Türkiye-Rusya iş birliği herkese fayda sağlıyor

Türkiye-Rusya iş birliği  herkese fayda sağlıyor

GÜNDEM Haberleri

Ukrayna ile Rusya’yı aynı masada buluşturan Ankara, Moskova ile Batı arasında köprü kurarak gıda ve enerji başta olmak üzere tedarik zincirinin kopmasını engelliyor.

Cevdet Fırat Aydoğmuş | ANKARA

Rusya-Ukrayna savaşının ilk gününden itibaren iki tarafı aynı masa etrafında buluşturmayı başaran Türkiye, aynı zamanda Moskova yönetimi ile Batılı ülkeler arasında da ekonomi köprüsü kurarak gıda ve enerji başta olmak üzere tedarik zincirinin garantörlüğünü üstleniyor. Türkiye’nin oynadığı bu kilit rol, bazı Avrupa ülkeleri tarafından Rusya-Türkiye ilişkilerinin derinleşmesi bakımından eleştirilse de uzmanlar, gerçekte Türkiye’nin kurduğu ekonomik ilişkilerin en çok gıda ve enerji darboğazı riskiyle karşı karşıya kalan Batılı ülkelerin yarasına merhem olduğuna dikkat çekiyor.

BATI TÜRKİYE’Yİ ANLAMALI

Gazetemize konuşan Uludağ Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ferhat Pirinççi, Türkiye-Rusya ilişkilerinin aslında uluslararası sistemin dönüşümüne uygun bir şekilde ilerlediğini söyledi. Prof. Dr. Pirinççi, şunları kaydetti:

Artık taraflar ilişkilerini ‘siyah veya beyaz’ şeklinde değil, ‘parçalı ilişki’ modeli diye tanımlayabileceğim şekilde ilerletiyor. Bu çerçevede uzlaşmazlıkların olduğu alanlarda iş birliği fırsatları ortaya çıkabiliyor. İş birliğinin olduğu alanlar varken, başka alanlarda uzlaşmazlıklar da yaşanabiliyor. Dolayısıyla Türkiye’nin Rusya ile farklı ve kendine özgü bir ilişki geliştirmesi, aslında sadece Türkiye-Rusya ilişkilerine değil, farklı ülkelerin ilişkilerine de fayda sağlayan bir gelişme. Bu kendine özgü ilişkinin, nasıl sonuçlar ortaya çıkardığını izledik. İnsani koridorlar açılmasından tutun da tarafların bir araya getirilmesi ve son dönemde Tahıl Koridorunda bunları gördük. Hakeza enerji bağlamında da buna benzer gelişmeler göreceğiz. Batılı ülkelerin, Türkiye’ye eleştirel şekilde bakmak yerine bu durumu anlaması gerekir. Anladıktan sonra da Türkiye ile ilişkilerini geliştirirken, Türkiye’nin hassasiyetlerini dikkate alan şekilde bazı alanlarda iş birliği yapılabileceğini fark etmeleri lazım. Bu durum, Türkiye ile Rusya’nın Suriye’de aynı safta yer aldığı veya Ukrayna’nın işgalinde aynı safta yer aldığı anlamına gelmez. Sadece tarafların gerilimden kaçındıklarını ve bu çerçevede de iş birliği yapılabilecek alanlarda iş birliğine gidebildiklerini gösteren bir gelişme olarak değerlendirilebilir. Türkiye’nin devreye girmesi, birçok sorunun ertelenmesi, ötelenmesi veya çözülmesi anlamına geliyor.”

TEHDİT OLARAK ALGILANAMAZ

Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bilal Sambur da Türkiye’nin uzun zamandan bu yana Batı’ya tek seçenek olarak bakmadığına dikkat çekti. Sambur “Türkiye, kendisini ABD ve AB’den ziyade Rusya ve Çin’e daha yakın hissediyor ve birçok uluslararası sorunun çözülmesinde Rusya’yı kendisine stratejik ortak olarak görüyor. Tahıl Koridoru’nun açılmasında, Türkiye ile Rusya’nın bu stratejik iş birliğini somut düzeyde gördük. Ukrayna savaşından sonra Türkiye, Rusya’nın dünyaya açılan nefesi oldu. Bütün uluslararası boykota rağmen AB ülkeleri, Türkiye sayesinde Rusya’yla olan ilişkilerini devam ettirebiliyor. Türkiye’nin Rusya ile kurduğu stratejik ilişki sayesinde, hem batı hem de Rusya birçok avantaj elde ediyor. Bunun tehdit olarak algılanması, çok gerçekçi değil. Söz konusu stratejik iş birliği, herkese kazandıran bir nitelik taşıyor” diye konuştu. 

İlişkilerin geleceğiyle ilgili de değerlendirmede bulunan Prof. Dr. Sambur “Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkiler, çok somut projelere dayanıyor. Bu ilişkilerin güçlü iki göstergesi var. Birisi, Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin Ruslar tarafından yapılması, diğeri de S-400 sisteminin Rusya’dan alınması. Bu ikisini, Rusya ile Türkiye arasındaki ilişkilerin gelip geçici değil, kalıcı ve uzun süreli olacağının işaretleri olarak değerlendirmek lazım” ifadelerini kullandı.



UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...