Tankları paylaşımlarıyla durdurdu! Halil Kantarcı'nın ailesi acısını ilk günkü gibi hissediyor
Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) tarafından 15 Temmuz'da gerçekleştirilen hain darbe girişimi sırasında şehit olan Halil Kantarcı'nın ailesi, oğullarının acısını ilk günkü gibi yaşıyor. Darbecilere karşı herkese açık olan X hesabındaki paylaşımlarıyla dikkat çeken Kantarcı, bir tarih yazmış, gönüllere dokunmuştu.
15 Temmuz'un yıl dönümünde şehit aileleri acılarını ilk günkü gibi hissediyor. O gece adeta bir tarih yazan isimlerin başında da Halil Kantarcı geliyor.
"Milli iradenin muhteşem sembolü: EZAN-I MUHAMMEDÎ.", "Son çırpınış silah kullanacaklar.", "Halka direnen, namlusunu halkına çeviren asker, asker kisveli haindir." cümleleriyle hafızalara kazınan Kantarcı'nın "Güzel bir şey olsa da şöyle içten, kuvvetli bir tekbir getirsek." sözü de vefatı sonrasında sosyal medyada gündem olmuştu.
Kantarcı'nın 17 Haziran'da hesabına sabitlediği "Çok güzel bi koca ayıya benziyosun babacım." tweeti de sevenlerini hüzne boğmuştu.
"TORUNLARIMIZ BÜYÜDÜ ONLARLA AVUNUYORUZ"
İstanbul Çengelköy'de FETÖ üyelerinin açtığı ateş sonucu 37 yaşında şehit olan Halil Kantarcı'nın babası Ali (76) ve annesi Fadime Kantarcı (66), gerek devletin gerekse Türkiye'nin dört bir yanından kendilerini ziyarete gelen vatandaşların desteğiyle teselli buluyor.
Bazen İstanbul'da, bazen Sivas merkezde yaşayan ve yaz aylarında memleketleri Zara ilçesine bağlı Canova köyüne gelen Kantarcı ailesi, bazı günlerde köyün girişine oğulları adına yaptırılan parkta zaman geçiriyor.
Baba Ali Kantarcı, oğlunun şehadete ermesinin üzerinden 9 yıl geçtiğini ancak aradan geçen yılların hiçbir öneminin olmadığını söylüyor.
Acılarının ilk günkü gibi taze olduğunu vurgulayan Kantarcı, "9 yıl önce nasılsa şu anda da içimizdeki yara aynı şekilde kanıyor." dedi.
Devletin her zaman yanlarında olduğunu belirten Kantarcı, "Devletimizden Allah razı olsun, her türlü imkanı bizim için seferber ediyorlar. İlgiden gerçekten çok memnunuz. Devletimizin eli üzerimizden hiç eksik olmuyor." diye konuştu.
Oğlunun isminin ülke genelinde okullara, parklara ve caddelere verilmesinden onur duyduğunu dile getiren Kantarcı, "Halil her zaman kalbimizde yaşıyor. Özlüyoruz, yokluğunu her zaman hissediyoruz. Hiçbir zaman gönlümüzden çıkmıyor. Torunlarımız büyüdü onlarla avunuyoruz. Diğer çocuklarımdan da Allah razı olsun hiçbir zaman yüzümü yere baktırmadılar." ifadelerini kullandı.
"OĞLUMUN GENÇLİĞİNİ, HAYALİNİ, HER ŞEYİNİ ALDILAR"
Şehit annesi Fadime Kantarcı da oğlunun acısının ilk gün gibi taze olduğunu söyledi.
"Çok özledim oğlumu, çok özledik şehitlerimizi. Allah kabirlerini nur, mekanlarını cennet eylesin, nur içinde yatsınlar. Allah'ım bizleri de şehitlerimizin şefaatinden ayırmasın." diye konuşan Kantarcı, şunları kaydetti:
"Oğlumun gençliğini, hayalini, her şeyini aldılar. Allah onları kahrı perişan eylesin. Rabbim onları yaşatmasın, Rabbim bu acıları bir daha kimseye göstermesin. Canımı, yüreğimi, parçamı aldılar.
Onları Allah'a havale ettim, Allah onları bildiği gibi yapsın inşallah. Oğlumun adının verildiği parkı bile gezemiyorum, hiç dayanamıyorum.
Allah zalimlere bir daha fırsat vermesin. Bir Halil'imiz gitti ama binlerce Halil'imiz oldu. Onun yerini kimse doldurmuyor. Kanlarını akıttılar, canlarını verdiler, vatanı bize emanet ettiler. Kendilerini vatana feda ettiler."
15 TEMMUZ'DA SİVAS'TA 8 KİŞİ ŞEHİT, 100 KİŞİ GAZİ OLDU
Sivas Şehit Aileleri ve Gazileri Sosyal Yardımlaşma Derneği Başkanı Fatih Deveci hain darbe girişiminin yıl dönümü olduğunu anımsatarak, 15 Temmuz'un unutulmaması gerektiğini belirtti.
15 Temmuz gecesi Sivas nüfusuna kayıtlı 8 kişinin şehit olduğunu, 100 kişinin de gazi olduğunu hatırlatan Deveci, "Sivas dediğiniz zaman vatan, toprak, bayrak değerlidir. Hain darbe girişimini öğrenince o gece nasıl Sivas meydanlarında insanlar sokağa aktıysa, diğer illerde de hemşehrilerimiz sokağa çıkıp bu toprak ve bu vatan için kanlarını akıtmışlardır." dedi.
Deveci, 15 Temmuz şehidi Halil Kantarcı'nın ismini unutturmamak için gayret gösterdiklerini vurgulayarak, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Üstlendiğimiz görev gereğince şehitlerimizi anlatma yükümlülüğümüz var. Öğrencilerimizle şehit babalarımızı, annelerimizi buluşturuyoruz, bir araya getiriyoruz. Amacımız şehitlerimizi unutturmamak, bunun için de yeni nesillere bunu aşılamamız gerekiyor. Bu bağlamda kamu kurum ve kuruluşlarımızla şehitlerimizin aziz hatıralarını yaşatmak için isimlerini okullara, parklara veriyoruz."