Konya Ovası'nda hububatta tehlike çanları çalıyor: Kaybın boyutu yüzde 23!
Tahıl ambarı Konya Ovası'nda hububat hasadı devam ediyor. Arpanın ardından buğday hasadının başladığını belirten uzmanlar, kurak geçen kış aylarının ardından beklenen yağışların gelmediğini ifade ederek, rekoltede kıraç alanlarda ciddi kayıpları olduğunu, hiç biçerdöver girmeyen tarlaların bile mevcut olduğunu söyledi. Buğdayda yaklaşık yüzde 18–23 arasında rekolte kaybı bekleniyor. Arpada ise yaklaşık yüzde 27–33 arasında rekolte kaybı tahmin ediliyor.
Türkiye'nin tahıl ambarı olarak bilinen Konya Ovası'nda buğday hasadı devam ediyor. Yüzölçümünün yüzde 47'si tarım arazisi olarak kullanılan Konya'da, kuraklık ve yağış yetersizliği nedeniyle rekoltede ciddi oranda düşüşler meydana geldi.
Buğday hasadının devam ettiğini ve rekoltenin oldukça düşük seviyelerde olduğunu belirten Ziraat Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Burak Kırkgöz, şu ifadeleri kullandı:
"Kıraç alanlarda 100 kilolar, dağ altlarında 75 kilolara kadar düşen verimler var. Hatta hiç biçer girmeyen tarlalarımız da mevcut. Uzun yıllar ortalaması Konya yöresinde 2 milyon 200 bin ton olan buğdayımız, bu yıl 1 milyon 800 bin - 1 milyon 700 bin ton civarında. Rekolte kaybı yaşayacağımızı düşünüyoruz. Arpalarda da 1 milyon 100 bin - 1 milyon 200 bin ton olan ortalama rekoltemizin bu sene 800 bin tonlara kadar düşeceğini tahmin ediyoruz. İklimin aşırı kurak gitmesi, kış yağışlarını alamamamız, özellikle yeraltı ve yerüstü su kaynaklarımızda azalmanın yanında hububat alanlarında da ciddi anlamda rekolte kayıplarına neden oldu."
"GIDA ARZINI SAĞLAYABİLMEK İÇİN KONYA OVASI OLDUKÇA YOĞUN BİR MESAİ SERGİLİYOR"
Nisan ve mayıs aylarında yağan yağışların yeterli ve dengeli olmadığını, ancak gıda arzını sağlayabilmek için Konya Ovasının yoğun bir mesai harcadığını belirten Kırkgöz, "Havaların aşırı sıcak gitmesi, mevsim normallerinin uzun yılların ortalamasına göre üzerinde olması, özellikle yeşil mahsul dediğimiz sulu alanlarda ekilen pancar, ayçiçeği, mısır gibi ürünlerimizde de birtakım streslere yol açmakta. Çiftçilerimiz sulamalarını yapıyor, tabii yağışların azalmasıyla birlikte yeraltı ve yerüstü su kaynaklarımızda da çok ciddi çekilmeler oldu. Bölgesel olarak değişmekle beraber, kuyularda 15-20 metreye kadar çekilmeler söz konusu oldu. Tabii çiftçilerimiz sulamaya ve ürünlerini yetiştirmeye devam ediyor. Çünkü gıda ihtiyacını, gıda arzını sağlayabilmek için Konya Ovası oldukça yoğun bir mesai sergiliyor. Çiftçilerimiz canla başla tarlalarını, ürünlerini daha kaliteli, daha yüksek verimlerde yetiştirmeye çalışıyor." ifadelerini kullandı.
"ÜRÜN KALİTESİ BORSADAKİ FİYATINI BELİRLİYOR"
Ürün kalitesinin, yetiştirme periyodunun devamlılığıyla doğrudan bağlantılı olduğunu ve bunun borsadaki satışları etkilediğini ifade eden Kırkgöz, "Borsadaki fiyatları belirleyen en önemli unsurlardan bir tanesi de kalite. Özellikle yağmur yağışları ve kar yağışları olmadığı için bitkilerdeki başak taslakları tam manasıyla doldurulamadı. Buğday bitkisinin çiçeklenme dönemi dediğimiz dönemde de samyeli denilen sıcak rüzgarların esmesi, bu çiçekleri kuruttu ve döllemenin oluşumunda problemler oluşturdu. Buğday başağı, ortadan yukarı ve aşağıya doğru çiçeklenmekte. Orta bölgelerinde buğdaylarda daneler oluşurken, üst ve alt bölgelerinde başağın daneleri biraz daha zayıf oluştu. Bu da tabii kaliteyi çok ciddi anlamda etkiledi. Böylesi geçen yıllarda ürünlerimizde maalesef kalite düşüklüğü de yaşanıyor." şeklinde konuştu.
