KKTC Cumhurbaşkanı Danışmanı Işıksal: Türk Devletler Teşkilatına tam üyeliğimizin zamanı geldi

Prof. Dr. Hüseyin Işıksal, Kıbrıs meselesinin özünde KKTC’nin egemenliğinin tanınmaması olduğunu vurgulayarak, “Artık tam üyelik zamanı geldi. Bu seçim tüm Türk dünyası için hayati öneme sahip” dedi.
Berat Temiz ANKARA - Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) 19 Ekim’de yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde Ersin Tatar’ın Uluslararası İlişkiler ve Diplomasi Özel Danışmanı Prof. Dr. Hüseyin Işıksal, Kıbrıs meselesi, bölgesel dengeler ve seçimler hakkında gazetemize açıklamalarda bulundu.
"TAM ÜYELİĞİN ZAMANI GELMİŞTİR"
KKTC’nin karada, denizde ve havadaki fiilî egemenliği tanınmadıkça Rum tarafının saldırgan siyasetinin süreceğini ifade eden Işıksal, şunları kaydetti:
Kıbrıs Rum tarafının siyasetinin temeli, yıllardır oldubitti üzerine kuruludur. Bugün hâlâ KKTC’nin varlığını, Kıbrıs Türk halkının eşitliğini ve adadaki meşru varlığımızı hazmedemeyen bir zihniyetle karşı karşıyayız. Rum tarafı, Kuzey Kıbrıs’ı işgal altında göstermeye ve adanın tamamını kendi kontrolüne alacağı hayalini sürdürmeye devam ediyor. Bütün sorunların özünde KKTC’nin egemenliğinin tanınmaması yatmaktadır. Rum yönetimi hâlâ Kıbrıs Türklerini eşit bir aktör olarak değil, bir azınlık olarak görmektedir.
Buna karşın KKTC, Türkiye Cumhuriyeti’nin ve kardeş ülkelerin güçlü desteğiyle uluslararası alanda önemli adımlar atıyor. Türk Devletleri Teşkilatına gözlemci olarak kabul edilmemiz, Cumhurbaşkanı’mız Ersin Tatar’ın ve ana vatan Türkiye’nin tarihî bir başarısıdır. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da vurguladığı gibi, artık KKTC’nin tam üyeliğinin zamanı gelmiştir. Bu tanınma süreci doğal olarak önce kardeş ülkelerden başlayacak ve giderek büyüyecektir.
TÜM TÜRK DÜNYASI İÇİN ÖNEM TAŞIYOR
19 Ekim’de yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminin tarihi bir dönemeç olduğunu söyleyen Işıksal şöyle konuştu:
İki devletli çözüm siyasetini kararlılıkla savunan, Türkiye ve Türk dünyası ile köprüler kuran Cumhurbaşkanı’mız Ersin Tatar’ın yeniden seçilmesi, sadece Kıbrıs Türk halkı için değil, tüm Türk dünyasının çıkarları açısından da hayati öneme sahiptir.