2025 böyle geçti! Kültür Savaşları
Kültür sanat, 2025’te de muharebe alanı oldu! Gazze üzerinden siyasi gerilimler yaşandı, tekelleşmeyle mücadele öne çıktı, restorasyon tartışmalarıyla gözler tarihî camilere çevrildi, müzelerde hırsızlar cirit attı ve beyazperdede karanlık bir tablo oluştu!
- İsrail-Gaza çatışmaları sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı, sanatçılar İsrail kurumlarıyla çalışmayı bıraktılar ve Filistin'deki durumun protestoları arttı.
- Türkiye'de TV ve sinema sektöründe tekelleşme ve oyuncu kayırma meselesi gündeme geldi.
- Hollywood'da Warner Bros.'un Netflix'e satılması tekelleşme tartışmalarını beraberinde getirdi.
- Yapay zekâ sanat dünyası için hem endişe kaynağı hem de yardımcı bir araç olarak görülmeye başladı.
- Türkiye'de çeşitli tarihi yapılar restore edildi ancak bazı restorasyon projelere karşı tepkiler oldu.
- Türkiye'de sinema salonlarında seyirci sayısı önemli ölçüde azaldı.
- Türk kültür sanatı alanında kamu kurumlarına daha fazla bütçe ayrıldı.
- Dünyaca ünlü isimlerin konserleri Türkiye'de astronomik fiyatlarla bilet satışı ile gerçekleşti.
- Türkiye'den kaçırılan eserlerin ABD'den iadesi gerçekleşti.
- Türkiye'de arkeolojik açıdan önemli keşifler yapıldı.
MURAT ÖZTEKİN - Takvimlerin sonuna geldik, 2025 senesi acısıyla tatlısıyla geride kalıyor… Peki, bu zor senede kültür sanat dünyasına neler damga vurdu, hangi hadiseler yaşandı? Gelin yıl biterken hafızalarımızı tazeleyelim…
Sanat dünyasında derin hüzün! 2025’te ünlü isimler bir bir aramızdan ayrıldı
SANATTAKİ GAZZE ÇEKİŞMESİ DEVAM ETTİ
Geride bırakmaya hazırlandığımız senede İsrail’in Gazze’deki katliamlarının kültür sanat dünyasına büyük yansımaları oldu. Sanatçılar bu sene daha cesurdu; dünyaca meşhur sinemacılar İsrail kurumlarıyla çalışmayacaklarını açıkladı. İsrail’e karşı kampanyalar düzenlendi. Filistin’deki drama dair eserler üretildi. Bunlar Batı’da karşılık da buldu. Mesela Filistinlilere uygulanan baskıyı anlatan “No Other Land” belgeseli Oscar kazandı. İsrail’in Eurovision’a alınması ise büyük reaksiyona sebep oldu, birçok ülke yarışmadan çekildi.
TEKELLEŞME GÜNDEME OTURDU
TV ve sinemada aslında uzun zamandır konuşulan tekelleşme ve oyuncu kayırma meselesi gün yüzüne çıktı. Rekabet Kurumunun Ayşe Barım üzerinden yürüttüğü soruşturmayla Türkiye çalkalandı. Soruşturma sonrasında birçok oyuncu ifade verdi, kimileri ifşada bulundu. Barım ise başka bir suçtan tutuklanarak hapse kondu.
Hollywood’da ise Warner Bros.un Netflix’e satılma süreci tekelleşme tartışmalarını beraberinde getirdi. Müzik platformu Spotify, listelerinde “kayırma” ve “sansür” iddialarıyla gündeme geldikten sonra Rekabet Kurumunca incelemeye alındı. İş birliği için adım atan platform, Türkiye’de ofis açma kararı aldı.
