Türk İHA'ları NATO'yu kendine hayran bıraktı: 'Modern savaşa en iyi örnek'

Düzenleyen:
- Güncelleme:
Türk İHA'ları NATO'yu kendine hayran bıraktı: 'Modern savaşa en iyi örnek'

DÜNYA Haberleri

Türkiye'nin yerli ve milli savunma sanayi hamlesi kapsamında geliştirdiği insansız hava araçları (İHA) Yunanistan'dan Çin'e kadar dünyanın dört bir yanından ilgiyle takip ediliyor. Gazete manşetlerinden düşmeyen Türk İHA'larına bir övgü de NATO'dan geldi. NATO Genel Sekreter Yardımcısı David Van Weel, Türkiye'nin yerli ve milli insansız hava araçları için 'modern savaşlara en iyi örnek' dedi.

NATO'nun Yükselen Güvenlik Sınamalarından Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı David Van Weel, Türkiye'nin insansız hava araçlarının Ukrayna-Rusya savaşında büyük rol oynadığına değinerek, "(Ukrayna’daki Türk İHA’ları) Modern savaşlarda yapılabilecek yeniliğin gerçekten iyi örneği olduklarını düşünüyorum." dedi.

Genel Sekreter Yardımcısı Weel, "İnsansız hava araçlarının son teknoloji savaş uçağı ile karşılaştırırsanız büyük bir tutarsızlık ortaya çıkacaktır. İHA çok daha ucuzdur ve daha az yeteneğe sahiptir. Ancak savaşın neresinde olduğunuza bağlı olarak büyük bir somut örnek sağlar." şeklinde bir değerlendirme yaptı. 

Türk İHA'ları NATO'yu kendine hayran bıraktı: 'Modern savaşa en iyi örnek'

Weel, Ukrayna-Rusya savaşı başladığından bu yana siber saldırıların savaştaki rolü ve öneminin tartışıldığını söyledi. Ukrayna-Rusya savaşında kullanılan bomba, uçak ve tank gibi araçların 'geleneksel savaş' kategorisine girdiğini belirten Weel, aynı zamanda savaşın modern teknoloji ile de yürütüldüğünü aktardı.

David Van Weel, "Rusya, Ukrayna'ya savaş açtığında aynı anda siber uzayda askeri komuta yapılarına ve iletişim sistemlerine de saldırdı. Ukrayna halkı arasında dezenformasyon ve korku yaymak için hükümetin web sitelerini hacklediler." dedi.

Dünya genelinde kullanılan ağdaki bir virüsün çok yönlü zarar verebildiğini kaydeden Weel, diğer devletlere yayılmasını sağlayan iletişim ağlarının da hacklendiğini kaydetti. Weel, "Ukrayna- Rusya savaşında kullanılan siber teknoloji, gelecekte herhangi bir savaşın büyük ölçüde bir parçası olacaktır." diye konuştu.

SAVAŞTAN ALINAN İLK DERS: HALKIN DAYANIKLILIĞI

Ukrayna-Rusya savaşında yaşananlardan ders çıkarmaya çalışıldığını kaydeden Weel, savaştan alınan ilk derslerden birinin Ukrayna halkının dayanıklılığı olduğunu dile getirdi.

Weel, siber teknolojinin sadece hükümetin ilgilenmesi gereken bir şey olmadığını belirterek, "Saldırıya uğradığımızda, herkesin bir noktada saldırıya uğrayacağı dayanıklı ağlara sahip olduğumuzdan emin olmak hepimize bağlı." ifadesini kullandı.

Siber saldırılara karşı herkesin hızlı bir şekilde toparlanabilmesi ve bu saldırılara karşı direncin artırılması gerektiğini kaydeden Weel, 2014'ten beri Ukrayna'ya bunun için destek verildiğini ve saldırıları püskürtmek için Ukrayna halkının büyük bir çaba ve direnç gösterdiğini vurguladı.

MICROSOFT VE AMAZON HAKKINDA DİKKAT ÇEKEN AÇIKLAMA

Weel, Microsoft ve Amazon gibi şirketlerin, siber uzayda güvenliği sağlamada çok önemli bir rolü olduğuna işaret ederek, bu şirketlerin ve hükümetlerin tüm ağlarda neler olup bittiğine dair çok sayıda bilgiye sahip olduğuna işaret etti.
Microsoft'un, Ukrayna hükümetinin verilerinin bulutta (cloud) tutulmasında çok önemli bir rol oynadığına dikkati çeken Weel, "Fiziksel saldırılar yoluyla bunu engellemek hükümetlerin idaresini kaybetmesine neden olacaktır." dedi.

Weel, siber uzayın her zaman tartışmaya açık bir konu olduğunu kaydederek, şunları söyledi:

"Siber uzayda gerçekten bir barış zamanı krizi ya da çatışma zamanı yoktur. Biz konuşurken siber saldırılar devam ediyor. Peki sürekli saldırı altında olduğumuz gerçeğine alışmak için kendimizi nasıl organize edeceğiz? Bir sonraki zirvede üzerine çalıştığımız sorulardan biri de bu."

