Erdoğan'dan AB'ye bir rest daha: Onların tavrı belirleyici olacak

Düzenleyen: / Kaynak: Haber Merkezi
- Güncelleme:
Erdoğan'dan AB'ye bir rest daha: Onların tavrı belirleyici olacak

GÜNDEM Haberleri  / Haber Merkezi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) 78. Genel Kurulu'na katılmak üzere bulunduğu New York'ta, ABD'de faaliyet gösteren düşünce kuruluşu temsilcileriyle bir araya geldi. Türkiye'nin Avrupa Birliği ile ilişkilerinin canlandırılması için açılan fırsat penceresini işaret eden Erdoğan, bu konuda Avrupa Birliği'nin tavrının belirleyici olacağını özellikle belirtti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) 78. Genel Kurulu'na katılmak üzere ABD New York'a gitti. Erdoğan toplantı öncesi Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ve SETA tarafından düzenlenen ABD’li bazı düşünce kuruluşu temsilcileriyle yuvarlak masa toplantısına katıldı. Toplantıya ilişkin yapılan bilgilendirmede şu ifadelere yer verildi:

"ULUSLARARASI SİSTEMİN ADALETSİZLİKLERİNİ GİDERMEYİ HEDEFLİYORUZ"

Toplantıdan duyduğu memnuniyeti dile getirerek sözlerine başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan "Türkiye açısından tarihi ve sembolik anlamı yüksek bir yılı idrak ediyoruz. Cumhuriyet'imizin yüzüncü yıl dönümüne ulaşmanın gururunu yaşıyoruz. Cumhuriyet'imizin ikinci asrına 'Türkiye Yüzyılı' vizyonuyla hazırlanıyoruz. Bu vizyonun temel sacayaklarından birini dış politika oluşturuyor. Dış politikamız, küresel ve bölgesel sorunların çözümünü, yakın bölgemizde barış, istikrar ve refah kuşağı tesis etmeyi, uluslararası sistemin adaletsizliklerini gidermeyi hedefliyor. Cumhuriyet'imizin ikinci asrına güçlü ve öz güvenli şekilde girmekte olduğumuzun birçok emaresi mevcut” dedi.

Erdoğan'dan AB'ye bir rest daha: Onların tavrı belirleyici olacak

“KISITLAMALARA RAĞMEN KÜRESEL OYUNCU HALİNE GELDİK”

6 Şubat'taki deprem felaketlerine de değinen Erdoğan “Tarihin en büyük tabii afetlerinden birini yaşamış olsak da yaraları hızla sarıyoruz. Ekonomide 2023'ün ilk yarısında yüzde 3,9 oranında büyüme kaydettik. Böylelikle büyüme performansımızı kesintisiz on iki çeyreğe çıkardık. İhracatta da yılın ilk sekiz ayında 165 milyar doları, yıllık bazda 253,5 milyar doları yakaladık. Gizli-açık kısıtlamalara rağmen savunma sanayisi alanında küresel oyuncu haline geldik. 2023'ün ilk yarısında savunma ihracatımız 2 milyar 400 milyon dolara ulaştı. Önümüzdeki dönemde bu ivmeyi yukarılara çıkaracağız" ifadelerini kullandı.

 “RUSYA İLE UKRAYNA'DA BARIŞ İÇİN ÇALIŞACAĞIZ”

Türkiye'nin 260 dış temsilcilikle dünyanın en geniş diplomasi ağına sahip ilk 5 ülkesi arasında yer aldığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan "Bölgesel ve küresel krizlerde üstlendiğimiz kritik rollerle arabuluculuk alanındaki konumumuzu pekiştirdik" diye konuştu.

Rusya-Ukrayna Savaşı'nın adil barışla sonuçlanmasına yönelik arabuluculuk, kolaylaştırıcılık çabalarının devam ettiğini kaydeden Erdoğan "Birleşmiş Milletlerle işbirliği içinde hayata geçirdiğimiz Karadeniz Girişimi, 33 milyon ton tahılın boğazlardan sevkiyatını sağlayarak gıda krizinin kötüleşmesine engel oldu. Esir takasları ve İstanbul süreciyle savaş ortamında bile tarafları bir araya getirmeyi başardık. Rusya ile Ukrayna arasında adil ve kalıcı bir barışın tesisi için diyalog ve diplomasiye öncelik vermeyi sürdüreceğiz" sözlerini sarf etti.