Yapay zekâ da sanat dünyası için endişe kaynağı olmaya devam etti. Buna rağmen algoritmalar, sanatçının bir yardımcısı olarak kabul görmeye başladı. Türkiye’de klon oyunculu “Tesseract” dizi projesi çok konuşuldu. Dünyanın yapay zekâyla çekilen ilk uzun metrajlı dokümanter filmi “Post Truth” Türkiye’den çıktı. ABD’de ise Disney ve Universal’ın Midjourney’ye açtığı telif davası başta olmak üzere yapay zekâya karşı hukuki savaş devam etti.
RESTORASYON KRİZLERİ
2025’te restorasyonlar ve tarihî yapıların durumu yine tartışmalara mevzu oldu. Biraz da kamuoyuna yeterli açıklama yapılmaması sebebiyle sosyal medyada dezenformasyon oluştu.
Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restore edilen Selimiye Camii’nde kubbe tartışması çıktı. Hadiseyi ilk defa Türkiye gazetesi duyurdu. Mabedin ana kubbesini 16. asırdaki hâline çevirme düşüncesiyle hazırlanan restorasyon planı, kamuoyunda tepki meydana getirdi. Mahkeme, durdurma kararı verdi. Restorasyonun akıbeti ise hâlâ meçhul.
Süleymaniye Camii’nden anahtarla zemin süsleme taşlarının çalınması infial uyandırdı. Hadisenin altından güvenlik zaafı çıktı.
Ayasofya Camii’nin kubbe ve minare gibi kısımlarında depreme karşı büyük bir restorasyona girişildi. Ancak içeriye vinç sokulması biraz da sosyal medyadaki dezenformasyonun etkisiyle gündemin merkezine yerleşti.
Sahaflara ve özel koleksiyonculara yönelik tescil mecburiyeti getiren TÜYEK yönetmeliği tepki toplayınca değiştirildi.
SİNEMALARDA ENDİŞELİ DURUM
Beyazperdede, karanlık bir tablo vardı! Türkiye’deki sinema salonlarındaki seyirci sayısı, 2024’e kıyasla yaklaşık yüzde 15 azalarak yaklaşık 27 milyonda kaldı. Eski filmlerin vizyona konması çare olmadı, “Amigdala” gibi sadece 16 kişinin seyrettiği filmler de oldu.
Türkiye’deki film festivalleri sönük geçti. Altın Portakal’da “Tavşan İmparatorluğu”, Altın Koza’da ise “O da Bir Şey Mi” öne çıktı.
Oscar’a aykırı film “Anora”, Cannes Film Festivali’ne ise “Görünmez Kaza” (It Was Just an Accident) damga vurdu.
OPERA CANLANIYOR!
Türkiye’de kamu kurumlarının modern kültür sanat politikalarını öne çıkardığı görüldü. Gelecek yıl için ‘Devlet Opera ve Balesi’ne 5 milyar 248 milyon 396 bin TL’lik bütçe ayrılması ve bunun TİKA gibi kurumların bütçesini geride bırakması dikkat çekti. Devlet Tiyatrolarına ise 5,2 milyar TL’lik bütçe ayrıldı.
Türkiye Kültür Yolu Festivali, 20 şehirde gerçekleşti. Yeditepe Bienali tehirli olarak 18 Nisan’da kapılarını açtı. İstanbul Bienali de küratör krizinin ardından bir sene tehirle 20 Eylül’de başladı.
MEŞHUR İSİMLER, ASTRONOMİK BİLET FİYATLARI
Dünyaca meşhur isimler Türkiye’de konser verdi; astronomik rakamlara biletler satıldı. Mesela Jennifer Lopez’in konseri 666 bin liraya kadar çıkan bilet fiyatıyla gündeme geldi. Guns N’ Roses, 32 yıl sonra İstanbul’da konser verdi. Justin Timberlake de ülkemize gelen isimlerdendi.
İADELER ABD’DEN
2025’te kültür sanat alanında sevindirici gelişmeler de yaşandı. Türkiye’nin çabaları neticesinde Anadolu’dan yurt dışına kaçırılan eserler iade edildi. En çok tarihî eser iade eden ülke ABD oldu. Ana vatanına dönen eserler arasında Marcus Aurelius heykeli, Boubon antik şehri kökenli abidevi bronz imparator heykeli ve İznik çinileri dikkat çekti.
