İsrail analisti itiraf etti: Tel Aviv'in terk ettiği Lavi Projesi'ni Türkiye KAAN’la aştı
İsrailli analist Shay Gal, kaleme aldığı son yazıda Türkiye’nin KAAN programıyla ulaştığı seviyeyi açıkça kabul etti. Gal, İsrail’in yıllar önce vazgeçtiği Lavi projesinin aksine Türkiye’nin geri adım atmadığını, aksine KAAN’la oyun kurucu bir güce dönüştüğünü yazdı. Analiste göre Ankara, beşinci nesil savaş uçağı geliştirme yarışında artık oyunun dışındaki bir ülke değil; tam tersine bölgesel dengeleri değiştiren yeni bir aktör. Bu değerlendirme, Tel Aviv ve Washington’da Türkiye’nin savunmadaki yükselişine dair endişeleri daha da görünür kılıyor.
- Türkiye, kendi hale getirdiği milli muharip uçak KAAN ile bölgesel dengeleri değiştiriyor.
- Türkiye'nin kendi uçağını tasarlama ve üretme iradesi artık geriye dönüşü olmayan bir aşamada ve KAAN, Türkiye'yi ABD, Rusya ve Çin'le aynı sınıfa taşıdı.
- İsrail'in Lavi savaş uçağı programını hatırlatan analistler, Türkiye'nin KAAN'la bu program da olsa, stratejik olarak yılmayan bir tutum sergilediğini belirtti.
Türkiye’nin milli muharip uçağı KAAN, İsrail’de haftalardır manşetlerden inmiyor. Tel Aviv’in güvenlik çevreleri, KAAN’ın geldiği aşamayı adım adım izlerken, program bu kez İsrailli analist Shay Gal’ın değerlendirmeleriyle yeniden dikkat çekti. İsrail’in dillerinden düşürmediği KAAN, Ankara’nın havacılık alanında ulaştığı seviyeyi bir kez daha yüzlerine vurdu.
KAAN, TÜRKİYE’NİN STRATEJİK KARARLILIĞININ SİMGESİ
İsrailli analist Shay Gal, Eurasian Times’ta yayımlanan yazısında KAAN programını masaya yatırdı.
Gal, KAAN’ın yalnızca teknik bir proje olmadığını, Türkiye’nin stratejik alanlarda boyun eğmeme iradesini temsil ettiğini vurguladı.
Analist, KAAN’ın ilk uçuşunu Şubat 2024’te yapmasının Türkiye’nin havacılık tarihinde bir dönüm noktası olduğunu aktarırken “Türkiye beşinci nesil platform yarışına girdi ve artık oyunun tam ortasında" dedi.
Türkiye’nin savunma alanındaki yükselişi ABD, Avrupa ve özellikle İsrail tarafından yakından izleniyor.
Gal’a göre KAAN, Ankara’nın savunmada tam bağımsızlık kararlılığının en görünür örneği.
"TEL AVİV’İN VAZGEÇTİĞİ YERDE ANKARA SONUNA KADAR GİDİYOR"
Shay Gal, İsrail’in 1980’lerde geliştirdiği Lavi savaş uçağı programını hatırlatarak iki ülke arasındaki farkı çarpıcı sözlerle açıkladı.
Lavi’nin ABD baskısı, iç politik çekişmeler ve artan maliyetler nedeniyle iptal edildiğini belirten Gal, Türkiye’nin böyle bir geri çekilmeyi asla düşünmediğini yazdı:
"KAAN, Türkiye’nin stratejik alanlarda boyun eğmeme iradesinin bir simgesi. İsrail’in Lavi projesinde vazgeçtiği yerde Ankara sonuna kadar gidiyor"
"ABD KONTROLÜ ANKARA’YI YAVAŞLATABİLİR AMA DURDURAMAZ"
KAAN’ın ilk bloklarında ABD üretimi F110 motorlarının kullanılacak olması, programın Washington’ın ihracat lisansına bağlı olmasına neden oluyor. Gal, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın F110 lisansının “Kongre’de takıldığını” söylemesine dikkat çekti.
