7 milyon ton sebze meyve dondu! Hem bu yılı hem gelecek yılı vurdu

Türkiye’de meyve üretiminin 28 milyon tondan 21 milyon tona gerilemesi beklenirken, ağaçların zarar görmesi sebebiyle verimin gelecek yıl da düşük olacağı belirtiliyor.
ESMA ALTIN - Tarımsal üretimine büyük darbe vuran ve son 30 yılın en büyük afeti olarak kayıtlara geçen zirai don felaketi Meclis’te masaya yatırıldı. Meslek odaları, uzman ve yetiştiricileri dinleyen TBMM Zirai Don Olayını Araştırma Komisyonu alınacak tedbirleri görüştü. Komisyonda konuşan Malatya Ticaret Borsası Başkanı Ramazan Özcan Türkiye’nin bu yıl özellikle meyve üretiminde beklediği 28 milyon ton üretimin 7 milyon ton ile tahminen 21 milyon tonlara kadar gerileyeceğini söyledi. Özcan, “Türkiye, toplamda 800 bin ton yaş kayısı üretme rezervine sahip. Dünyada üretilen yaş kayısı toplamının yüzde 20’si Türkiye’de üretiliyor. Ancak son 5 yıldır iklim değişikliğinden kaynaklanan krizlere maruz kalıyoruz. Bu anlamda, her yıl tahminî rekoltelerimiz 170 bin tonlardan son beş yılda 70 bin tonlara düştü. Ağaçlarımız zarar gördü. Bu ağaçtan gelecek yıl verim elde edip edemeyeceğimizi henüz daha görmüyoruz, onu zaman gösterecek. Ağaçların gördüğü zarara istinaden bu yıl bakım masrafları 2 katına çıktı” değerlendirmesinde bulundu.
MANİSA’DA ÜZÜM REKOLTESİNDE YARI YARIYA DÜŞÜŞ
Manisa Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Sadık Özkasap da, bu yıl Manisa’da üzüm rekoltesi verimi açısından çok yüksek bir yıl beklediklerini ancak iki sefer donla karşı karşıya kaldıkları için 300 bin tonun üzerinde bir rekolte beklerken beklentinin maksimum 125 ila 150 bin tona düştüğünü aktardı.
Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Baki Remzi Suiçmez ise zirai don kaynaklı kayıpları azaltmak için Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından uygulanan 4 yönteme dikkat çekti. Suiçmez, “Bir tanesi, budama. Gelecek yılda donun hasar düzeyine göre yeniden bitki verebilecek hâle gelmesi için budama tedbirleri önemli. Gübreleme yine önemli. Sulama açısından özellikle ilk etapta fazla su verilmemeli, bitki kendine geldiğinde su verilmeli. Hastalık ve zararlılarla mücadele yöntemleri mevcut” diye konuştu. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun (BDDK) en son verilerine göre çiftçilerin toplam nakdî kredi miktarının 986 bin lira, takipteki kredi miktarının ise 6 milyar lira olduğunu kaydeden Suiçmez, “Dolayısıyla, özellikle küçük ve orta üreticilerin dona yönelik zararlarının karşılanması için bu kredi faizlerinin ertelenmesi, ötelenmesi gündeme getirilmeli” ifadelerini kullandı. Ek tarımsal ekonomik paket açıklanmasını talep eden Suiçmez, “Bir yıl, iki yıl, üç yıl donun zararına göre ortaya çıkabilecek yeniden üretim ortamına geçebilmek için çiftçilerin bu konuda desteklenmesi hem gıda fiyatlarının artmaması hem ihracat gelirlerimizin azalmaması hem de üreticilerimizin alandan kopmaması için bir gereklilik” bilgisini paylaştı.
Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi’nden Prof. Dr. Onur Saraçoğlu da yağmurlama sistemiyle donun etkilerinin azaltılacağını, erken uyarı sistemleri, sisleme, dumanlama, ısıtıcılar, don pervaneleri ile donla mücadele edilebileceğini söyledi. Zirai dona karşı örtü altı meyveciliğin yaygınlaştırılması önerisinde bulunan Saraçoğlu, “Risk olan bölgelerde meyvelerin yavaş yavaş örtü altına girerek, gerekirse don zamanlarında da ısıtıcılar yardımıyla, birkaç gün onların dondan etkilenmesini önleyerek, hatta mümkünse seyyar tipi örtüleme sistemleri kullanılarak bu don olaylarından ancak kurtulabiliriz” dedi.