Bu mahalleden değiliz de…

Bu mahalleden değiliz de…

RAMAZAN 2013 Haberleri

Evvel zaman içinde iki şair ve edip Mehmet Celâl ile Faik Esad, Beylerbeyi'nde bir dostun iftar davetine icabet için yola koyulurlar.

Evvel zaman içinde iki şair ve edip Mehmet Celâl ile Faik Esad, Beylerbeyi'nde bir dostun iftar davetine icabet için yola koyulurlar. Ancak vakti iyi hesap edemeyen iki ahbap karşıya geçtiklerinde iftara daha saatler vardır. Bunun üzerine 'vakit geçer' niyetiyle Beylerbeyi Camiine girip bir tarafa ilişirler. Vaiz kürsüde cehennemden bahseder, "zebâniler, alevler, katran kuyuları" dedikçe cemaat dehşetle tir tir titrer, hüngür hüngür ağlar. Bizimkiler ise vaizin sözlerinden pek etkilenmemiş gibidir, umursamaz tavırları cemaati bile rahatsız eder. Ağlayanlardan biri dayanamaz, gözyaşlarını silerek Faik Esad'ın sırtına dokunur, kısık sesle;- Siz vaizi dinlemiyor musunuz?
- Dinlenmez olur mu, dinliyoruz elbet.
- Peki ne dediğini anlıyor musunuz?
- Anlıyoruz elbette, niçin soruyorsun peki?
- Yahu bizim ağlamaktan ciğerimiz sökülüyor, gözümüz dışarı fırlıyor sizde ise hiçbir elem işareti yok, nasıl oluyor bu?
Şair cevap veriyor,
- Efendim biz bu mahalleden değiliz, yabancıyız, misafirliğe geldik de!..
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...