ARTIK TEKNOLOJİ ASKERİYEDEN DEĞİL SİVİLDEN ÇIKIYOR

Birkaç yıl öncesine kadar büyük icatların ordudan çıktığını söyleyen Weel, şimdi bu durumun tam tersine döndüğünü ifade etti. Weel, konum belirlenmesinde yardımcı olan GPS ve günümüzde herkesin kullandığı internetin askeri amaçlar için geliştirildiğini ancak daha sonradan ticari ve sivil kullanıma açıldığını aktardı.

Genel Sekreter Yardımcısı Weel, "Gerçek yenilik sivil şirketlerden, start-up şirketleri ve akademiden çıkıyor. Eğer orduda şanslıysak teknolojiye geç adapte oluruz. Eğer şanssızsak, hiçbir şeyi benimseyemiyoruz." diye konuştu. Ukrayna'nın, beklenenlere dair çok iyi bir örnek olduğunu söyleyen Weel, Ukrayna-Rusya savaşında yapay zeka kullanıma ilişkin örnekler paylaştı.

Weel, "Yapay zekanın oynadığı rolü görüyoruz. Mesela Ukraynalıların sahada olup bitenleri daha iyi anlamalarına yardımcı olmak için Rus askerlerinin ele geçirilen tüm telefon görüşmelerini otomatik olarak çevirmekte ve böylece belirli terimleri veya kalıpları hızlı bir şekilde tarayabilmekte." ifadesini kullandı.

TİCARİ UYDU GÖRÜNTÜLERİ KULLANILDI

Weel, Ukrayna halkının savaş sırasında sokaklarda ve köylerde görülen Rus askerlerinin yerlerinin bildirildiği uygulamalar ile ticari uydu görüntülerinin kullanıldığını söyledi. Birkaç yıl öncesine kadar sadece uyduların hükümetlere ait olduğunu ancak şimdi yüksek çözünürlüklü görüntüye erişilebilecek kadar girişimlerin bulunduğunu söyleyen Weel, bu teknolojilerin savaştaki önemine dikkati çekti.

Weel, gelişen teknolojilerin yavaş yavaş devreye gireceğini ve savaşın geleceğinde rol oynayacağını aktardı. Teknolojinin değerlere ve normlara uygun olarak geliştirilmesi gerektiğini kaydeden Weel, şunları kaydetti:

"NATO ile yapmaya çalıştığımız şey de bu. Devletlerin, yeni teknolojilerin sorumlu kullanımının ne olduğunu tartışabilecekleri bir platform sağlamak. Bu nedenle, yapay zeka ile savunma-güvenliğin kullanımı için bir yapay zeka stratejisi tasarladık; burada tüm müttefikler, yapay zekayı bir savaş bölgesinde kullanabilmemiz için önce uyması gereken kurallar olduğu konusunda hemfikir. Aynısını otonom sistemler ve robotlar için de yaptık.”

TEKNOLOJİ SAVAŞLARIN YÖNTEMİNİ DEĞİŞTİRDİ

Weel, şu anda teknolojiye dayalı olarak neyin mümkün olduğuna dair bazı katı sınırlamalar getirildiğine dikkati çekerek, insanları savunurken değerlere bağlı kalmanın önemini vurguladı. Ülkelerin teknolojileri nasıl kullandığının yakından takip edildiğini aktaran Weel, teknolojinin sorumlu bir şekilde kullanılmasının önemine değindi.

Asırlar önce de savaşların olduğunu ve savaşın genel olarak insanlık için bir tehdit olduğunu söyleyen Weel, gelişen teknolojinin bir savaş tehdidi olmasının kullanımına bağlı olduğunu aktardı.

Weel, yapay zekanın olası tehlikelere karşı koruma sağlayabileceğine değinerek, siviller arasında herhangi bir ayrımcılık yapılmadan ya da başka bir şekilde tahribat oluşturmadan kullanılıyorsa teknoloji kullanımının yararlı olabileceğini söyledi.

Yapay zekanın kontrol altında tutulup tutulmayacağına ilişkin soruyu yanıtlayan Weel, bu teknolojinin püf noktasının düzenlenebilir olduğunu ancak burada sorumlu kullanım ilkelerinin devreye girdiğini kaydetti. Weel, "Yapay zekanın yasal olması gerektiğini net bir şekilde açıkladık." diyerek, bunun yasaya uygun olarak çalışan bir yapay zeka olduğunun kanıtlanması gerektiğini belirtti. Yasayla, yapay zekanın ön yargılardan arındırıldığının kanıtlanması gerektiğini kaydeden Weel, yapay zekanın kadınlara veya azınlıklara karşı bir ön yargı eğiliminde olduğunun bilindiğini söyledi.

(AA)

Düzenleyen:  - DÜNYA
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...