10 yalan-10 gerçek! DMM'den 'e-imza' ve 'sahte diploma' açıklaması

- Güncelleme:
10 yalan-10 gerçek! DMM'den 'e-imza' ve 'sahte diploma' açıklaması
E-imza, Siber Suç, Türkiye, Soruşturma, Adli İşlem, Haber
Gündem Haberleri

Türkiye günlerdir sahte diploma krizini konuşuyor. Kamu görevlilerinin e-imza’sını kopyalayıp, sahte diploma, ehliyet, kimlik kartı çıkarılmasına ilişkin soruşturma sürerken, İletişim Başkanlığı'na bağlı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM) tarafından "Sahte E-imza Operasyonuyla İlgili İddialar ve Gerçekler" başlıklı bir dosya yayınlandı.

Türkiye'yi sarsan sahte diploma ve e-imza krizinde kritik bir eşiğe gelindi. İletişim Başkanlığı'na bağlı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM), yayımladığı 'Sahte E-imza Operasyonuyla İlgili İddialar ve Gerçekler' raporuyla, kamu görevlilerinin e-imzalarını kopyalayarak sahte belgeler üreten organize suç şebekesini ve kamuoyunda dolaşan asılsız iddiaların gerçeğini gözler önüne serdi.

DMM raporuna göre, "2024 yılı Ağustos ayında, Türkiye'nin dijital kamu altyapılarını hedef alan organize bir sahtecilik girişimi tespit edildi." denildi. Raporda, "Bu girişim, Gazi Üniversitesi, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi ve Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından yürütülen ortak çalışmalarla ortaya çıkarıldı ve ilgili makamlara bildirilerek adli soruşturma başlatıldı." ifadeleri kullanıldı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında, 35 kamu görevlisine ait e-imzanın oluşturulduğu ve sahte belgelerle üretilmiş elektronik imzalar kullanılarak bazı kamu sistemlerine erişim sağlandığı belirlendi. Suç şebekesinin bu yolla özellikle diploma ve diğer resmi belgeleri üretmeye çalıştığı tespit edildi.

Raporda ayrıca, kamu kurumlarının eşgüdümlü operasyonları sonucunda, suç şebekesi tarafından sahte olarak 57 adet üniversite diploması, 108 adet sürücü belgesi ve 4 adet lise diploması üretildiği belirlendi.

Soruşturma kapsamında 220 kişi hakkında adli işlem yapıldı, 199 şüpheli hakkında kamu davası açıldı.

Toplam 37 kişi hakkında tutuklama kararı verilirken (23'ü örgüt üyesi, 14'ü suçtan menfaat temin eden), 150 kişi hakkında adli kontrol hükümleri uygulandı. Üretilen sahte diplomaların ikisi hariç hiçbir mesleğin icrasında kullanılmadığı da öğrenildi.

SAHTE DİPLOMADA YALANLAR VE GERÇEKLER!

Bu süreçte kamuoyunda ortaya atılan bazı iddialara da DMM raporuyla cevap verildi.

❌İddia 1: “Türkiye genelinde yüzlerce sahte diploma üretilmiştir.”

🟩Gerçek: Soruşturma kapsamında 57 sahte üniversite diploması, 4 sahte lise diploması ve 108 sahte sürücü belgesi tespit edilmiştir. İddialarda belirtilen "yüzlerce sahte diploma" ifadesi doğru değildir. Bu belgelerin ikisi hariç herhangi bir mesleğin icrasında kullanıldığına dair bir tespit bulunmamaktadır.

❌İddia 2: “400 akademisyen usulsüz şekilde atanmıştır.”

🟩Gerçek: Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturmada şu ana kadar 220 kişi hakkında işlem yapılmış, 199 şüpheli hakkında kamu davası açılmıştır. Ancak Türkiye'de görev yapan hiçbir akademisyen veya MEB öğretmeni bu kişiler arasında değildir. Soruşturma makamları tarafından söz konusu iddiayı destekleyen herhangi bir resmi belge, atama kaydı ya da adli tespit bulunmadığı vurgulanmıştır.

❌İddia 3: “Çok sayıda kamu yöneticisi ve pek çok üniversite çalışanının e-imzaları kopyalanmıştır.”

🟩Gerçek: Soruşturma kapsamında e-imzasının kopyalandığı tespit edilen toplam kişi sayısı 35'tir. Sahte e-imzalarla oluşturulan belgeleri iki kişi hariç kimsenin herhangi bir mesleğin icrasında kullanmadığı öğrenilmiştir.

❌İddia 4: “Bazı üniversitelerde ve MEB sistemlerinde sahte diplomalar ve akademik dereceler oluşturulmuştur.”