Ancak analist, Türkiye’nin bu bağımlılığı aşmak üzere attığı adımlara özellikle değindi. TEI–TRMotor iş birliğiyle geliştirilen TF-35000 motorunun Türkiye’yi dış kontrolden kurtaracak kalıcı bir çözüm sunduğunu aktaran Gal, "ABD’nin motor üzerindeki lisans kontrolü Ankara’yı yavaşlatabilir ama durduramaz. Türkiye her şeye rağmen zincirlerini kırmaya kararlı" şeklinde görüşlerini dile getirdi.
"TÜRKİYE GERİ DÖNÜLMEZ BİÇİMDE KENDİ HAVACILIK GELECEĞİNİ KURUYOR
Shay Gal, KAAN’ın uluslararası alıcılar açısından da büyük ilgi gördüğünü belirterek özellikle Endonezya’nın 10 milyar dolarlık alım anlaşmasını hatırlattı. Buna rağmen ABD lisansına bağlı motor yapısının risk oluşturduğunu ifade eden Gal, Türkiye’nin milli motorla bu sorunu çözmeye hazırlandığını yazdı.
Analist, "Türkiye geri dönülmez biçimde kendi havacılık geleceğini kuruyor ve bu, bölgede herkesten çok İsrail’i huzursuz ediyor” sözleriyle değerlendirmesini tamamladı.
TÜRKİYE'NİN 5. NESİL MİLLİ MUHARİP UÇAĞI
Türkiye’nin milli muharip uçağı KAAN’ın teknik verileri ve gelişim süreci netleşirken, Ankara’nın kendi savaş uçağını tasarlama ve üretme iradesi artık geri dönülmez bir aşamada. KAAN, Türkiye’yi ABD, Rusya ve Çin’le aynı sınıfa taşıdı.
KAAN Geliştirilmesi Projesi, Savunma Sanayii Başkanlığı ile 5 Ağustos 2016’da imzalanan sözleşmeyle hayata geçti. TUSAŞ’ın ana yüklenici olduğu program, Türkiye’nin kendi muharip uçağını tasarlayıp üretebilecek insan gücünü ve teknolojik altyapıyı kurma hedefi üzerine inşa edildi.
Bu süreçte aerodinamik testlerden yapısal mühendislik çözümlerine, kokpit tasarımından aviyonik sistemlerine kadar her aşamada en ileri teknoloji kullanıldı. Türkiye, KAAN ile birlikte 5. nesil savaş uçağı geliştirme yeteneğine sahip sınırlı ülkeler arasına girdi.
KAAN’IN TARİHİ UÇUŞLARI
KAAN, Türkiye’nin havacılık tarihinde bir dönüm noktası olarak kayda geçen iki kritik uçuş gerçekleştirdi.
21 Şubat 2024: İlk uçuş 13 dakika sürdü. KAAN, 8.000 feet irtifaya çıktı ve 230 knot hıza ulaştı.
6 Mayıs 2024: İkinci uçuşta 14 dakika havada kalarak 10.000 feet irtifaya yükseldi, 230 knot hıza ulaşarak test profilini başarıyla tamamladı.
Bu iki uçuş, Türkiye’nin tamamen yerli mühendislik kabiliyetiyle ürettiği ilk 5. nesil savaş uçağının gökyüzüne adım attığı anlar olarak tarihe geçti.
MOTOR SEÇENEĞİ: ABD KONTROLÜNDEN YERLİ GÜCE
KAAN’ın ilk üretimlerinde General Electric F110 motoru kullanılacak. Bu motor ihracat lisansına tabi olduğu için süreç zaman zaman ABD kontrol noktalarına takılabiliyor.
Ancak Türkiye, bu bağımlılığı bitirmek üzere kritik bir adım attı:
TF-35000 yerli turbofan motoru.
TEI–TRMotor iş birliğiyle geliştirilen TF-35000’in entegrasyonunun 2030’lu yılların başında tamamlanması öngörülüyor.
