Türkiye’nin konuştuğu Müslüme’nin ölümüne ilişkin davada yeni gelişme

Düzenleyen:
- Güncelleme:
Türkiye’nin konuştuğu Müslüme’nin ölümüne ilişkin davada yeni gelişme

GÜNDEM Haberleri

Mersin’de 3 yaşındaki Müslüme’nin ölümü Türkiye’yi yasa boğmuştu. Kaybolduktan 10 gün sonra cansız bedeni bulunan Müslüme’nin ölümüyle ilgili davada yeni gelişme yaşandı. Adli tıp kurumu yeniden rapor talep ederken dava ocak 2023’e ertelendi. 

Mersin'de kaybolduktan 10 gün sonra cansız bedeni bulunan 3 yaşındaki Müslüme'nin ölümüne ilişkin davada 4 ile bireyi yargılanırken, Silifke 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki ikinci duruşmaya, büyükbabası H. Yağal, cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandı.
Tutuksuz sanıklar büyükanne A. Yağal, anne S. Yağal ve suça sürüklenen ağabey O. Yağal'ın katılmadığı duruşmada, taraf avukatları da salonda hazır bulundu.
Duruşmaya SEGBİS aracılığıyla katılan Müslüme'nin bazı yakınları "tanık" sıfatıyla ifade verdi.
Avukatları da dinleyen mahkeme heyeti, küçük kızın kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için Adli Tıp Kurumundan tekrar rapor alınmasını kararlaştırdı.
Heyet, H. Yağal'ın tutukluluğunun devamına, diğerlerinin de mevcut halinin sürmesine karar vererek duruşmayı 10 Ocak 2023'e erteledi.

NE OLMUŞTU?

Mersin'in Gülnar ilçesi Yanışlı Mahallesi kırsalında 10 Kasım 2021'de çadır kurdukları sırada 3 yaşındaki kızları Müslüme'nin kaybolduğunu belirten Yağal ailesi durumu ilgililere bildirmişti.
AFAD, AKUT, itfaiye ve jandarma ekiplerince kırsal alanda geniş çaplı çalışma başlatılmış, kayıp kız çocuğunun cansız bedeni 19 Kasım 2021'de ilçedeki kırsal alanda bulunmuş ve ertesi gün Karaman'da toprağa verilmişti.
Jandarma ekiplerince gözaltına alınan 8 aile yakınından büyükbaba H. Yağal tutuklanmış, 3'ü tutuksuz yargılanmak üzere diğerleri serbest bırakılmıştı.
Müslüme Yağal'ın ölümüyle ilgili iddianamede, tutuklu sanık H. Yağal hakkında "kendisini savunamayacak yakın akrabayı bir suçu gizlemek, delillerini ortadan kaldırmak veya işlenmesini kolaylaştırmak ya da yakalanmamak amacıyla kasten öldürme", "Çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı kasten öldürme", "Üstsoy veya altsoydan birine ya da eş veya kardeşe karşı kasten öldürme", "Çocuğun nitelikli cinsel istismarı" ve "Cinsel amaçla cebir, tehdit ve hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlarından hapis cezası istenmişti.
İddianamede, tutuksuz sanıklar büyükanne A. Yağal, anne S. Yağal ve suça sürüklenen ağabey O. Yağal için de "suçluyu kayırma" suçundan ceza talep edilmişti.
H. Yağal hakkında, gelini S. Yağal'a karşı "nitelikli cinsel saldırı"da bulunduğu, bu saldırı sonucunda gelininden doğduğu belirlenen A. Yağal'a karşı da "çocuğun cinsel istismarı" suçunu işlediği iddiasıyla hazırlanan ek iddianame dava dosyasıyla birleştirilmişti.
Müslüme Yağal'ın ölümüne ilişkin Adli Tıp Kurumu ve olay raporlarında, küçük kızın kesin ölüm nedeninin henüz belirlenemediği bilgisine de iddianamede yer verilmişti.

Düzenleyen:  - GÜNDEM
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...