🟩Gerçek: Kamu kurumları, dijital sistemlerine yönelik yasa dışı girişimleri tespit etmiş; bu müdahalenin sınırlı olduğu, resmi işlemlerde kullanılmalarına fırsat verilmeden fark edildiği ve akademik derece oluşturulmasının söz konusu olmadığı öğrenilmiştir.

❌İddia 5: “Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Başkanlığı sistemine sahte e-imza ile girilerek uyuşturucu torbacısı ataması yapılmıştır.”

🟩Gerçek: Narkotik birimlerinin kullandığı sistemler, kapalı devre ve çok katmanlı güvenlik önlemleri ile korunmaktadır. Sahte e-imzaların, bu tür sistemleri aşarak atama gibi yüksek güvenlik gerektiren işlemleri yapabilmesi teknik olarak mümkün değildir. Yürütülen soruşturmada bu yönde bir eylemin gerçekleştiğine dair herhangi bir delil ya da bulgu bulunmamaktadır.

❌İddia 6: “ÖSYM sistemine girilerek adayların puanları değiştirilmiştir.”

🟩Gerçek: Bu iddia, hem ÖSYM hem de Emniyet birimleri tarafından yapılan teknik denetimlerle açıkça yalanlanmıştır. Yürütülen kapsamlı incelemede, aday puanlarında herhangi bir dış müdahale, sahtecilik girişimi veya veri sızıntısı tespit edilmemiştir.

❌İddia 7: “Çete lideri olduğu belirtilen Ziya Kadiroğlu, evrakta sahtecilik suçlarından kaydı olmasına rağmen kamu sistemlerine sahte diplomaları kaydedebilmiştir.”

🟩Gerçek: Ziya Kadiroğlu’nun kamu sistemlerine doğrudan erişerek sahte diploma kaydı yaptığına dair somut bir delil yoktur. Soruşturma kapsamında çeşitli yasa dışı işlemlerin, sahte e-imza üretimi yoluyla üçüncü kişiler adına sistemlere erişim sağlanarak gerçekleştirildiği tespit edilmiştir.

❌İddia 8: “Devlet kurumları sürece geç ve yetersiz müdahale etmiştir.”

🟩Gerçek: Sahtecilik girişimlerine ilişkin ilk şüpheli girişim Ağustos 2024’te tespit edilmiş, ilgili kurumların koordinasyonuyla yürütülen adli soruşturma kapsamında ilk operasyon dalgası Ocak 2025, ikinci dalga operasyon Mayıs 2025’te gerçekleştirilmiştir. Bu operasyon, Türkiye’nin siber tehditlere karşı operasyonel refleksinin güçlü olduğunu ortaya koymaktadır.

❌İddia 9: “E-Devlet üzerinden görünür şekilde sahte diplomalar sisteme yüklenmiş; bu belgeler, atama ve noter işlemlerinde kullanılmıştır.”

🟩Gerçek: Soruşturma kapsamında bazı sahte belgelerin dijital ortama yüklendiği tespit edilmiş ancak bu belgelerin hiçbir kamu işlemi ya da resmi süreçte kullanılmadan fark edilip sistemden çıkarıldığı belirlenmiştir. Bu belgelerin noter işlemleri, kamu görevi atamaları veya diploma teyit süreçlerinde kullanıldığına dair herhangi bir resmi bulgu yoktur.

❌İddia 10: “Şüpheliler, not ortalaması yükseltme ve transkriptlerde değişiklik gibi işlemler yaptırmıştır.”

🟩Gerçek: Soruşturma kapsamında sınırlı sayıda not yükseltme ve transkript değişikliği girişimi tespit edilmiştir. Ancak bu girişimlerin hepsi fark edilmiş ve gerekli işlemler tesis edilmiştir. Bu işlemlerin hiçbirinin kamu görevlisi ataması, yüksek lisans başvurusu, denklik işlemi veya yurt dışı öğrenim başvurusu gibi süreçlerde geçerli belge olarak kullanılmadığı net bir şekilde belirlenmiştir.

Raporda ayrıca, soruşturma kapsamında bazı sahte belgelerin dijital ortama yüklendiği ancak hiçbir kamu işlemi ya da resmi süreçte kullanılmadan fark edilip sistemden çıkarıldığı belirtildi, not yükseltme ve transkript değişikliği girişimlerinin de sınırlı sayıda olduğu, fark edildiği ve gerekli işlemlerin yapıldığı vurgulandı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, BTK, Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, YÖK ve ÖSYM gibi kurumlar eşgüdüm içinde çalışarak kamuoyunu düzenli olarak bilgilendirmektedir. Bu operasyonun, Türkiye'nin siber tehditlere karşı güçlü operasyonel refleksini ortaya koyduğu ifade edildi. Kamuoyunun manipülasyon amacı taşıyan içeriklere karşı duyarlı olması ve resmi kaynaklardan yapılan açıklamalara itibar etmesinin önemine de vurgu yapıldı.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...