Kendi halkını bombalamayı reddeden Suriyeli pilot Al-Tattari 43 yıl sonra özgür!

Kaynak: Anadolu Ajansı
- Güncelleme:
Kendi halkını bombalamayı reddeden Suriyeli pilot Al-Tattari 43 yıl sonra özgür!
Dünya Haberleri  / Anadolu Ajansı

Suriye’deki en uzun tutukluluk süresine sahip mahkûm olarak kayıtlara geçen eski savaş pilotu Reğid Al-Tattari, 1981’de başlayan esaretin ardından tam 43 yıl 15 gün sonra özgürlüğüne kavuştu.

Suriye’de “en uzun süre tutuklu kalan mahkum” olarak anılan eski hava kuvvetleri pilotu Reğid Al-Tattari, 43 yıl 15 gün süren esaretin ardından özgürlüğüne kavuştu. 

Kendi halkını bombalamayı reddettiği için cezaevine konulan Al-Tattari, 1981'de gözaltına alınmış, Suriye'nin en ağır cezaevlerinden biri olan Tedmur Hapishanesi dahil birçok yerde tutulmuştu.

Kendi halkını bombalamayı reddeden Suriyeli pilot Al-Tattari 43 yıl sonra özgür! - 1. Resim


DİRENDİ, SUSTURULAMADI

1955 yılında Şam’da doğan Tattari, 24 Kasım 1981’de, rejim karşıtı söylemleri ve Suriye Hava Kuvvetleri’ne yeniden katılmayı reddettiği için "itaatsizlik" suçlamasıyla tutuklandı. Bazı kaynaklar tutuklama tarihini 1982 olarak verse de Tattari, bu bilgiyi özellikle düzelterek, “Hama Katliamı’ndan önce gözaltına alındım” dedi.

43 yılı aşkın süre boyunca zindanda tutulan Al-Tattari, Aralık 2024'te Suriye'de devrimci güçlerin rejimi devirmesiyle birlikte serbest bırakıldı.

"İŞKENCE GÖRDÜM AMA KENDİMLE GURUR DUYUYORUM"

Al-Tattari, cezaevinde geçirdiği yılları “Evet, işkence gördüm ve ağır koşullarda yaşadım. Ama her şeye rağmen kendimle gurur duyuyorum. Çünkü insanın en önemli değeri, kendine sahip çıkmasıdır” sözleriyle anlattı.

SESSİZ KALMADI

Genç yaşta rejimin baskıcı politikalarına karşı sesini yükselten Tattari, iki arkadaşlarının Ürdün’e kaçmasını teşvik ettikleri gerekçesiyle suçlandıklarını belirtti. “O dönemde politik bilincimiz sınırlıydı ama adaletsizliğe karşı durmak için yüksek bir coşkumuz vardı” dedi.

"HAMA BİR SEMBOLDÜ, KATLİAM TÜM ÜLKEYDİ"

Tattari, yalnızca Hama'da değil; Halep, İdlib, Şam ve Humus gibi şehirlerde de rejimin sivillere yönelik ağır baskılar uyguladığını vurguladı. Hama'nın yalnızca sembolik bir anlam taşıdığını, gerçekte tüm ülkenin aynı karanlığı yaşadığını dile getirdi.

"KONTROL NOKTALARI KORKU DÜZENİ KURDU"

Esaret yıllarında halkın nasıl sindirildiğini anlatan Tattari, bir anısını şöyle paylaştı:

“Bir akrabamla telefonda konuşuyordum. Araba kullanıyordu. Birden sustu ve dedi ki, ‘Bir kontrol noktasına yaklaştık.’ Şam içinde bile telefona bakmak yasaktı. Bu korku, cephe hattında olmaktan daha beterdi.”

Kaynak: Anadolu Ajansı

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...