Bir arpa boyu yol alınamadı! 29 yıllık kronikleşen problem: Gümrük Birliği

AB ile vize krizi kısmen aşıldı, gözler Gümrük Birliği Anlaşması’nın güncellenmesine çevrildi. Avrupabu konuda hâlâ oyalama taktiği uyguluyor.
YEŞİM ERASLAN ANKARA - AB ülkeleri ile Türkiye arasında kronikleşen meselelerden biri olan vize serbestisinin kısmen aşılmasının ardından gözler bir diğer problem olan Gümrük Birliği Anlaşmasının güncellenmesine çevrildi. 2023 yılında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Türkiye’nin İsveç’in NATO’ya üyeliğine yeşil ışık yakmadan önce AB’ye yaptığı Gümrük Birliği Anlaşmasının güncellenmesi çağrısının üzerinden 2 yıl geçti ancak bir arpa boyu yol alınamadı. Geçtiğimiz pazartesi günü AB Genişleme Komiseri Sayın Marta Kos’un Türkiye ziyaretinde de konu gündeme geldi.
Dışişleri Bakanı Fidan ve Kos görüşmesinin ardından yapılan açıklamada, mevcut Gümrük Birliği’nin daha iyi uygulanması ve her iki taraf için de rekabet edebilirliği ve ekonomik güvenliği daha fazla destekleyecek olan güncellemenin önünün açılması yönünde çalışılmasına ilişkin ortak kararlılıkların yinelendiği belirtildi. Anlaşma, AB menşeli ürünlerin Türkiye’ye girmesini kolaylaştırırken, bu durum dış ticaret açığının büyümesine yol açtı.
Türkiye’nin AB’nin imzaladığı Serbest Ticaret Anlaşmalarına (STA) doğrudan taraf olmaması rekabet dezavantajını beraberinde getirdi. Özellikle Japonya, Çin ve Güney Kore gibi ülkelere karşı Türk ürünleri, AB ile yapılan anlaşmalar nedeniyle daha yüksek gümrük vergilerine tabi kaldı. Gümrük Birliği ile birlikte Türkiye’nin iç piyasasında ucuz ithalatın artması, yerli üreticilerin zayıflamasına yol açarken tarım sektörü üzerindeki etkileri de olumsuz etkiler yaşandı. Üzerinden 29 yıl geçen anlaşmanın değişen küresel ticaret uygulamalarına göre güncellenmesi gerektiğine işaret edilirken, yapısal meselelerin önemli bir kısmının, Türkiye’nin AB üyesi olmamasından kaynaklandığı belirtiliyor.