RAMAZAN MAKALE 2012
Hakimül Haremeyn değil Hadimül Haremeyn
16 Ağustos 2012 - 14:32
Şehadetlerini biliyorlardı
16 Ağustos 2012 - 08:07
Gül kokan mektuplar
15 Ağustos 2012 - 08:08
"En büyük fetih" Hudeybiye
14 Ağustos 2012 - 09:05
Hudeybiye günleri
13 Ağustos 2012 - 08:06
Şer ittifakı kurdular rüzgâra teslim oldular
Gözü kara çocuklar mücahide kadınlar
Uhud bizi sever biz Uhud'u severiz
Medine'nin ilk muâllimi Mus'ab bin Umeyr
Kabrimi ziyaret edene Şefaatim vacib oldu
Cennetten bir bahçe Mescid-iNebî
28 Temmuz 2012 - 09:08
Adı güzel Muhammed Ebû Talib'in evinde...
Biliyorsunuz, Efendimiz doğmadan mübarek babasını, 6 yaşında ise fedakâr annesini kaybeder. O'na önce dedesi Abdülmuttalib sonra amcası Ebu Talib ve hanımı Fatıma bint-i Esed sahip çıkar... Ey Annem! Allah sana rahmet etsin. Kendin aç kalır beni doyururdun. Kendin giymez beni giydirirdin. Güzel nimetleri önce bana tattırırdın. Bunu da ancak Allah rızası için ve âhiret yurdunu umarak yapardın.
27 Temmuz 2012 - 10:49
Halime-i Sa'diye
KUREYŞ eşrafı yeni doğan çocuklarını süt annelere verirler. Onları alır, havası güzel, suyu serin yaylalarda yetiştirirler. Bu yüzden vücudları kavi, cildleri pürüzsüz olur. BU kabileler cesaretleri, cömertlikleri ve lisan-ı Arabiye vukufiyetleri ile tanınırlar. Süt çocukları da mertliği, cömertliği, fasih ve beliğ konuşmayı öğrenirler.
26 Temmuz 2012 - 08:43
Sen misin Kâbe'ye saldıran
Yemen meliki Ebrehe Abdülmuttalib'e "Ben de seni bir şey sanmıştım" der, "Ecdadınızın mabedini yıkmaya gelmişim, sen hâlâ develerinin peşindesin. Yakışıyor mu sana!" Hazret-i Abdülmuttalib "Ben bana ait olan şeyleri istiyorum" der, "Kâbe'nin sahibi var, şüphesiz beytini korur, kollar. Seni uyarıyorum; pişman olacağın işleri yapma!"
25 Temmuz 2012 - 08:48
Kalk zemzemi çıkar!
O öyle bir sudur ki, hiç kesilmez. Susuzları kandırır, açları doyurur, hastalara şifa olur. Kâbe yakınlarına alaca kanatlı bir karga gelecek, yeri gagalayacak. Bakacaksın karınca yuvası. İşte orada. Benî Zühre kabilesinin büyüğü Vehb bin Abd-i Menâf'ın kızı Âmine zarafeti, ahlâkı, şefkâti ile tanınır ki "Kureyş'in seyyidesi" diye anılır halk arasında... Olgundur, bilgedir, henüz 14 yaşındadır daha.
24 Temmuz 2012 - 08:12
Kâbe'nin bir başka banisi
İbrahim aleyhisselam Cebrail aleyhisselamdan öğrendiği şekilde duvarları örer. Hazret-i İsmail kâh taş, kâh balçık taşır, babasına malzeme yetiştirir. İnşaat esnasında üzerine bastığı taşa "Makam-ı İbrahim" denir. Kabe-i şerif niye taştan topraktan yapıldı da altından gümüşten olmadı? İzzet büyüklük Cenâb-ı Hakkın kıymet vermesiyledir. Allahü Teâlâ Âdem Aleyhisselam'ı da topraktan yarattı ama aslı nur olan melekleri, önünde secde ettirdi.
22 Temmuz 2012 - 15:08
Niye 'say' yapıyoruz Niye 'taş' atıyoruz?
ZOR İMTİHAN! İbrahim Aleyhisselam üç çetin imtihandan geçer... Biri ateşle, biri malıyla, biri de evlâdıyla... Büyük nebi, Cenâb-ı Hakkın emri karşısında zerre kadar tereddüt etmez, sadâkatini ispatlar. NE TESLİMİYET AMA.... Hazreti İsmail babasının seni kurban edeceğim emrini sevinçle karşılar. "Yalnız elimi ayağımı sıkı bağla ki seni üzecek bir şey yapmayayım" der "eteğini de topla kanım üstüne sıçramasın sonra."
21 Temmuz 2012 - 15:34
Azer değil Taruh öz değil üvey baba
Efendimizin ana, baba ve dedeleri zamanlarının ve memleketlerinin en asil, en şerefli, en temiz en cemil insanlarıdır. Ki bunlar arasında Şit, Nuh, Hûd, İdris, İbrahim ve İsmail gibi nebiler (Aleyhisselatü vesselam) vardır. İbrahim Aleyhisselamın babası vefat edince, annesi amcası Azer ile evlenmek zorunda kalır. Üvey babası Azer, put yapıp satmaktadır. Hazret-i İbrahim putları ipe bağlar, burun üstü sürüye sürüye pazara götürür, alaya alır.
20 Temmuz 2012 - 16:38
Arafat ovası, Cebel-i Rahme...
ARAFAT ovasında nereye baksanız bir peygamberin menkıbesi gelir akla... Âdem Aleyhisselam ile Havva validemiz iki asırlık hasretlerini burada dindirdiler, Efendimiz veda hutbelerini burada verdiler. RAHMET Dağını ziyaret eden zevc ve zevceler "Ya Rabbi Âdem babamızla Havva annemize verdiğin ülfeti bize de nasip eyle" diye niyazda bulunurlar. Ve elbette Efendimizle Hatice validemize verdiğin ülfeti de...
19 Temmuz 2012 - 18:48
Sen olmasaydın!..
ALLAHÜ teâlâ hadîs-i kudsîde Muhammed Aleyhisselam için "Levlâke levlâk, lemâ halaktüleflâk" (Sen olmasaydın, sen olmasaydın Kâinatı yaratmazdım) buyurdu. Cenab-ı hak önce Habibinin (sallallahü aleyhi ve sellem) mübarek nurunu yarattı. Ki ne lehv, ne kalem, ne cennet ne cehennem, ne arz ne sema, ne ay ne şems, ne de ins ve cin vardı.
Başa Dön
1
2