Görme engelliler için! Dünyanın her yerine kabartma harflerle Mushaf gönderiyorlar

Dünyanın değişik ülkelerinden İstanbul’a gelen görme engelli eğitimci ve akademisyenler Uluslararası Kabartma Kur’ân Hizmetleri Birliğinin panelinde bir araya geldi.
İRFAN ÖZFATURA - Üsküdar DSİ tesislerinde yapılan "Hikmet Penceresinden Engellilik" temalı etkinliğe, İstanbul Üniversitesinden Prof. Dr. Ekrem Demirli, Kent Üniversitesinden Dr. Selahattin Aydın, Türkiye Beyazay Derneği Genel Başkanı Lokman Ayva ile Çocuk Hizmetleri Genel Müdürü Ayşegül Yıldırım birer konuşma yaptı.
Açılışta söz alan Uluslararası Kabartma Kur’ân Hizmetleri Birliği Başkanı Halis Kuralay “Görme engelli Müslüman çocukları ‘Acaba bir gün bizim elimize de bir Kur’ân-ı kerim geçer mi?’ diye bekliyorlardı. Birlik olarak onlara kabartma harflerle yazılmış Mushaflar ulaştırdık. Eğitimler aldırdık. Gördüğümüz ilgi bizi kamçıladı. Hizmeti artırmanın yollarını aradık. Malezya, Somali, Pakistan, Gana, Uganda, Habeşistan, Ürdün, Nijer ve ABD gibi ülkelere ulaştık. Bilhassa Afrikalı engelli kardeşlerimizden dualar aldık. Faaliyette bulunduğumuz ülkelerde gıda yardımı, kurban kesim ve dağıtımı ile su kuyusu gibi hayırları da üstlendik” dedi.
"NAMAZLARIMI GİZLİ GİZLİ KILIYORDUM"
Toplantıya Togo’dan katılan Dr. Asmano Dueyba, “Kabartma Kur’ân-ı kerimin yüzüncü yılını kutluyoruz. Ben görme kabiliyetimi 10 yaşımda kaybettim. Amerikalı misyonerlerin kurduğu görme engelliler merkezine gittim. Kilisede Braille alfabesini öğrendim. Namazlarımı gizli gizli kılıyordum. Diğerlerinden sonra başlamama rağmen farkı kapattım, eğitimimi tamamladım. Togo’da doktora yapan ilk ve tek görme engelli benim. Bu bana Rabbimin ikramıdır. Allah-ü teala beni Kuran-ı kerim öğretmekle nimetlendirdi. 2010 yılında yaşadığım şehirde bir merkez kurdum. Şimdi yüce kitabımızın dağılmasına yayılmasına okunmasına vesile oluyorum" diye konuştu.
"KÖRLÜK RUHUN KÖRLÜĞÜDÜR"
Prof. Dr. Ekrem Demirli de şunları söyledi:
"Hadis-i şeriflerde ‘Ya Rabbi gözüme nur ver, kulağıma nur ver, elime nur ver, kalbime nur ver gibi ver, ver, ver diye biten dualar geçer ve sonunda der ki: ‘Ya Rabbi beni büsbütün nur eyle!' Bu, vücudun da ötesinde başka bir hakikati idrak etmek demektir. Eğer, dünyayla ve hayatla münasebetler başka bir zeminde kurulabiliyorsa insan bedeninden fazlasıdır, eşrefi mahlûkatın hakikati kalbindedir gönlündedir, o pencereleri kapatmaması lâzım. Körlük ruhun körlüğüdür, sevgiden yoksunluğudur, merhametten, yoksunluğudur."
Türkiye Beyazay Derneği Genel Başkanı Lokman Ayva ise engelliliğin tarihi seyrini çarpıcı misallerle aktardı.
Dr. Selahaddin Aydın engellilerin Kuran-ı kerim ile irtibatındaki faydalarını anlattı.