Varili devirdiler

Varili devirdiler

EKONOMİ Haberleri

Dünya piyasaları âdeta kara pazartesiyi yaşadı. Küresel ekonomide virüs kaynaklı durgunluk riski zirve yaptı. Bunun üzerine hızla düşen petrol arzı konusunda Riyad-Moskova ittifakı çatladı. Üretimi kısma kararı alınamaması üzerine petrol, 32 dolara kadar çakıldı. Küresel borsalar da sert düştü.

Küresel piyasalar, tarihinin en negatif hafta başlangıçlarından birini yaptı. Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını endişeleri, piyasaları son dönemde sallıyordu. Özellikle petrolde, geçen cuma arz kısıntısı bekleniyordu. Ancak Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ve OPEC dışı bazı ham petrol üreticisi ülkelerin toplantısından üretim kesintisi kararının çıkmaması ve yetkililerden gelen açıklamaların herhangi bir anlaşmaya ilişkin beklentileri azaltması sonrası, Brent petrolün varil fiyatı, dün yüzde 30 değer kaybederek 32 dolara kadar geriledi. Daha sonra fiyatlar, 35 doların üzerinde denge bulmaya başladı. Üretim kesintisi konusunda özellikle Suudi Arabistan ve Rusya’nın anlaşmaması, küresel piyasada arz fazlasının artması riskinin fiyatlanmasına neden olurken; bu gelişme, Kovid-19 salgınının ekonomik aktiviteyi yavaşlatacağına kesin gözüyle bakılmasıyla birleşince, petrol fiyatları, Ocak 2016’dan bu yana en düşük seviyesini gördü.

KENDİLERİNİ VURDULAR!
Son dört yılda üç defa petrol üretimini azaltan Rusya, cuma günü üretimde kesintiyi kabul etmeyerek, fiyatlardaki düşüşün bir süre daha devam etmesini ve ABD’nin kaya petrolü üreticilerinin bir kısmının piyasa dışına itilmesini hedeflemişti. Ekonomisinin yüzde 90’ı petrol üretimi ve ihracatına bağlı Suudi Arabistan ise, önce kesintiden yana tavır koymuştu. Ancak  Rusya’nın hareketi üzerine Suudiler “daha fazla üretim” kararı aldı. Suudiler’in ayrıca çok ucuz fiyatlardan Çin’e bir miktar satış yaptığı da iddia edildi. Rusya ve Suudi Arabistan’ın ham petrol üretimini nisan ayı başından itibaren artırma ihtimali, petrolde üç yıldan uzun süren Riyad-Moskova ittifakının sona ermesi riskini beraberinde getirdi. Riyad hükümetinin bütçesini dengeleyebilmesi için petrolün varil fiyatının yaklaşık 80-85 dolar arasında olması gerekiyor. Rusya ise bütçe dengesini sağlayabilmek için petrol fiyatlarının ortalama 42-45 dolar arasında olmasına ihtiyaç duyuyor. Petrol fiyatlarının düşük kalmaya devam etmesi durumunda, her iki ülkenin petrol gelirleri ve bütçelerinde milyarlarca dolar açık oluşacağı tahmin ediliyor. Bu ülkelerin borsalarında işlem gören petrol şirketlerinin hisse fiyatları ve piyasa değerlerinde sert düşüşler görüldü.

BORSALAR ÇÖKTÜ
Gelişmelerin etkisiyle Çin’de Şanghay bileşik endeksi yüzde 2,6 azalarak 2.955 puan oldu. Japonya’da kayıplar yüzde 5’i, Hindistan’da yüzde 4,2’yi, Hong Kong’da 3’ü, Güney Kore’de yüzde 4,2’yi buldu. Borsa İstanbul 102 bin desteğine çekilirken, Avrupa borsalarında kayıplar yüzde 8’e yaklaştı. ABD’de endeksler yüzde 7 eksiyi gördü. Birçok borsada işlemler durduruldu. Dünyanın en büyük ham petrol ihracatçısı olan Suudi Arabistan’ın milli petrol şirketi Saudi Aramco’nun hisseleri yüzde 10, piyasa değeri ise yaklaşık 660 milyar Suudi riyali (176 milyar dolar) düştü. Rus petrol şirketleri Rosneft ve Lukoil’in hisselerinde ise yüzde 4’ün üzerinde kayıp yaşandı. Ayrıca her iki şirketin piyasa değeri toplam 360 milyar ruble (4,8 milyar dolar) eridi. Bu arada Rusya Merkez Bankası, 30 gün süreyle döviz alımlarının da durdurulduğunu açıkladı.

