Maddi ve manevi faydasını gördüm
Ben 7 yaşından beri istanbul'da ikamet etmekteyim.Babam emekli astsubay, annem ev hanımı, 6 kardeşiz.Babam bize doğru dürüst bakmazdı, hep sıkıntı içinde büyüdük; her gece içki içerdi, geç saatlerde gelirdi.
Ben sizlere İhlas'la nasıl tanıştığımı anlatmaya calışacağım.ismim Abdulkadir ateş, 23 senedir bu müessede çalışıyorum.İlk tanışmam şu şekilde oldu: Ben 7 yaşından beri istanbul'da ikamet etmekteyim.Babam emekli astsubay, annem ev hanımı, 6 kardeşiz.Babam bize doğru dürüst bakmazdı, hep sıkıntı içinde büyüdük; her gece içki içerdi, geç saatlerde gelirdi. Doğru dürüst çalışmazdı eve hep borçlu gelirdi, annem de saf temiz 5 vakit namzını kılan birisidr. Yani zor şartlard yetiştik. Ortaokulu bitirdim, liseye gidemedim, maddi sebeplerden. Sonra, 16 yaşında çalışmaya başladım. İstanbul'da çeşitli yerlerde çalıştım. Askerlik zamanı geldi askere gittim. Babamdan beş kuruş para gelmeden, parasız askerliği bitirdim.Bu zaman zarfında babam annemi köye yollamış, eşyalarıİistanbul'da bir yere emanet bırakmış kendisi de otel köşelerinde yatıp kalkıyor; manzara bu şekilde. "Ben şimdi ne yapacağım" diye kara kara düşünmeye başladım. Doğru istanbul'a geldim, babamı buldum. Bir gazete aldım, amacım yatılı bir iş bulmaktı ve öylede oldu.Beylikdüzü'nde bir lastik fabrikasında iş buldum, yatılı idi. O gün otelde kaldım, ertesi gün orada işe başladım. Amacım, çalışıp ev tutmk ve annemle babamı birleştirmekti. 1-2 ay içinde ev tuttum annemi getirdim, babam da geldi. Babam belki düzelir diye umut ettim hep ama yine aynı şekilde devam ediyordu. Eve ben bakıyordum ama bu böyle gitmezdi,çünkü az bir ücretleçalışıyordum. SSK'mı bile yapmadılar. 1-2 sene o fabrikada çalıştım ama iyice bunalmıştım biryandan babama da kızıyordum. Artık dayanack gücüm kalmadı ve işten çıktım. Doğru eve geldim. Ben haytımda hiç böyle ağlamamştım, hıçkıra hışkıra ağlıyordum. Babama da sitem ediyordum. Annem de üzülüp duruyordu. Neyse aynı günün akşamı babam eve geldi. Benim işten çıktığımdan haberi yoktu. Bana, "Sana Türkiye gazetesinde iş buldum" dedi. Tabii ben babama kızdığım için, içimden sitem etmeye devam ediyorurdum; yüzüne karşı değil. Ben Türkiye gazetesini hiç duymamıştım o güne kadar, sene 1989. Çaresizdim gitsem mi, gitmesem mi diye düşünmeye başladım yapacak birşey de yoktu. Esenler'de babamın Türkiye gazetesinde çalışan bir tanıdığı vardı, Mehmet Sarı. Babam, "Git onu bul" dedi. Ertesi gün gittim. O da beni Bayrampaşa'ya yolladı. Bayrampaşa Bölge Temsilcisi Osman Özer ve yardımcısı Naci Koç ile tanıştım. Ben de gazete deyince muhabir falan olacam zannetmiştim ama "Gazete dağitıp pazarlama yapacaksın" dediler. Görüşmeyi yaptık ve ertesi gün işe başladım. Geliş o geliş. Mehmet Sarı, Naci Koç ve Osman Özer ağabeylerden Allah razı olsun. Bana sahip çıktılar. Bu müessesye işe başladıktan sonra hem maddi hem de manevi faydasını gördüm. Şimdi yaşım 47, Yozgat'ta görevime devm ediyorum.
Abdulkadir Ateş/Yozgat