Zengezur'daki Ermeni katliamından kaçanlar anlattı: Zulmün nişanesi

Düzenleyen:
- Güncelleme:
Zengezur'daki Ermeni katliamından kaçanlar anlattı: Zulmün nişanesi

Gündem Haberleri

Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de yaşayan Namık Muradov, yüzlerce yıllık Türk yurdu Zengezur’da Ermeniler tarafından gerçekleştirilen işkence, soykırım ve sürgünün yaşayan canlı örneği...

YILMAZ BİLGEN'İN HABERİ - 35 yaşındaki Namık Muradov, Zengezur’da dayanılmaz hâle gelen Ermeni zulmünden bir gece yarısı kaçan Vagıf-Ziver çiftinin bir yük treninin vagonunda doğan ilk çocuğu. Gazetemize konuşan anne Ziver Muradov, o dönem Zengezur’a bağlı Gafan ilçesinde yaşadıklarını belirterek bölgede çocukların su borularında ve büyük kafeslerde toplanıp öldürüldüğünü, yaşlı genç, kadın ve erkeklerin mescitlerde yakılarak katledildiğini anlattı.

Ziver Hanım, hamile olmasına ve doğuma saatler kalmasına rağmen Gafan’da nefes dahi alma imkânı kalmadığı için göç etmek zorunda kaldıklarını söyledi.

SÖZLÜ TACİZLER FİİLİ SALDIRIYA DÖNDÜ

O günlerde henüz 25 yaşında olduğunu belirten Ziver Muradov, yaşadıkları kâbusu şöyle anlattı:

"Her şey 1987 yılında birden değişti. Ermeniler sözlü tacizleri fiilî saldırıya çevirdi. 1988’e geldiğimizde sokağa çıkamaz hâle geldik. Zulüm zirveye ulaştığı için kapıyı çekip o cennet yurdumuzdan çıkmak zorunda kaldık. Bir gece vakti yola düştük. Dışarıda kar tipi vardı. Sarp güzergâhlardan 40 kilometre yürüdük. Üstelik hamile, aç susuz hâlde. Zengilan’da bindiğimiz yük treninde sancılarım arttı ve doğum yaptım.

Toplam 373 kilometre yol gittik. Bakü’ye vardığımızda ben ve çocuğum 16 gün hastanede komada kalmışız. Hatta Namık için doktorlar ‘yaşamaz’ demişler. Ama oğlum o vahşetin nişanesi olarak hayatta kaldı. Ardından ikinci evladımız oldu ve ikinci Karabağ savaşına gönüllü katıldı ve gazi oldu. Son Karabağ Savaşı ve kurtarılan bölgeler umutlarımızı yeşertti. Evim, köyüm gözümde tütüyor. Ermeniler her şeyimizi gasbetti. Bilsek ki can güvenliğimiz var hiç tereddüt etmeden o cennet köyümüze geri döneriz."

SAVAŞMAYI ÇOK İSTEDİM

Ermeni vahşetinin yaşayan nişanesi olan Namık Muradov, ikinci Karabağ savaşına katılmayı çok istemiş. Resmî makamlar kardeşi Vügar’ın gönüllülük talebini kabul edince kendisine izin verilmemiş.

Türklerin o topraklarda 1905, 1918 ve 1988 senelerinde üç sürgün ve soykırım yaşadığını kaydeden Muradov “Şu an binlerce Türk’e ait arazi, ev ve iş yeri Ermenilerde. Zengezur tam anlamı ile Türk yurdudur. Biz haklarımızı evimize dönmeyi ve o köy, kasaba ve şehirlerin gerçek sahiplerine verilmesini istiyoruz” diye konuştu.

Düzenleyen:  - Gündem
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...