sabotaj eylemleri, daha önce NATO üyesi diğer ülkeleri de hedef aldı. Baltık Denizi'nde denizaltı iletişim kablolarının kesilmesi, Almanya’da lojistik tesislerine yönelik kundaklamalar ve savunma şirketlerine yönelik siber saldırılar bu kapsamda değerlendiriliyor.
Nisan ayında Avrupa’daki birçok telekomünikasyon firması, Avrupa Birliği, Birleşik Krallık ve NATO’ya açık mektup yazarak, altyapı güvenliğinin artırılması çağrısında bulundu.
"HAYATİ ÖNEME SAHİP"
Mektupta, “Avrupa’nın güvenliği ve dayanıklılığı açısından kritik bir dönemde, toplu savunmanın güçlendirilmesine yönelik çabalarınızı takdir ediyoruz. Özellikle denizaltı kabloları, kıta çapında bağlantı, savunma hazırlığı ve ekonomik istikrar açısından hayati öneme sahip. Bu nedenle, Avrupa Birliği, Avrupa Ekonomik Alanı ve Birleşik Krallık makamlarının NATO ile iş birliğini artırarak bu konuda daha koordineli adımlar atmasını öneriyoruz” denildi.
Yetkililer, denizaltı kablolarını koruma amacı taşıyan AB’nin Kablo Güvenliği Eylem Planı’nın, Avrupa’nın sınır ötesi ağlarını daha dirençli hale getirme yolunda somut bir çerçeve sunduğuna dikkat çekti.
Savcılık soruşturmasını yürüten İsveçli Başsavcı Michelle Stein ise SVT’ye yaptığı açıklamada, “Her şeyin bağlantılı olduğuna işaret eden unsurlar var, ancak bunu soruşturma ortaya koyacak” dedi.