'Bilmediğiniz şeyi koruyamazsınız!'
'Bilmediginiz seyi koruyamazsiniz!'
İslam dünyasını kareleriyle tanıtan İngiliz fotoğraf sanatçısı Muhsin Jak Kilby “Müslümanlar Mescid-i Aksa’nın tam olarak neresi olduğunu bile bilmiyor. Eğer Aksa’nın güzelliğini fotoğraflarla ortaya koyabilirsek onu koruyabiliriz” diyor.
MURAT ÖZTEKİN
Muhsin Jak Kilby, eserleri birçok ülkede sergilenen dünyaca tanınmış İngiliz fotoğraf sanatçısı... Yıllar evvel İslam’la tanışan Kilby, sanatını inançlarıyla birleştirerek Müslümanlar için mühim mevzuları enstantanelerine taşıdı. Muhsin Kilby, geçtiğimiz hafta sonu Türkiye’deydi. Sanatçının Kudüs fotoğrafları, 18. Uluslararası Beytülmakdis Akademik Sempozyumu esnasında bir sergiyle sanatseverlerle buluştu. Biz de kendisiyle sıra dışı hayatını ve fotoğraf sanatını konuştuk...
Hristiyan bir ailede büyüdüğünü söyleyen 71 yaşındaki Kilby “Benim çocukluğumda İngilizler, kiliseye gitmeseler bile evlatlarının orada dinlerini öğrenmelerini istiyorlardı. Ben de o çocuklardan biriydim. Fakat derslerden birinde papaza zor bir sorup onu çok sinirlendirdim. Papaz da beni kiliseden kovdu ve bir daha oraya gelirsem beni döveceğini söyledi. Ondan çok korktum, bir daha kiliseye girmedim. Gençliğimde ise bir yaratıcıya inanıyordum ama dinle alakam kalmamıştı” şeklinde konuşuyor.
İNSANA DEĞİL İSLAM’A BAKTIM
Serbest fotoğrafçılık yaparken manevi arayışa girdiğini kaydeden Kilby bunu şöyle anlatıyor: Hayatımda bir şeylerin eksik olduğunu düşünmeye başlamıştım. Neden bu dünyada olduğumuzu merak ediyordum. En sonunda inanıyor olduğum yaratıcıya ‘Doğru yol ne ise bana göster’ diye dua ettim. Sonra Budizm’e baktım, Müslüman olmayan ancak kendini ‘Sufi’ diye adlandıran kimseleri gözlemledim. Hiçbirine ısınamadım, hepsinde büyük bir ego gördüm. Ancak çevremdeki Müslümanların hâli de pek hiç iç açıcı değildi. New York’ta tanıştığım bazı siyahi Müslümanlar, beyazları ‘şeytan’ olarak adlandırıyorlardı. Fakat Müslümanların tavırları böyle olmasına rağmen, emin olmamakla birlikte, aradığımın şeyin İslam olduğunu anladım. Bu defa Müslümanlara bakmak yerine İslamiyet ve tarih hakkında okuma yaptım. Böylece hakikati daha kolay idrak ettim. Nihayet 1986’da Müslümanlığı seçtim.
“Müslümanlığı seçince sanatım olan fotoğrafçılığı bu uğurda kullanmak istedim” diyen Kilby şöyle devam ediyor sözlerine: Bu yüzden Mescid-i Aksa gibi eserlerin fotoğraflarını çektim. Sudan, Filistin, Mısır, Malezya ve Suudi Arabistan gibi ülkeleri gezerek İslam’ın az tanınan miraslarını fotoğraflarla tanıttım.
AKSA BİR BAŞKA...
Fotoğraflarının ana teması olan Mescid-i Aksa’nın kendisi için çok hususi bir yeri olduğunu anlatan sanatçı “Orada ilk namaz kıldığımda daha önce hissetmediğim duyguları yüreğimde hissettim. Mecid-i Aksa’nın ayrı bir bereketi var. Aksa, aynı zamanda dünyadaki en mübarek üç mekândan biri. İsra ve Miraç mucizelerinin merkezindeki mahal. Orada tarihin izleri de hâlâ canlı bir şekilde yaşanıyor. Peygamberler, veliler ve İslam kahramanları tıpkı yaşıyormuşçasına canlı tutuluyor. Kudüs’te geçmiş, şimdi ve gelecek aynı...
Fotoğrafın gücünün bazı değişimleri tetikleyebileceğini söyleyen Kilby şöyle konuşuyor: En mühim şey insanların eğitimi. Şu anda Müslümanların ekserisinin kafası karışık hâlde. İnsanlar, Mescid-i Aksa’nın tam olarak neresi olduğunu bile bilmiyor. Bazıları Kubbet-üs Sahra’yı, bazıları da Kıble Mescidi’ni, Aksa zannediyor. Hâlbuki duvarlarla çevrili o mekânın tamamı Mescid-i Aksa’dır. Bu bina dünyada gördüğüm en muhteşem eserlerden biri. Siyonistler de bu güzelliği yok etmek istiyor. Eğer Aksa’nın güzelliğini fotoğraflarla ortaya koyabilirsek onu koruyabiliriz.
OSMANLI'NIN İNSANİ YÖNÜNDEN ÇOK ETKLENDİM
Osmanlının Kudüs’ü göz bebeği gibi koruduğunu söyleyen sanatçı Jak Kilby “Osmanlı Filistin topraklarının parçalanmaması için elinden gelen her şeyi yapmıştı. İngiltere ve Fransa gibi ülkeler Filistin’i almak istediler. Bunun için seneler evvel plan yaptılar. Bu planlarını Osmanlıyı parçalayarak hakikate dönüştürdüler” şeklinde konuşuyor. “Osmanlı’nın İslami ve insani yönü beni çok etkiledi” diyen Kilby, sözlerine şunları ilave ediyor: Osmanlının en parlak zamanı şüphesiz ilk devirleriydi. Ancak son padişahlardan biri olan Sultan Abdülhamid de bunu devam ettirdi. Büyük İrlanda kıtlığında, İngilizler pek bir şey yapmazken Sultan Abdülhamid, gemilerle yardım göndermişti.
Yayın Tarihi
|
Bizi Takip Edin
YORUMLAR
