Bu acıyı yaşayan bilir!
Bu aciyi yasayan bilir!
Seksenli yılların sonunda Türkiye’yi esir almıştı Meksika yapımı o televizyon dizisi. Salvatiera ailesi, yani Mariana, Luis Alberto bizden biriydi âdeta. Ailenin yaşadığı sıkıntılar sebebiyle diziyi tercüme edenler bu ismi uygun görmüştü: Zenginler de Ağlar...
EMEL BALTACI
Ölüm Allah’ın emri, buna ne çare... Kim olursa olsun herkesin gideceği yer 2,5 metrekarelik toprak... Yunus Emre’nin dediği gibi:
Ten fanidir cân ölmez
Çün gitti geri gelmez
Ölür ise ten ölür
Cânlar ölesi değil…
Evet, sabretmesi zordur hele kaybedilen evlat ise. “Yeryüzünde daha büyük bir acı yoktur” derler. Yakın dönemde kamuoyunun yakından tanıdığı bazı isimler de maalesef bu büyük acıyı yaşadı. Tekrar yaralarını deşmek değil amacımız, sadece ölümü hatırlatmak çivisi çıkmış şu dünyada hayat savaşı veren insanoğluna.
HÜSEYİN BAŞARAN
Kendisi için aldığı mezara kızını koydu
Başaran ailesinin tek kızıydı Mina. İşleri babasından devralmayı bekleyen hırslı ve yetenekli bir iş kadınıydı. 28 yaşındaydı. Nişanlısı Metprint Baskı Sistemleri’nin sahibi Murat Gezer ile 14 Nisan’da Çırağan Sarayı’nda dünyaevine girmenin hayallerini kuruyordu. 11 Mart’ta İran’dan gelen haberle tozpembe düşler kana bulandı. Mina Başaran ve 7 arkadaşının bekârlığa veda partisi için gittikleri Dubai’den dönerken bindikleri özel jet düştü ve bu korkunç kazadan kurtulan olmadı. Hüseyin Başaran biricik kızının naaşını Göktürk Mezarlığı’nda kendi babasının kabrinin yanı başına elleriyle defnetti. “Bu mezarı kendim için aldım ama kızımı koyacağım” derken kendisiyle birlikte herkesi ağlattı.
RAHMİ KOÇ
Ölüm en sevildiği yerinden yakaladı
Türkiye’nin en köklü ailelerinden birinin ilk çocuğu ve ilk torunu olarak 1960’ın 29 Ekim’inde doğmuştu Mustafa Vehbi Koç. Kriz döneminde işlerin başına geçmişti. Ancak ölüm Koç’u, 24 Ocak 2016’da kendi evinde yine en sevildiği yerinden yani kalbinden yakaladı. 56 yaşında hayata gözlerini yuman Mustafa Koç’un cenazesine toplumun her kesiminden binler akın etti. Osmanlı sancağına sarılı naaşın başında ağlayan baba Rahmi Koç ise “Doğumunda mısır püskülü gibi sapsarı saçları vardı” diyerek tasvir ettiği oğlunu derin bir üzüntü içinde son yolculuğuna uğurladı.
KENAN SOFUOĞLU
Ağır imtihanlar
25 Temmuz 1983 tarihinde Adapazarı Akyazı’da doğdu. Babası motor tamircisiydi. 4 kardeşin üçüncüsüydü. Abileri Bahattin ve Sinan gibi motor yarışçısı olmayı seçti. Defalarca şampiyon oldu fakat her başarısı aynı zamanda imtihana dönüştü. 1999 depreminde enkazdan sağ kurtuldu. Ağabeyleri Bahattin’i 2002’de, Sinan’ı 2008’de kazalarda kaybetti. 2011’de babasındaydı sıra... 2014’te evlendi. 2016 Temmuz’unda bebeği Hamza’yı beyin kanaması sonucu son yolculuğuna uğurladı. Asla isyan etmedi Rabbine ve hep şöyle dedi: Allah bana çok büyük başarılar nasip etti. Bunun yanında ağır sınavlardan geçmemiz gerekiyormuş demek ki.
NAZİRE DEDEMAN
‘Umut’suz olmadı
Silahlanmayla mücadele denince ilk akla gelen isim Nazire Dedeman. Ne yazık ki yürek burkan bir olay, onu bu savaşa itti. Oğlu Umut Önal, 28 Eylül 1993’te yakın arkadaşı Melih Turgut’un evinde ölü bulundu. Bütün deliller “Kaza değil cinayet” diyordu. Ancak mahkeme, Turgut’u 1 ay sonra tahliye etti. Üçüncü celse sonunda da “Tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonucu adam öldürme” suçundan 2 yıl hapis cezası verdi, bu da 18 milyon para cezasına çevrildi. Acısını kalbine gömen Nazire Dedeman, başka Umut’ların yok olmaması için bireysel silahlanmaya savaş açtı ve Umut Vakfını kurdu. Mücadelesine hâlen devam ediyor.
