Ustalık eseri

Dünya üçüncüsü olduğu dönemde bile eleştirildi. Her fırsatta “finallerin adamı olmadığı” söylendi. Tecrübeli teknik adam bütün bunlara cevabını yine sahada hem de kusursuz taktik anlayışıyla verdi.
Türkiye olarak Fransa zaferinin tadını çıkarıyoruz... Nasıl çıkarmayalım, tarihte galibiyetimizin bulunmadığı, bir oyuncusunun değerinin 180 milyon avro (Mbappé) olduğu son Dünya Şampiyonu’na ders vermişiz. Peki bu zafer nasıl geldi? Başarının mimarı Şenol Güneş’in hakkını teslim edelim. Hani 2002 Dünya Kupası’nda üçüncü olduğumuzda “Ama hiç Avrupa takımı ile karşılaşmadık” denilen, kulüp takımlarını çalıştırırken de “Finalleri kazanamıyor” yorumlarında bulunulan Şenol Hoca’yı. Neler yaptı Güneş?
GÜVENDİ
Ezber bozdu aslında! Gittiği her yerde pozitif futbolu benimseyen savunmadan çok hücum yönünü ön plana çıkaran Güneş bu defa ikisini de dengeledi. Öncelikli olarak hücum hattı dünyanın en iyisi olan Fransa’ya karşı “Dur!” dedi ardından önde basıp golü de bularak rakibin gardını indirdi. Birçok kişinin “Kim bu çocuk? Nerede oynuyor (Kenan ve Kaan gibi)” dediği isimlere güvenmesi, sahaya sürmesi ve sonuna kadar arkasında durması artısıydı.
SERİYE BAĞLADI
“Kazanan her zaman haklı” derler ama Şenol Hoca’nın bu başarısı bir maçlık değildi ki! Ay-yıldızlı takımın başında ikinci dönemini geçiren tecrübeli teknik adam çıktığı beşinci imtinhanı da başarıyla verdi. Arnavutluk ve Moldova serisine özel maçta Yunanistan ile Özbekistan eklendi. Son olarak da Fransa, Güneş’ten nasibini aldı. Ve ne enteresandır ki EURO 2020 elemelerinde üç maçta kalemizde tek bir gol bile görmedik. Tıpkı elemelerdeki Polonya ve İtalya gibi. Savunmasında kimler vardı dersiniz? Yılların tecrübesi değil daha dünün çocukları Kaan Ayhan ile Merih Demiral gibi gençler.
HERKESİ KAZANDI
Ve Güneş’in göreve geldiğinde izlediği yol da dikkat çekiciydi. Beşiktaş’tan ayrılığı biraz tartışmalı olsa da millî dava etrafında birleşme çağrısı yaptı, herkesin topa girmesini sorumluluk almasını, ayrıştırıcı değil birleştirici rol oynamasını istedi. Çağrıları cevap bulduğu gibi sportif başarı da gelince küskün Türk halkı yeniden heyecan duyar oldu. Lucescu döneminde sürekli duyduğumuz mazeretlerin yerini çözümler aldı. Evet bir maçlık tarihî bir zaferdi ama mana, önem ve değer anlamında çok şey ifade etti. Bravo mimar Şenol Güneş’e ve futbolcu işçilerine...
ALTIN GİBİ PARLAYACAK
Şenol Güneş’in gençleri kazanması, pas tutan oyuncuları cilalamasıyla ilgili bir sözü vardır “Güneş herkese doğar yeter ki, ondan faydalanmasını bilin” diye. Tecrübeli teknik adam daha önce görev yaptığı Trabzonspor, Bursaspor ve son olarak Beşiktaş’ta çok önemli dokunuşlar yapmış birçok oyuncuyu kulübe, Türk ve dünya futboluna kazandırmıştı. Millî takımdan davet almayanlar alır olmuştu. Şu anda benzer durum ve “Cilalı Güneş Devri” ay-yıldızlı takımda gerçekleşecek gibi. Daha beş maç oynandı ama transferdeki etkisi şimdiden görülür gibi oldu.
TAKİBE BAŞLANIYOR
Mesela Merih Demiral Konya’da Juventus sportif direktörü tarafından canlı olarak seyredildi. Harika bir performans sergileyen genç stoper için 15 milyon avro bonservis bedeli konuşuluyordu, şimdi rakamın yirmilere çıktığı ifade ediliyor. Sadece Merih Demiral değil, Hasan Ali Kaldırım da Mbappé gibi bir dünya starını sahadan silmesiyle dikkatleri üzerine çekti. Ki, adı West Ham ile anılan Hasan Ali’nin de bu oyun sonrası Fenerbahçe’de kalmasının zor olduğu yorumları ağırlık kazandı.
ÇELİK, DEĞERİNİ SÜREKLİ KATLIYOR
Bursaspor altyapısında başlayan profesyonel kariyer ardından İstanbulspor ve oradan da Fransa’nın Lille ekibine uzanan bir süreç Mehmet Zeki Çelik’in durumu. Fransa’nın hocası Deschamps’ın hücum yönünü iyi bildiği için tedbir aldığı isimlerden Çelik... Süper Lig görmeden, Avrupa’ya transfer olan ve sadece yükselen futboluyla bilinen 22 yaşındaki sağ bek hep üzerine koyarak değerine değer kattı. 2015’te 50 bin avro olan piyasa değerini 2017’de 300 bin avroya, 2018’de 900 bin avroya çıkaran Mehmet Zeki Çelik için şu anda biçilen para ise 6 milyon avro. Soğukkanlılığı ve çevikliği ile bilinen Zeki’nin Lille ekibiyle 2023’e kadar mukavelesi bulunuyor.
SKANDAL!
Fransa’yı yenerek grupta liderlik koltuğuna oturan millî takım Konya’dan büyük bir coşkuyla İzlanda’ya uğurlandı. Ancak ay-yıldızlılar Rejkavik’te skandal bir uygulamaya tabi tutuldu. Kafilemizi 3,5 saat havaalanında bekleten İzlandalılar, millîleri didik didik aradı. Burak Yılmaz sosyal medya hesabından “6,5 saat yolculuk yaptık. 3 saattir bekliyoruz. Bizi İzlanda’ya almıyorlar” diyerek olayı duyurdu. Emre Belözoğlu ise TRT Spor’a, “İçeride fazladan bir arama yapıldı, bekletildik. Gerildik. Gerek yoktu” isyanında bulundu. Skandala TFF yetkilileri de büyük tepki gösterdi.
SAYGISIZLAR
Kaptan Emre Belözoğlu havaalanında muhabirlere açıklama yaparken İzlandalı bir taraftar arkadan tuvalet fırçası uzatarak aklınca millîlerle alay etti. Skandal görüntüler millîlerin tepkisini çekti. Türk taraftarlar sosyal medyadan “Biz de burada onlara aynı karşılığı verelim” mesajları yağdırdı.
İZLANDA MAÇINA YİNE AYNI HAKEM
A Millî Takım’ın yarın İzlanda ile deplasmanda oynayacağı maçın hakemi belli oldu: Polonyalı Szymon Marciniak. Ne ilginçtir ki, 6 Ekim 2017’de Eskişehir’de oynadığımız ve 3-0 kaybettiğimiz mücadeleyi de Marciniak yönetmişti. Polonyalı hakem, A. Madrid’in Real Madrid’i 4-2 yendiği 2018 Süper Kupa finalinde de düdük çalmıştı.





