Ürünü bedava alsak da İstanbul'da 21 TL olur! Tedarik maliyetini üçte bire düşüren etkenler...
Bir ürünün Antalya’da üreticide 5 lira iken İstanbul’da 35 liraya satılmasına açıklık getiren Migros İcra Kurulu Başkanı Özgür Tort “Bugün sıfır maliyetli bir ürünü İstanbul’da satmanın maliyeti 21 lira. 5 lira ise ürün, üretici üretmeyecek. Bizim ne yapıp edip tedarik maliyetini ortak üretim maliyetini düşürmemiz lazım. Toplu alanda ürettiğimiz zaman girdi maliyetleri üçte bire düşüyor. Kamyon ile değil de raylı sistem ile nakil yaparsak nakliye de tam üçte bir oranında düşüyor” dedi.
- Migros CEO'su Özgür Tort, gıdada güvenilir içeriğe erişim, işlenmemiş gıda enflasyonu ve üretici bulma konularını temel sorunlar olarak belirtti.
- Çiftçi yaş ortalamasının 59 olduğunu vurgulayarak sanayicilere "tarım sanayisine yönelin" çağrısı yaptı.
- Migros, ithalatı daha kolay ve ucuz olmasına rağmen, yerli mercimek üretimini %100'e yaklaştırmak için Kayseri Şeker ile iş birliği yapıyor.
- Şirket, %95'i ithal olan susamın tamamını yerliye çevirmek için Çukurova'da bir tedarikçi ile çalışıyor.
- Bingöl'de AB destekli coğrafi işaretli bal üretimini ve Niğde'de endemik patates çeşitlerinin üretimini destekleyerek yerel ürünlere yatırım yapıyor.
Migros İcra Kurulu Başkanı Özgür Tort, gıdayla ilgili üç temel problem olduğunu belirterek “Biri güvenilir içeriğine vakıf olduğumuz gıdaya erişmek, bir diğeri işlenmemiş gıdadaki enflasyon biri de üretecek insan bulmak. Her üç konuda da ciddi ciddi mesafe katetmemiz gerekiyor” dedi.
TÜRKONFED’in Antalya’da düzenlediği 26. İş Dünyası Zirvesi kapsamında yapılan ‘Küresel Kırılma Döneminde Türkiye’ konulu panelde konuşan Tort, 59 olan çiftçi yaş ortalamasının olumsuz olduğunu ifade etti.
Sanayicilere “tarım sanayisine yönelin” çağrısında bulunan Tort şu açıklamalarda bulundu:
Gıdasız kalma riski var. Pandemide yaşadık. Soğuk savaş, sıcak savaş dönemlerinde yaşadık. Ciddi konsantre olmamız lazım. Aksiyona geçmemiz gerekiyor. Manşetlerde görüyoruz. Ürün Antalya’da 5 lira İstanbul’da 35 lira. Çok basit olan bir matematiği var biz anlatamadık. Bugün eğer randımanlı üretmiyorsak sıfır maliyetli bir ürünü İstanbul’da satmanın maliyeti 21 lira. 5 lira ise ürün, üretici üretmeyecek. Bizim ne yapıp edip tedarik maliyetini ortak üretim maliyetini düşürmemiz lazım. Toplu alanda ürettiğimiz zaman girdi maliyetleri üçte bire düşüyor. Kamyon ile değil de raylı sistem ile nakil yaparsak nakliye de tam üçte bir oranında düşüyor.
MERCİMEK VE SUSAMDA YERLİ ADIM
Proteinin çok önemli ve pahalı olduğunu, özellikle hayvansal proteinin pahalı olduğunu anlatan Tort “Bitkisel protein daha uygun. Üretmek hiç kârlı değil ve ithalatı çok daha kolay. Örneğin mercimeği ithal etmek çok kolay, Kanada çok ucuza üretiyor. Getirelim burada satalım bizim için de çok kolay. Migros 70 senelik bir şirket. İthalatı çok rahat yapabilir ama ‘yapmayacağız’ dedik. Yerli mercimek konusunda ciddi bir irade koyma çabasındayız. Çok az kaldı yüzde 100 yerli mercimeğe. Bireysel üretici ile bunu yapmamız zor. Herkesin bir araya gelmesi lazım. Şu an Kayseri Şeker ile boş tarlada mercimek üretiyoruz. İthalden daha pahalıya gelmesine rağmen bu mücadeleyi veriyoruz. Bunun gibi susam da var. Yüzde 95 ithal şu an. Çukurova’da bir tedarikçimiz ile kol kola verdik. ‘Sen üret biz tamamını alacağız’ dedik. Şu an biz satmaya çalıştığımız susamların, helvaların, tahinlerin hepsini yüzde 100 yerliye çeviriyoruz. Bingöl’de arıcılar birliği ile kol kola verdik. AB destekli coğrafi işaretli bal ürettik. Fiyatı yüksek ama üretim kalitesi hacmi artıkça fi yatı da daha kontrollü hâle gelecek. Niğde patatesin merkezi idi. O kadar agresif tarım yaptık ki Niğde’de patates yetişmeme riski var. Oradaki patatesçiler ile kol kola verdik endemik çeşit yani kendi orijinal çeşitlerimizin üretilmesini sağlıyoruz” ifadelerini kullandı.
KAÇAĞI YARI YARIYA DÜŞÜRDÜ
Teknoloji ile daha verimli hâle gelmek için cironun yüzde 10 civarını yatırıma ayırdıklarını aktaran Tort, şöyle devam etti:
Toplam kayıp, taze ürünlerde yüzde 30’lar mertebesinde. Paketli ürünlerde de yüzde 8-9’lara varan kayıp var. Burada kamera teknolojileri ve kameranın anında işlenebilmesi ve işlenen veriler ile tedbir alınabilecek. Kasa ve mal kabuldeki kaçakları yarı yarıya düşürdük. Kasadan geçen veri ile kasadaki kameradan geçen ürünlerin verisini eşliyoruz bir anormallik tespit edildiğinde yöneticisinin önüne düşürüyoruz. Bunu bir gün geriden yaşıyorduk şimdi anlık yapabilir hâle geleceğiz. Bunların fi yatların geri çekilmesindeki katkısı çok önemli.