TILSIM TANBERK
‘Nur’u söndü
2012’de Çırağan Sarayı’nda 4 gün 4 gece süren dillere destan bir düğünle evlendiler Sinter Metal’in sahibi Olgun Tanberk’in kızı Tılsım Tanberk ve Liechtenstein Prensi Rudolf... Uluslararası basında manşetleri süslüyorlardı. Bir süre sonra Ayla Nur’u kucaklarına aldılar. Amerika’da yaşıyorlardı. Her şey yolunda giderken 2015’in son günlerinde henüz 1,5 yaşında olan Ayla Nur nefes borusuna kaçan mama yüzünden hayatını kaybetti. Bu sefer dünya Tanberk’in gözyaşlarını konuşuyordu.
MESUT YILMAZ
Soyadı ‘Yılmaz’dı ama erken yıldı
Bir dönem siyasete damgasını vurmuştu Mesut Yılmaz. Başbakanlık yaptı. İcraatlarıyla çok tartışıldı. Sonra yavaş yavaş kenara çekildi. Böyle bir haberle tekrar manşetlere çıkacağı muhtemelen hiç aklına gelmezdi. Nasıl gelsin ki, hele babaysa... Büyük oğlu Mehmet Yavuz Yılmaz, 16 Aralık 2017’de İstanbul Beykoz’daki evinde canına kıymıştı. Daha 38 yaşındaydı. Ağır stres altındaydı, daha fazla baş edememişti. O sırada Mesut Yılmaz, eşi Berna Hanım’la ABD’den dönüş yolundaydı. Yakınları, uçak inene kadar acı haberi gizlemeyi başarmıştı. Oğlunun taziyesinde zorlukla konuşabilen Yılmaz “Bazen unutsak da aslında hepimiz her gün bir imtihandan geçiyoruz” demişti.
MEHMET ALİ AYDINLAR
Terhisine sadece 20 gün kalmıştı
Eski Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı, Acıbadem Hastanesinin sahibi Mehmet Ali Aydınlar “En son bir Fenerbahçe maçında gördüm. Bir voleybol maçıydı. Sonrasında havalimanına bıraktım. Son görüşmemizmiş meğer” sözleriyle anlamıştı duygularını... KKTC’de askerlik yapan 25 yaşındaki oğlu Mehmet Kerem Aydınlar, 27 Nisan 2008 günü terhisine 20 gün kala kiraladıkları araçla kaza geçirerek hayatını kaybetmişti. Koç Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünden mezun olmuştu.
EŞREF KOLÇAK
Tek kelime edebildi: Kader
“Ölüm hayatta birçok şeye anlam katıyor. Ölümsüz olsaydık birbirimize değer vermezdik” diyordu Harun Kolçak. Babasıyla arası pek yoktu. Çalkantılı bir hayatı vardı. Hakkında çıkan son haberlerde bir süredir tedavi gördüğü prostat kanserini nasıl yendiğini anlatıyordu. Ancak sinsi hastalık en zayıf anında tekrar yakaladı ünlü şarkıcıyı. Doğum gününden 4 gün sonra, tarih 19 Temmuz 2017’yi gösterdiğinde aramızdan ayrıldı. Acı haberi alan oyuncu babası Eşref Kolçak “Doktoruyla görüştüm, ‘Verdiğimiz ilaçların hiçbirini almamış’ dedi. Allak bullak durumdayım. Ne söylesem boş... Kader...” diyebildi.
GÖKHAN GÜNEY
“Çocuklarımı özledim baba”
Arabesk müziğin tanınmış isimlerinden Gökhan Güney, 3 evladından en büyüğü olan Selim Güney’i 4 yıl önce ebediyete uğurladı. Mide kanseriydi Selim. 1,5 yıl tedavi gördü ama iyileşemedi bir türlü. Memleketi Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde toprağa verildi. Cenaze töreninde Gökhan Güney, yaşadığı acıyı şöyle anlatmıştı: Buraya kadarmış. Hollandalı olan ilk eşi, 2 çocuğunu göstermedi. Son günlerinde ‘Çocuklarımı özledim baba, onları getir’ diyordu. Cenazesine bile gelmediler.
MEHMET KAZANCI
7 sene sonra gelen büyük acı
Türkiye’nin sayılı iş adamlarından olan Mehmet Kazancı da genç yaşta evlat acısı yaşadı. Oğlu Metin Kaan Kazancı 2017’de vefat ettiğinde henüz 34 yaşındaydı. 2009’da trafik kazası geçirmişti. 7 sene hayatta kalma savaşı verdi. Tedavisi Almanya’da devam ediyordu. Tek akciğerle hayatını sürdürdüğü için kazanın ardından ağır bir tedavi süreci geçirmişti.
Yayın Tarihi
|
Bizi Takip Edin
YORUMLAR