Erdoğan'dan AB'ye bir rest daha: Onların tavrı belirleyici olacak

“AB’YE ÜYE OLMAMIZ SADECE BİZİM ÇABAMIZLA GERÇEKLEŞMEZ”

"Bizim amacımız, dostlarımızın sayısını mümkün olduğunca çoğaltmaktır." ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

Karşılıklı diyalogla ilk etapta çözümsüz görünen birçok meselenin üstesinden gelebileceğimize inanıyoruz. Körfez'den Batı dünyasına pek çok bölgeyle bunu başardık. Kazan-kazan anlayışı içinde ilişkilerimizde yeni bir sayfa açtık, çok kısa sürede çok büyük mesafeler aldık. Bunu ilerletmekte kararlıyız. İçinde bulunduğumuz kritik dönemde Türkiye-Avrupa Birliği (AB) ilişkilerinin yeniden canlandırılması için bir fırsat penceresi açıldığını görüyoruz. Türkiye'nin AB'ye katılım sürecinin canlandırılmasının önemini vurgulamaya devam ediyoruz. Şüphesiz tek başına bizim istememiz yeterli değil. Bu gayretlerimizin hedefine ulaşmasında AB'nin tavrı da belirleyici olacak.

BU VİDEO DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR

“BIDEN İLE GÖRÜŞMEMİZDE TIKANIKLIKLARII AŞTIK”

Türkiye-ABD işbirliğinin gelişmesinden memnunuz. Sayın Joe Biden'la yaptığımız görüşmelerde tıkanıklıkların önemli kısmını aştık, pozitif gündem çerçevesinde temaslarımızı artırma kararı aldık. Her iki ülke için de tehdit kaynağı olan terör konusunda işbirliğimizi güçlendireceğiz.

“TERÖRİSTLE MÜZAKERE OLMAZ”

Bölgede yaşanan her gelişmenin "iyi terörist"-"kötü terörist" ayrımının ne kadar yanlış olduğunu gösteriyor. Her zaman söylediğimiz gibi teröristle müzakere olmaz, dostluk, ortaklık kurulmaz. Terörle ancak mücadele olur. DEAŞ'tan PKK ve FETÖ'süne kadar insanımızın canına, devletimizin bekasına ve demokrasimize kasteden bütün yapılarla mücadelemizi sürdüreceğiz.

“SIĞINMACILARI ONURLU BİR ŞEKİLDE GÖNDERİYORUZ”

Dünyada en fazla mülteciye ev sahipliği yapan ülkeyiz. Suriyeli sığınmacıların güvenli, onurlu ve gönüllü geri dönüşlerini teşvik ediyoruz. Şimdilik 600 bine yaklaşan geri dönen sayısına şu an yapımı süren kalıcı konutların tamamlanmasıyla 1 milyon kişi daha eklenecek. Ancak bu alanlarda ülkelerin münferit çabalarının yeterli olmadığını, uluslararası dayanışmanın artırılmasının gerektiğini görüyoruz. Küresel güç rekabetinin uluslararası sisteme verdiği zarardan endişe duyuyor, kurallara dayalı ve adil bir uluslararası düzeni savunuyoruz. Bu bağlamda Güvenlik Konseyi başta olmak üzere Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası kuruluşların günümüzün ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde reforma tabi tutulması gerektiği kanaatindeyiz. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri de geçtiğimiz günlerde bu noktaya değinerek 'İkinci Dünya Savaşı sonrası inşa edilen çok taraflı kurumların bugünün dünyasını yansıtmadığını' belirtti. Özellikle Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde daha fazla temsilin olması gerektiğine dikkati çekti. Bu görüş, bizim uzun zamandır dile getirdiğimiz 'Dünya beşten büyüktür' tespitimizi teyit ediyor.

“İSLAM DÜŞMANLARINA KARŞI HAREKETE GEÇİLMELİ”

İslam düşmanlığı ile dini kutsallara yönelik saldırıların vahim bir noktaya geldi. Irkçılık, yabancı karşıtlığı ve bu temelde işlenen ancak kimi ülkelerde ifade özgürlüğü öne sürülerek müsamaha gösterilen nefret suçları, hepimiz için büyük bir tehdide dönüşmektedir. Daha fazla vakit kaybedilmeden bu konuda harekete geçilmesi gerekiyor. Diğer türlü, kışkırtmalar çoğaldıkça farklı inanç grupları arasında üzüntü verici olayların yaşanma ihtimali de artmaktadır. İnsanların barış içinde yaşama iradesini dinamitleyen bu tür eylemler karşısında Türkiye, tepkisini en net biçimde ortaya koymuştur. Bundan sonra da hukuk ve demokrasi zemininde tepkimizi göstereceğiz. Bu konuda uluslararası alanda farkındalık oluşturma noktasında sizlere de görev düştüğüne inanıyorum.

Düzenleyen:  - GÜNDEM
Kaynak: Haber Merkezi
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...