Karabekir Paşa’nın kızı o günleri anlattı: Ermeniler özür ve minnet borçlu

Düzenleyen: / Kaynak: Türkiye Gazetesi
- Güncelleme:
Karabekir Paşa’nın kızı o günleri anlattı: Ermeniler özür ve minnet borçlu
Ermeni Soykırımı, Türkiye-Ermenistan İlişkileri, Haber

Gündem Haberleri  / Türkiye Gazetesi

Anadolu’da sergilenen ihanet ve katliamlara karşı mücadele veren Kâzım Karabekir Paşa’nın kızı Timsal Karabekir: Selçuklu ve Osmanlı himayelerine almasaydı, Ermeniler bu coğrafyadan silinip giderdi. Hayatım boyunca bazı insanların çıkıp Ermenilerden özür dileme çağrısı yapması kadar hiçbir şey ağırıma gitmedi.

YILMAZ BİLGEN'İN HABERİ - Ermenistan başbakanı ve üst düzey yöneticilerin son açıklamaları 100 yıllık soykırım yalanı ile ilgili yeni tartışmaları da beraberinde getirdi. Ermeni yöneticiler emperyal işgal güçlerinin oyununa geldiklerini itiraf ederken o dönem Anadolu'da sergilenen  ihanet ve katliamlara karşı mücadele veren Kazım Karabekir Paşa'nın kızı Timsal Karabekir babasından miras kalan tarihi gerçekleri gazetemize anlattı.

Babasının o günlerin dehşetini anlatırken "Allah hiçbir insana benim gördüklerimi göstermesin" dediğini söyleyen Timsal Karabekir "Ermeniler bize hem özür hem de minnet borçlu" ifadelerini kullandı.

"TÜRKLER HİMAYE ETMESE YOK OLMUŞLARDI"

Batıda Türkiye karşıtı bir silaha dönüştürülen soykırım efsanesi Ermenilerin diliyle de yalanlanmaya başladı. Ermenistan Meclis Başkanı Andranik Koçeryan’ın ardından Başbakan Paşinyan’da tarihi bir itirafta bulundu ve 1915 yılında yaşanan olayların jeopolitik entrika ve yalan vaatlerin sonucu olarak gerçekleştiğini kaydetti.

Dönemin en önemli aktörlerinden Kazım Karabekir Paşa’nın kızı Timsal Karabekir,  "Babam o günleri çok büyük bir hüzünle anardı" deyip şunları kaydetti:

Karabekir Paşa’nın kızı o günleri anlattı: Ermeniler özür ve minnet borçlu - 1. Resim

Ermenilerin bize karşı en acımasız katliamlara giriştiği günlerde dahi kimsesiz, terk edilmiş Ermeni çocuklarını himaye etti. Selçuklu ve Osmanlı döneminde atalarımız bu millete kol kanat gerdi. Rahat ve güven içerisinde asırlarca yaşadılar. Şayet Türkler olmasa bu coğrafyan silinip giderlerdi. Osmanlı’nın son dönemlerine kadar bu durum devam etti.

Ancak Osmanlı’nın parçalama hesapları yapılırken Rus, İngiliz ve Fransızlar stratejik hamle ve siyasi, askeri, etnik aparatına dönüştürüldüler. Bugün bu gerçeği en üst yöneticilerin ifade etmesi çok önemli. Hatta öyle ki şu an devletleştikleri alanı da o günkü konjonktür dahilinde biz kendilerine tahsis ettik. O coğrafya özünde Azerbaycan toprağı ve Türk-Revan Hanlığı arazisidir. 