PETROL ÜRETEN ÜLKELERİ ZOR GÜNLER BEKLİYOR
Petrol fiyatlarındaki düşüş, OPEC içindeki orta ve küçük ölçekli üretici ülkelerin ekonomilerini de olumsuz etkiliyor. Dünyanın en fazla ham petrol rezervine sahip Venezuela’da son yıllarda düşük petrol fiyatları nedeniyle ekonomik sıkıntılar hala devam ederken, ülkenin petrol endüstrisi de durma noktasına geldi. Ayrıca ABD’nin ambargoları İran’ın ham petrol ihracatını engelliyor. Bu sürecin kısa vadede en çok ABD’nin yüksek maliyetle çalışan kaya petrolü üreticilerini etkilemesi bekleniyor. Suudi Arabistan ve Rusya’nın çok üzerinde olan ABD kuyularındaki kaya petrol üretim maliyeti, 50-55 dolar seviyesinde bulunuyor. Düşük fiyat stratejisi Suudi Arabistan tarafından da 2014-2016 yılları arasında uygulanırken, bu durum, ABD’de 300’den fazla petrol şirketinin batmasına ve sektörde yaklaşık 250 milyar dolarlık kayba neden olmuştu. Ancak Amerikalı kaya petrolü üreticileri, 50 doların üzerine çıkan fiyatlar sayesinde üretimlerini artırmayı başarmıştı.

'İKİZ ŞOK' KORKUSU
Çin’de fabrikaların kapanması ya da üretim kapasitelerini düşürmesi ürün tedarikinde sorunlara yol açarken, bunun diğer ülkelere yayılması ve talebi etkilemesiyle, küresel ekonominin, aynı anda nadir görülen “arz ve talep şoku” ile karşı karşıya kalabileceğinden endişe ediliyor. Küresel yatırım şirketi Nuveen’in yatırım stratejisti Brian Nick, “Çin’de ortaya çıkması nedeniyle koronavirüs, küresel ekonomiye hem bir talep hem de bir arz şoku. Şubat ayındaki anket verileri, Çin dışında talebin sağlam kaldığını ama arz sorunlarının önemli risk olduğunu gösteriyor” dedi. Ekonomist Nouriel Roubini ise, “Maliyetleri ve enflasyonu artıracak negatif bir arz şoku var ve merkez bankalarının para politikaları da bu sorunu çözemeyecek” şeklinde konuştu. UniCredit Bank Başekonomisti Erik Nielsen de, “Tedarik şoklarını dengelemek çok daha karmaşık” ifadelerini kullandı.

TÜRKİYE BU KRİZE DAYANIKLI
Türkiye’nin geçen yıl enerji ithalatı faturası 42 milyar dolar olarak gerçekleşmişti. Petrol fiyatlarında yaşanan gerileme, ithalatçı konumunda bulunan Türkiye’nin bilançosuna olumlu yansıyacak. Bu yıl petrolde ortalama fiyatların 45 dolar civarında olması halinde bile, ithalat faturası 10 milyar dolara yakın azalacak. Enerji maliyetinin gerilemesi, enflasyona da olumlu yansıyacak.

 

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak da, yüzde 8,5’lik enflasyon hedefini bu yıl rahat şekilde yakalayacaklarını belirterek, bundan kimsenin şüphe duymaması gerektiğini söyledi. Denizli’de iş dünyasının temsilcileri ile bir araya gelen Bakan Albayrak, “Bugün küresel anlamda büyük bir ‘Kara Pazartesi’ konuşuluyor. Pozitif ayrışan, güçlü şekilde ayakları sağlam yere basan bir ülke noktasındayız. Bu başlangıç. Daha iyi olacak. Ülkemiz ekonomisi için istihdam, katma değer ve ihracata bağlı olarak tekstil ve hazır giyim sektörünün desteklenmesi amacıyla yeni bir finansman programı da hazırladık. Hem imalat hem ticarette 100 milyon liraya kadar 12 ay anapara ödemesiz, 60 aya kadar vadeli bir finansman olacak. Ticaret tarafında ise 9 aya kadar ana para ödemesiz, 36 aya kadar taksit seçenekleriyle bir paket devreye alacağız” dedi.

 

 

 

 

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...