Orta Doğu kırılırken Çin boş durmadı! "Nükleer cephanelik iki katına çıkıyor"
Orta Doğu gerginlik İran-İsrail çatışması nedeniyle zirve yapmış ve Ukrayna’daki çatışmalar sona ermek bilmezken, Çin'in nükleer cephaneliğindeki hızlı artış ve uzay savaş yeteneklerini geliştirmesi, İngiltere ve Batı dünyasında endişelere yol açıyor.
Orta Doğu'da gerginlik İran-İsrail çatışması nedeniyle zirve yapmış ve Ukrayna’daki çatışmalar sona ermek bilmezken, Beyaz Saray ve Londra’daki askeri planlamacıların kafasını kurcalayan üçüncü bir küresel istikrar tehdidi daha var. Çin’in hızla büyüyen nükleer cephaneliği.
Önümüzdeki ay, Keir Starmer liderliğindeki İngiltere hükümeti Ulusal Güvenlik Stratejisi’ni yayınlayacak ve bunun yanında uzun süredir planlanan Çin ile ilişkilerin “denetimini” içeren bir rapor açıklanacak.
Ulusal Güvenlik Stratejisi’nin 2025 yılında İngiltere’nin karşı karşıya olduğu tehditlere sert şekilde değinmesi beklenirken, bazı çevreler Çin raporunun, ekonomik büyümeyi desteklemek ve iklim değişikliği ile mücadelede iş birliği yapmak amacıyla Pekin’le ilişkilerin zedelenmemesi için daha yumuşak bir dille yazılacağını savunuyor.
İngiltere merkezli i.News'den edinilen bilgilere göre, Starmer liderliğindeki İşçi Partisi hükümeti, Dışişleri Bakanı David Lammy ile Rusya’yı yakın ve acil bir tehdit olarak tanımlayan 2023 Stratejik Savunma Gözden Geçirmesi’nde (SDR) olduğu gibi, Çin’i “kapsamlı ve sürekli bir meydan okuma” olarak ayırmaya çalışıyor.
Ancak aynı SDR, Çin’in nükleer silah sayısının on yıl sonuna kadar ne kadar hızlı artacağının da altını çizdi.
ÇİN'İN "NÜKLEER CEPHANELİK VE UZAY SİLAHLARINDA" BÜYÜK ARTIŞ
2030 yılına kadar, Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması (NPT) tarafı olan Çin’in nükleer savaş başlıklarını ikiye katlaması bekleniyor.
SDR, Pekin’in “uzay savaş yetenekleri gibi ileri platform ve silah sistemlerinde büyük artış” ve “Birleşik Krallık ve Avrupa’ya ulaşabilen balistik füzelerle konvansiyonel ve nükleer füze kuvvetlerinde eşi görülmemiş çeşitlenme ve büyüme” başlattığını belirtti.
Çin’in “her zamankinden daha fazla tür ve sayıda nükleer silaha sahip olduğu, cephaneliğinin 2030’a kadar 1.000 nükleer savaş başlığına çıkmasının beklendiği” ifade edildi.
SDR, Çin’in kuvvetlerinde büyük ölçekli ve çok hızlı bir askeri modernizasyona da giriştiğini vurguladı.
Aynı şekilde “uzay savaşı yetenekleri gibi ileri platform ve silah sistemlerinde büyük artış”a dikkat çekildi.
Raporda, “Rusya ve Çin gibi nükleer silahlı devletlerin güvenlik stratejilerinin merkezine nükleer silahları koyduğu, stoklarındaki silahların sayı ve çeşitlerini artırdığı” uyarısı yapıldı.
"CEPHANELİĞİ KAPSAMLI ŞEKİLDE GELİŞTİRİYORLAR"
Eski asker, eski Muhafazakar milletvekili ve “Yeni Toplam Savaş” kitabının yazarı Bob Seely, “Çin’in yeni nükleer cephaneliğini kapsamlı şekilde güncellediği ve geliştirdiği açık” dedi.
“Bu, Çin’in yumuşak gücü ve hibrit savaş araçlarıyla – ekonomik manipülasyondan Kuşak ve Yol Projesi’ne, günlük siber saldırılardan yapay zekanın Tayvan ve diğer hedeflere karşı kullanılmasına kadar – uyumlu olarak sert gücünü önemli ölçüde artırmasının parçası.”
Inter-Parliamentary Alliance on China’dan Luke de Pulford ise şöyle dedi:
Pekin, eski dışişleri bakanının ‘tarihin en büyük askeri güçlendirmesi’ olarak nitelendirdiği şeyi yapıyor.
Tayvan çevresindeki gri bölge faaliyetlerinin artması, Güney ve Batı Pasifik ile Batı Filipin Denizindeki artan saldırganlık ortamında, Çin’in genişleyen nükleer cephaneliği hepimizi derinden endişelendirmeli.
PEKİN'İN "İLK KULLANIM YOK" NÜKLEER POLİTİKASI SORGULANIYOR MU?
RUSI Nükleer Yayılma ve Politika Direktörü Lukasz Kulesa, Çin’in nükleer programındaki ilerlemenin “olağanüstü ve benzeri görülmemiş” olduğunu söyledi.
“Çin uzun süre nükleer güçlerini düşük seviyelerde tuttu ve onları her zaman ‘ilk kullanım yok’ taahhüdüne dayalı caydırma ve cevap verme aracı olarak gördü. Ancak değişim oldukça radikal oldu” dedi.
2030'A KADAR 1000 SAVAŞ BAŞLIĞI HEDEFİ
Kulesa, Çin’in kıtalararası balistik füzeler için üç yeni büyük füze alanı ile yeni nesil nükleer denizaltılar inşa ettiğini belirtti.
Nükleer savaş başlıkları sayısının 2010’ların sonunda yaklaşık 200’den şu anda 600’e çıktığını söyledi ve 2030’a kadar 1.000 savaş başlığı hedefine ulaşmanın mümkün göründüğünü ekledi.
Bu askeri güçlenmenin Pekin’e sadece karşılık verme değil, farklı seçenekler sunduğu belirtiliyor.
Kulesa’ya göre Çin’in nükleer doktrini halen “ilk kullanım yok” olsa da “artan nükleer cephanelik, liderlik için daha fazla seçenek oluşturacak”
Çin, nükleer cephaneliğini büyüterek küresel güç olarak prestijini artırmak istiyor olabilir: “Nükleer silahlar, Çin’in uluslararası sistemi şekillendirebilmesi veya değiştirebilmesi için büyük güç olarak adım atması gereken özelliklerden biri olarak görülebilir.”
'da Takip Edin!
