Hobi olarak başladığı arıcılıkta marka oldu! Türkiye'nin dört bir yanına koloni gönderiyor
Bilecik'te yaşayan bir vatandaş, 2010'da hobi olarak 1 kovanla başladığı arıcılığı 200 kovana çıkararak profesyonelleştirdi. Kendi ürettiği ana arılarla sürdürülebilir üretim yapan vatandaş, bu yıl Türkiye'nin dört bir yanına yaklaşık 1000 ana arı sattı.
Bilecik'in Osmaneli ilçesi Kızılöz köyünde yaşayan Bayram Özçanak, 15 yıl önce hobi olarak bir kendine bir de arkadaşı adına birer kovan alarak arıcılığa başladı. Özçanak, aradan geçen sürede kolonisini 200'e kadar çıkarıp, Türkiye'nin dört bir yanına kendi yetiştirdiği yaklaşık 1000 ana arı sattı.
"2010 YILINDA 1 ARI İLE BAŞLADIM"
Bayram Özçanak, arıcılığa okul yıllarından merakı olduğunu anlatarak, "2010 yılında bir öğretmen arkadaşımla birer kovan aldık. İlk etapta birer arı ile başladık. İlk sene o arıları 10'a çıkardım, ardından böldüm ve biraz da bal da aldık. Sonra o 10 arıyı bir dahaki yıl 17'ye çıkardım. Bu şekilde arı sayımı arttırarak devam ettirdim ve şu an 200 kovanım var. Her arıcının kendi ana arısını üretmesi gerekiyor. Dışarıdan almak maliyetli oluyor sürekli. Ben de kendi ana arılarımı üretmeye başladım. Sürdürülebilir arıcılıkta sakin ve oğul eğilimi düşük arılarla çalışmak çok önemli. Kendime bu alanda çalışabileceğim bir ırk belirledim, bu ırk üzerine üretmeye başladım." dedi.
"BU YIL YAKLAŞIK 1000 ANA ARI SATTIK"
Bayram Özçanak, ürettiği ana arılara yakın çevresinden talepler olduğunu anlatarak, "Ürettiğimiz arılardan, sakin arılardan istemeye başladılar. Sonra yakın çevremize satmaya başladık. Daha sonra sosyal medya kanalıyla Türkiye'nin birçok yerine ana arı satar konumuna geldik. Şu anda yaklaşık 100 ile 200 koloni arasında değişen bir arı popülasyonuna sahibim. Bu yıl yaklaşık 1000 ana arı sattık, tüm Türkiye'ye gönderdik. Diğer kafeste sadece ana arı isteyenlere Osmaneli'nden kargo yoluyla gönderdik. Bu şekilde müşterilerimize ulaştık. Tabii ki bu süreçte havanın çok sıcak olduğu dönemlerde ana arılarda zayiatlar oldu. Belli bir sıcaklığın üstüne çıktığında, sonuçta bu da bir canlı, sıcaktan dayanamayıp ölebiliyor. Kolonili gönderimlerde ise otobüs firmalarındaki muavinlerin yaptığı sert uygulamalardan dolayı yere atma sonucu arı peteklerinin kırılması ve o şekilde koloninin zarar görmesi, koloniden ziyade ana arının zarar görmesi gibi durumlar yaşadık." dedi.
"KÖRÜK ARICININ CAN YOLDAŞIDIR"
Bayram Özçanak son olarak, "Arıcının can yoldaşıdır körüğü. Körük, arıların üzerine sıktığımızda, giriş ağzına sıktığımızda, koloni bir yangın olma ihtimaline karşı kovandan bal tüketiyor. Yol gideceğini hesap ederek, uçmak zorunda kalacağını hesap ederek bal dolduruyor kursağını. Kursağı bal dolu olan arı da kitinini kıvırıp da karşıdaki canlıyı sokamıyor. Bunu tedbir amaçlı sıkıyoruz. Ancak hırçın bir arıyla çalışıyorsan ne kadar körük sıkarsan sık, iğneyi yersin." ifadelerine yer verdi.
