Sinemada bu hafta | "Geride kalanlar" Hayat dersi!

MURAT ÖZTEKİN'İN HABERİ - Oscar’a iki gün kala Türkiye'de vizyona girmemiş “Akademi gözdeleri” seyirci huzuruna gelmeye devam ediyor. “En İyi Film” dâhil beş dalda Oscar’a aday olan yönetmen Alexander Payne’in “Geride Kalanlar”ı (The Holdovers) da onlardan biri… 1970’lerin dünyasını bugüne taşıyan eserde yılbaşı tatilini yatılı bir okulda geçirmek zorunda kalan bir grubun yaşadıklarına fokuslanılıyor. Eserde; Paul Giamatti, Dominic Sessa ve Da’Vine Joy Randolph gibi isimler başrollerde yer alıyor. 

MECBURİ TATİL 

Herkesin birbirine bay ve bayan diye hitap ettiği yıllar… Yatılı ve dinî Barton Kolejinde öğrenciler ile hocalar Noel tatiline gitmek için hazırlanmaktadır. “Kalanların” başında durması için nöbetçi öğretmenlik işi ise okulun en kıl hocası Paul Hunham’a yıkılır. Zaten yalnız adamın gidecek bir yeri de yoktur. Öğrencilerden ise birkaçı okulda kalmıştır. Şaşaalı bir kar tatiline hazırlanan Angus Tully adlı öğrenci de son dakika iptaliyle onların arasında katılmak zorunda kalır. Herkes ailesiyle birlikteyken bir avuç öğrenci devasa ve soğuk okulda kalmaya başlar. Elbette Stanley Kubrick’in “Shining”inde olduğu gibi bir kapanma değildir bu. Talebelerle sert hocanın çekişmesiyle eğlenceli bir hikâye meydana gelir. Paul ile öğrencisi Angus ise bu mecburi birliktelikte daha çok yakınlaşma fırsatı bulurlar. Bu esnada Paul, aşçı Mary’nin tavsiyeleriyle fikirlerini yumuşatmaya başlar... 

GELENEK SERMAYEMİZ

Geleneksel bir dünyanın biraz da bugünün bakış açısıyla resmedildiği eserde, Paul üzerinden sert bir öğretmen karakteri meydana getiriliyor. Mesela eserin başında okul müdürü, biraz yumuşamasını tavsiye edip, “çok gelenekselsin” cümlesini sarf ettiğine, Paul “Bu okul 1797’de kuruldu. Gelenek en büyük sermayemiz!” diye cevap veriyor. Sonra öğrencileri hocaya “ders” veriyor! Bu yumuşatıcıya yatırılma hikâyesiyle içi boş bir özgürlüğe vurgu yapılıyor. Öte yandan okulu bitiremeyenlerin gideceği yer olan mecburi askerlik durumu üzerinden militarizm yoğun şekilde tenkit ediliyor; ABD’nin emperyalist savaşlarının “insani faturaları” anlatılıyor.  

SICAK ÇİKOLATA GİBİ

Evet, yerli yersiz bu ideolojik vurgularının yanında entelektüel ve tarihî referansları da olan ölçülü ama tesirli bir mizah meydana getiriliyor! Ancak işin dram tarafı da güçlü… Bütün bu anlar karlı sinematografinin içinde bir bardak sıcak çikolata gibi keyif verici oluyor! 
İncelikli dekor ve kostümlerle 1970’lerin atmosferi ustalıkla tasvir edilirken, üst düzey oyunculuklar ortaya konuyor. Zaten Oscar’a da “En İyi Erkek Oyuncu” dalında aday olan Paul Giamatti, adını taşıyan karakteri ustalıkla canlandırıyor!

Hasılı bazı negatif vurgularına rağmen “Geride Kalanlar” yılın dikkat çeken komedi ve dram türündeki filmlerden biri oluyor. Eserin Oscar’daki şansını ise Akademi’nin “ruh hâli” belirleyecek gibi görünüyor.

SÜRPRİZLİ BİR DRAM HATIR'IMDA NELER VAR BİR BİLSEN?

Sosyal hizmet görevlisi olarak çalışan Sylvia adlı kadın, eski bir alkolik olarak bütün gücüyle normalleşmeye çalışmaktadır. Kızı ve işi dışında başka bir hayatı yoktur, annesiyle ise aralarında büyük bir problem vardır. Bir gece Sylvia, kız kardeşi Olivia’nın ısrarlarına dayanamayarak lise mezunlar buluşmasına katılır. Ancak bu buluşmadan sonra Saul adlı bir adam onu apartmanına kadar takip eder ve kapsının önünde sabahlar. Anlarız ki Saul, demans hastalığından mustariptir ve uzak geçmiş dışındakileri hatırlayamamaktadır. Bu karşılaşma sonrasında Sylvia, Saul’a “bakıcılık” yapmaya başlar. Böylece sis bulutları ortadan kalkar ve mazisi aydınlanmaya başlar...

YARALI ÇİFT

İşte Meksikalı yönetmen Michel Franco’nun son filmi “Hatır” (Memory) yaralı bir adam ve kadın üzerinden gelişen böyle bir hikâyeyi merkezine alıyor. Eserin oyuncu kadrosunda Jessica Chastain, Peter Sarsgaard ve Brooke Timber var. Sürprizlerle dolu filmde demans rahatsızlığı aslında daha büyük hadiseleri örten bir metafor olarak kullanılıyor. Filmdeki esas mesele ince şekilde gizlenerek nihayette büyük bir dram ortaya çıkarlıyor. Buna rağmen yer yer sathi kalan senaryo ile boğulan hikâyenin sıkıcı bir melodrama dönüştüğü kısımlar da var. “Hatır” dar bir seyirci kitlesine hitap ediyor...

HAFTANIN DİĞER FİLMLERİ

•  “Tetikçi” 
• “Rahha”
•  “Hayatımız Roman”
• “Süper Kahramanlar: 
• Sihirli Dünya”
• “Hayali”

EN ÇOK SEYREDİLENLER

•  “Dune: Çöl Gezegeni Bölüm İki” 114 bin 930
•  “Kral Şakir: Devler Uyandı” 69 bin 564 
• “Lohusa” 42 bin 893
• “Erdal ile Ece” 33 bin 780
• “Zaferin Rengi” 27 bin 197

*1-3 Mart Box Office Türkiye dataları