Siz Allahü teâlânın sevgili kulusunuz
Sedirde, Enver abilerin yanında otururken kendiliğinden yere inip karşılarında diz çöktü. Enver abiler yine yanlarına çağırıp birkaç latifeden sonra sordular:
30 yıl kadar önceydi. Enver abiler Faruk Aydın abinin evine teşrif etmişlerdi. Odadaki 10-12 kişiden birisi de Faruk abinin henüz 4-5 yaşlarındaki oğlu Nebhan idi. Sedirde, Enver abilerin yanında otururken kendiliğinden yere inip karşılarında diz çöktü. Enver abiler yine yanlarına çağırıp birkaç latifeden sonra sordular:
-Nebhan, hatırlıyor musun? Geçen sene Trabzon'a gelmiştim, siz de oradaydınız. Kayığa binip gezmiştik.
-Evet efendim, hatırlıyorum.
-Deniz güzel idi. Peki ya kuvvetli bir fırtına çıksaydı ne yapardık?
-Hemen kenara gelirdik efendim.
-Ama küreğimiz de kırıldı.
-Yüzerek kıyıya çıkarız.
-Zor. Çünkü kıyı çok uzak ve dalgalar da çok büyük.
-O zaman… Diğer motorlardan yardım isteriz.
-Yakında hiçbir motor, kayık da yok.
Bildiği sebepler geçersiz kalan Nebhan'ın az duraksamadan sonra söylediği şu olmuştu:
-Siz Allahü teâlânın sevgili kulusunuz, O kurtarır.
Y. Beyazıt Başal