Mama bağışçısı fenomenler de durdurulsun!
İstanbul Valiliğinin sokak köpeklerinin kontrolsüz beslenmesini yasaklayan kararına, mama bağışı toplayan sosyal medya fenomenlerinden büyük tepki geldi. Uzmanlar “Bu fenomenlerin hesapları kontrol edilmeli” diyor.
- Mama fenomenleri, başta hukuki sorular da bulunan, kamu düzenini sorgulayan açıklamalarla kamuoyunu yönlendirmek için sosyal medya platformlarından yararlanıyorlar.
- Hukukçular, bu fenomenlerin izinsiz bağış toplama ve kontrolsüz besleme faaliyetlerinin denetimlerden uzak gerçekleştiğini belirtiyor.
- Uzmanlar, hem sokak hayvanlarının beslenmesinde hem de bağış kampanyalarında sıkı denetim yapılmasının gerekliliğini vurguluyor.
- Valiliğin genelgesi şehir güvenliği ve hayvanların sağlıklı beslenmesini sağlama amacıyla yürütülüyor.
- Denetimsiz bağış ekonomisi, nuspresetsiz bir şekilde kasıtlı bir şekilde yönlendiriliyor.
Son yıllarda sosyal medya fenomenlerinin sokak hayvanları üzerinden yürüttüğü bağış kampanyaları, takipçi artışı ve etkileşim üretme aracı hâline geldi. Kimi hesapların milyonlarca liralık mama topladığı, ancak bu bağışların nasıl kullanıldığına dair şeffaf bir kayıt sunmadığı biliniyor. Hatta bazı bağış toplayanların zimmetine para geçirdikleri de ortaya çıktı. Ancak hayvanseverlerin duygularını sömürerek bu işe devam edenlerin sayısı hızla artıyor.
İstanbul Valiliği dün yayımlanan yeni genelgeyle kent genelinde sokak köpeklerini kontrolsüz beslemek yasaklandı. Bunun üzerine mama fenomenleri duruma sert tepki gösterdi. Halktan topladıkları desteği bir güç gösterisine dönüştüren mama bağışçıları durumu kahramanlık sloganları atarak şova çevirdi. Kamu otoritelerinin düzen getirmeye çalıştığı bir alanda “Biz devam edeceğiz”, “Yapamıyorsanız bize verin” gibi çıkışlar hem hukuki hem de etik açıdan soru işaretleri doğurdu.
Hukukçular, izinsiz bağış toplayan fenomenlerin yıllardır gri bir alanda faaliyet gösterdiğini belirtiyor. Türkiye’de dernek veya vakıf statüsü olmayan fenomenler, izinsiz bağış toplama ve kontrolsüz sokak hayvanı besleme faaliyetleri yürütüyor. Hukuki zemini olmayan bu uygulamalarda yardımların dağıtımı denetlenmiyor. Yetkililer, kamyon dolusu mama bırakılan bölgelerde köpeklerin kümelendiğini, doğal davranışlarının bozulduğunu ve saldırganlık vakalarının arttığını vurguluyor.
Valiliğin genelgesi, şehir güvenliği ve hayvanların sağlıklı beslenmesini amaçlıyor. Fenomenlerin karara meydan okuyan açıklamaları, sosyal medyadaki kitlesel manipülasyon gücünün ne kadar büyüdüğünü de bir kez daha gösterdi. Denetimsiz bağış ekonomisi üzerinden popülerlik kazanan bu kişilerin, kamu düzenini ilgilendiren bir konuda kendilerini “alternatif otorite” gibi konumlandırması tepki çekiyor. Uzmanlar hem sahadaki besleme hem de bağış kampanyalarının sıkı denetimden geçirilmesi gerektiğini belirtiyor.
Diyarbakır’da 9 Eylül’de başıboş köpeklerin saldırısına uğrayan Hasan Ahmed (17), kuduz teşhisi konulduktan sonra 12 Ekim’de hayatını kaybetti. Ahmed’in hastanedeki son anlarına ait görüntüleri yürek burktu.