‘TAŞ TEPELER’DE HAREKETLİLİK
Türkiye’de arkeoloji sahasında mühim gelişmeler yaşandı. Dünyanın yüzünü çevirdiği “Taş Tepeler” arasında yer alan Karahantepe’de insan yüzü tasvirli dikili taş keşfedilmesi heyecan oluşturdu. Karahantepe, Archaeology Magazine tarafından 2025 yılının ilk 10 keşfi arasında gösterildi. Sayburç’ta ortaya çıkarılan 11 bin yıllık “ölüm yüzü” heykeli ses getirdi.
Ayrıca Ankara’daki Gordion antik şehrindeki 2.700 yıllık kraliyet mezarı, Çanakkale’deki Troya’da bulunan 4.500 yıllık nadir broş ve 17. yüzyıl Osmanlı batığı olan Kızlan Batığı’ndan çıkarılan silahlar, yılın en büyük arkeolojik keşifleri arasında yer aldı.
YENİ AÇILAN MEKÂNLAR
Topkapı Sarayı Saat Müzesi ilk defa sanatseverlerle buluştu. Restore edilen Sinop Tarihi Cezaevi ve Müzesi gibi kültür mekânları ise tekrar kapılarını açtı.
Müzayede dünyasında rekorlar kırıldı. Gustav Klimt’in “Elisabeth Lederer’nin Portresi”, Sotheby’s müzayedesinde 236,4 milyon dolara satılarak en pahalı modern eser oldu. Frida Kahlo’nun “El sueno” adlı otoportresi 54,7 milyon dolarla müzayedelerde satılan en pahalı kadın eseri ünvanını kazandı. Osman Hamdi Bey’in uzun zaman kayıp olduğu düşünülen “Preparing Coffee” (Kahve Hazırlamak) tablosu Londra’da bir milyon 16 bin sterline (yaklaşık 52,5 milyon lira) satıldı. Bütün bu rekor satışlar, “Acaba kapıda bir savaş mı var?” sualini akıllara getirdi.
MÜZELERDE HIRSIZLAR MESAİ YAPTI
19 Ekim’de inşaat işçisi kılığına giren hırsızlar, Fransa’nın başkenti Paris’teki Louvre Müzesinden yaklaşık 88 milyon avro değerinde sekiz adet mücevheri çaldı. 25 Ocak’ta bir grup kişi Hollanda’daki Drents Müzesine patlayıcı kullanarak zorla girdi ve yaklaşık 6 milyon avro değerinde altın eserler çaldı.
YILIN SERGİLERİ
Yılın dikkat çeken sergileri arasında ise Meşher’de devam eden “Hikâye İstanbul’da Geçiyor” öne çıktı. Sergide 16. yüzyıldan günümüze çeşitli edebî eserlerdeki İstanbul temsilleri sanatseverlere sunuldu. Borusan’daki “Edward Burtynsky: Dönüşen Yeryüzü”, Rami Kütüphanesi’ndeki “Mana ve Nakış” yılın önemli sergileri arasında yer aldı.
YILIN GURURU
Manisa’daki Sardes antik şehri ve Bin Tepeler tümülüsleri, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne eklendi ve büyük gurur meydana getirdi. Sardes’in ABD’deki Metropolitan Müzesine (1925’te “hediye” edilen eserlerinin geri dönüşü için ise küçük bir umut doğdu.
YILIN HAYAL KIRIKLIĞI
Yönetmen Christopher Nolan’ın “Odyssey” filmini Türkiye’de çekmesi için teşebbüslerde bulunuldu ama İngiliz sinemacı ikna edilemedi. Sonrasında filmin Ordu’da çekileceğine dair haberler yapıldı. İddianın doğru olmadığını ise önce Türkiye gazetesi yazdı. Neticede Nolan, Türkiye’ye gelmedi, getirilemedi!
