Asıl ateş eve düştü!

Asıl ateş eve düştü!

KÜLTüR - SANAT Haberleri

Yıkılmak üzere olan bir ailedeki dramların çocuk gözünden işlendiği ‘Yangın Yeri’, esaslı oyunculuk performanslarına rağmen bekleneni vermiyor. Filmde, ataerkil maziden feminizm vurgulu bir hikâye çıkarılıyor.

MURAT ÖZTEKİN

Paul Dano, ‘Kan Dökülecek’, ‘Küçük Gün Işığım’ ve ‘Tutsak’ gibi ses getiren filmlerden tanıdığımız bir aktör. Özellikle canlandırdığı ‘yeniyetme’ karakterlerle özdeşleşen bir isim. Fakat ‘yeni yetme’ oyuncu daha aktörlükte yapacak çok şeyi varken ‘Yangın Yeri’ (orijinal adı Wildlife) filmiyle kameranın arkasına geçiyor. İlk yönetmenlik tecrübesinde bir aile dramına odaklanan Dora, eskilerden çok ‘yeni’ bir özgür kadın hikâyesi çıkarıyor. Filmde Brinson ailesine düşen ateş, 14 yaşındaki Joe’nun dünyasından tasvir ediliyor. Richard Ford’un romanından adapte edilen filmde meşhur oyuncular Carey Mulligan, Jake Gyllenhaal ve Bill Camp’in yanı sıra genç Ed Oxenbould başrolleri paylaşıyor.
Hikâyede 1960’ların Amerika’sına gidiyoruz. Minik Jeo, golf kulübünde ayakçı olarak çalışan Jerry ile ev hanımı Jeanette’ın oğludur. Babasının iş değişiklikleriyle oradan oraya taşındıktan sonra Montana’nın bir kasabasına yerleşmişlerdir. Ancak baba Jerry, hiç hazır olmadığı bir anda müşterilerle fazla laubali olmak yüzünden işini kaybeder. Pişman olan patronu bir kaç gün içinde onu yeniden işe çağırır. Ama gururu incinen Jerry, bunu kabul etmez.



KARLAR YAĞINCA...
Annesi Joe’ya kafana takma minvalinden “Her zaman bir iş buluyor” der ama işler o kadar kolay gitmez. Joe ve annesi de evin masraflarını sırtlamak için çalışmaya başlarlar. Nihayet baba Jerry, bölgedeki devasa orman yangınını söndürmek için çalışan ekibe katılacağını söyler. Tabii, evde kıyamet kopar! “Karlar yağınca döneceğim” diyen Jerry, evden ayrıldıktan sonra mesuliyet, Joe’nun sırtına yüklenir. Ama asıl yük, içerisinde bulunduğu durumdan ötürü saçma işlere kalkışan annesidir. Minik Joe, bir yandan babasından ayrı kalmanın üzüntüsüyle boğuşurken, diğer taraftan farklı insanlarla yakınlaşmaya başlayan annesine katlanmak zorundadır.

ANLAMANIN ZORLUĞU...
Eserde, yıkılmak üzere olan bir ailede yaşananlara 14 yaşındaki Joe’nun gözünden bakıyoruz. Enteresandır filmdeki hikâye, feminizmin yeni yükselmeye başladığı ama henüz ataerkil olan 60 sene evvelinin ABD’sinden çıkarılıyor. Hâliyle Fransız İhtilalindekilerin ‘Geçmişi boş levhalar hâline getirin!’ sözü aklıma geliyor ister istemez.  Zaten eşinin emanetine sahip çıkmayan bir kadını ‘anlamaya’ çalışmanın zorluğu senaryoya kötü yansıyor. Yönetmen Dano’nun da el attığı senaryo, garip boşluklar ve dengesiz ton değişimleriyle dikkat çekiyor. Doğrusu ‘Yangın Yeri’ duygusal olarak da soğuk kalıyor. Buna rağmen filmdeki oyunculuklar oldukça esaslı. Carey Mulligan belki de kariyerinin en ustalıklı performanslarından birini sergilerken Jeo karakterini hoş bir sadelikle canlandıran Ed Oxenbould’u seyretmek de zevkli. Bunun yanında filmde geniş kadrajlarla süslenmiş harika bir görsellik var. Ancak bütün bunlar filmi ‘çok iyi’ kılmaya yetmiyor. ‘Yangın Yeri’, bazı Batılı sinema eleştirmenlerce göklere çıkarılmış. Ama bu mübalağanın filmin ideolojik duruşundan kaynaklandığını anlamak zor değil…

MACERALI YOLDA SESİNİ BULACAK
Yazar Hector Malot’un aynı isimli kitabından yönetmen Antoine Blossier’in sinemaya adapte ettiği ‘Kimsesiz Çocuk’, sıcak bir sene başı macerası mahiyetinde...  Filmde, henüz bebekken terk edilmiş olan Remi’nin enteresan maceraları işleniyor. Eserin hikâyesi şöyle: Köylü bir kadının evlat edindiği Remi, on yaşına geldiğinde üvey evlat olduğunu anlar. Üvey babası da onu sokak müzisyeni Signor Vitalis’e kiralar. Minik Remi, sokak gösterileri yapmak üzere maceralı bir yolculuğa çıkar. Bu seyahatte Reminin harikulade bir sese sahip olduğu anlaşılır. Ancak güzel sesli çocuk, her şeyin gidişatını değiştirebilecek bir takım sürprizlerle karşı karşıya gelir. Bir aile filmi olan ‘Kimsesiz Çocuk’ sıcak bir hikâye anlatımına sahip.

YİNE MUSALLAT OLMAYA GELDİLER
Bu hafta cin temalı korku filmlerine bir yenisi ilave oluyor. 2006 yılında seyirciyle buluşan ‘Araf’ın devamı mahiyetinde olan eser beyazperdeye geliyor. Yönetmen koltuğunda, yine Biray Dalkıran oturduğu ‘Araf 2: Cin Bebek Doğuyor’ yaşanmış bir hikâyeden ilham alınarak ortaya çıkarılmış bir eser olma iddiasında. Başrollerinde Emre Kızılırmak, Cevahir Turan ve Kaan Songü’nün oldu filmin mevzusu şöyle: Mutlu çift olan Kübra ve Ahmet’in hayatları mana veremedikleri hadiselerle sarsılır. Garip davranışlar sergileyen Kübra’ya sara teşhisi konulur. Kübra’nın babaannesinin ölmesi ve kilitli bir dolapta yok edilemeyen bir muskanın bulunması işleri daha karmaşık bir hâle sokar.  ‘Araf 2’, sinemada benzerlerini görmeye alışkın olduğumuz  korku eserlerinden.

HAFTANIN DİĞER FİLMLERİ
¥ Bekârlığa Feda
¥ 3 Hayat
¥ Süper Ayı
¥ Maşa ile Koca Ayı
¥ Kız

GEÇEN HAFTA SONUNUN EN ÇOK SEYREDİLENLERİ
¥ ‘Aquaman’    238 bin 346
¥ ‘Börü’.....        195 bin 311
¥ ‘Bizim İçin Şampiyon’    164 bin 209
¥ ‘Hedefim Sensin’    86 bin 631
¥ ‘Bumblebee’    55 bin 707

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...