Left
Lamba

HAYIRLI RAMAZANLAR

__:__:__
Lamba
Right

Pandemide antik seyahate çıktık

Pandemide antik seyahate çıktık

KÜLTüR - SANAT Haberleri

Batı Anadolu’daki antik şehirler pandemi günlerinde insanlar için kaçış noktası oldu. Zor şartlarda gerçekleştirilen kazılarda yeni keşifler de yapıldı. Ege’deki Nysa ve Teos, yeniden keşfedilen antik şehirlerdendi…

MURAT ÖZTEKİN

Ege’nin bereketli topraklarında antik devirlere açılan “zaman tünelleri” var... Yollarında yürüdüğünüzde antik dünyanın dertlerini anladığınız, tiyatro binalarından bazen ezgi bazen katliam sesleri işittiğiniz, eski savaşların kokularını, en nihayetinde insanoğlunun geçiciliğini hissettiğiniz yerler antik şehirler... Bir de Batı Anadolu’nun kıyıda kenarda kalmış “zaman tünelleri” de var.  İşte Nysa ve Teos, o az bilinen antik şehirlerden bir çifti... Pandemiye rağmen şu an her ikisinde de kazı çalışmaları Türkiye İş Bankası gibi kurumların destekleriyle devam ediyor. Biz de bu vesileyle yola koyulup, çalışmaları yerinde görüyoruz...
İlk durağımız, Aydın’ın Sultanhisar ilçesinde, zeytin ağaçları içindeki vadide yer alan Nysa oluyor. Mazisi MÖ 3. yüzyıla uzanan ve Tekkecik Deresi’nin iki yakasında dağılmış antik şehir, zor bir coğrafyaya inşa edilmesi sebebiyle “mimari bir harika” olarak görülüyor. Nysa’yı çok iyi korunmuş kütüphane binası da eşsiz kılıyor.

Pandemide antik seyahate çıktık

GÜN DOĞMADAN BAŞLIYORLAR
Pandemiye rağmen tedbirlerle devam eden kazılar Doç. Dr. Serdar Hakan Öztaner’in başkanlığında ilerliyor. Çalışmalarına her gün sabah 06.40’ta başladıklarını söyleyen Doç. Dr. Öztaner, 9 senede 10 yapı ortaya çıkardıklarını anlatıyor. Bu seneki kazılarda ise Sütunlu Cadde’de abidevi bir çeşme keşfedilmiş. Pandeminin kendilerini durdurmadığını söyleyen Doç. Dr. Öztaner “Pandemiyle birlikte daha az kişiyle kazıya başladık. Ama çalışma plana göre bitirmediğimiz bir şey kalmadı. Antik şehirler ve ören yerleri bu dönemde en güvenli yerlerden biri oldu. Ziyaretçi sayımız pandemiye rağmen yükseldi. Ören yerleri insanların nefes alabileceği kaçış noktaları oldu” diyor.

1940’LARDA TAŞ OCAĞIYDI!
Yolculuktaki ikinci durağımız İzmir Seferihisar’da bulunan üç bin yıllık Teos oluyor. Meşhur tarihçi Heredot’un “Dünyanın en ılımlı yerinde” diye övdüğü antik şehir asırlar evvel Batılıların dikkatini çekmiş. İlk arkeolojik kazı ve araştırmaları 1764-1765’te İngiliz Dilettanti Cemiyeti yapmış. Teos, 1924 ve 1925 yıllarında Fransızlar tarafından kazılmış. Antik şehir 1940’larda ise “kireç ocağı” vazifesi görmüş! Teos’ta, Türk bilim adamlarının kazıya başlaması ancak 1960’lı yıllarda mümkün olmuş. Şimdi kazılar 11 yıldır Prof. Dr. Musa Kadıoğlu başkanlığında yürütülüyor. Kadıoğlu, tutkusu olan Teos’u anlatırken şehrin 3M ile müstesna olduğunu söylüyor: Mimarisi, metinleri ve mermerleri... Özellikle şehirden çıkan altı şahitli kira kontratı gibi enteresan metinler dikkat çekiyor.

Pandemide antik seyahate çıktık

PANDEMİDE RAĞBET ARTTI
Kadıoğlu, tedbirlerle pandemiye rağmen kazı çalışmalarına devam ettiklerini ve bu sene Meclis Binası’nda merdivenli geçiş ortaya çıkardıklarını söylüyor. Kadıoğlu, pandeminin antik şehirlere olan rağbet arttırdığını da kaydederek “Pandeminden ötürü kazı ekipleri küçülmek zorunda kaldı. Ama bu dönemde kapalı alanlara girmek istemeyen insanlar açık alanları tercih ettiler. Ören yerleri ve antik şehirler bu yüzden rağbet gördü. Teos’ta turist sayısında artış olduğunu gördük” diyor.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...