"KANLI OYUNU BABAM BOŞA ÇIKARDI"

Tarihi şahsiyetlerden Kazım Karabekir Paşa’nın kızı Timsal Karabekir Batılı güçlerin Ermeniler üzerinden kurguladığı kanlı planı babasının boşa çıkardığını vurguladı ve şunları anlattı:

İngilizler 1918 ve sonrasında Ermenileri kışkırtan ilk güç oldu. Ardından Fransızlar işgal amaçlı geldikleri Anadolu’da Ermenileri koç başı olarak kullandı. Bu denkleme Ruslar ve Amerikalılar da dönem ve şartlara göre dahil oldular. Londra’da, Paris’te ve Moskova’da Anadolu’ya yönelik birçok işgal ve soykırım planları hazırlandı.

Wilson Prensipleri dahil olmak üzere tüm bu kanlı oyunları sonuçsuz kılan isimlerin başında Kazım Karabekir Paşa gelir. Bir yandan Rus işgaline karşı savaşırken diğer yandan Ermeni çetelere karşı amansız mücadele verdi. Emperyal plana göre Doğu ve Batı Ermenistan’ın kurulması için tüm bölge Türksüzleştirilecek ve ardından yapılacak hileli, Plebisit-halk oylaması ile Doğu hattımız tamamen Ermenistan devleti olarak bölünecekti.

Oysa gerçek durum çok farklıydı. Ermeniler azınlıktı ve sadece terörle demografik yapı değiştirilmeye çalışılıyordu. Dönemin ABD’li generallerinden Harbord babamın özel daveti ile Doğu’ya geldi. Babamın bize anlattığına göre ABD’li general Harbord gördüğü Ermeni vahşeti karşısında şaşkınlığını gizleyemeyerek babama Ermenilerin bu olaylardan sonra burada güvenliğini ne siz ne de biz sağlayabiliriz’ demiştir. 

"İHANETİ BABAM ORTAYA ÇIKARDI"

Karabekir Paşa Rus işgali ve Ermeni komitacılara karşı verdiği amansız mücadeleyi şartlar ölçüsünde yazılı ve fotoğraflarla arşivleyerek İstanbul’a gönderiyordu. Sadece Alaca Raporu dahi her şeyi anlatmaya yeter. Tüm o zorlu savaş günleri bir nebze durulduğunda babam Karabekir Paşa İstanbul’a gelir ve sahadan gönderdiği rapor ve fotoğrafların kitapçık haline getirilmesi gerektiğini söyler. Hatta babam dönemin Harbiye Nazırı (Savunma Bakanı) Reisi Abdullah gidip Paşam eğer biz Ermeni mezalimini bugünden belgelendirmez isek Ermeniler ve bu projenin sahipleri Türk’ü soykırımla suçlarlar’ der.

Abdullah Paşa kendisine ulaşan herhangi bir rapor yada fotoğraf olmadığını söyler. Paşa orada bir ihanet olduğunu anlar ve kendi imkanları ile gücü oranında elinde kalan belge ve fotoğrafları parasını vererek bastırır. Oysa sözde bölgeye yardıma gelen sözde yardım kuruluşları yüzlerce sahte belge üzerinden soykırım yalanını bir asırdır sürdürüyor. 

"YÜZLERCE TÜRK'ÜN KAZIKLARA OTURTULDUĞUNU GÖRDÜ"

Doğu Cephesi Kumandanı Karabekir Paşa, bir gün o netameli günlerde Erzurum’da gördüğü korkunç manzarayı şöyle anlatırdı:

‘İstanbul kapısından ben ve maiyetim Erzurum’a girdik. Şehir girişinde binlerce insan bizi karşılıyor gibiydi. Yaklaştım öyle ki dişlerini bile görebiliyordum ancak bir müddet sonra hiç hareket edemediklerini gördüğümde şaşırdım. İyice yaklaştığımda gördüğüm manzara ile yıkıldım.

Yüzlerce Türk’ü Ermeni çeteler kazıklara oturtup her şeyi yakıp yıkmışlardı. Şehirde ise evlerin duvarlarına kadın, çocuk, yaşlı insanlarımızın ciğerleri aslıydı. Yüzlerce gencin balta ile parçalanmış vücudunu gördüm. Karnı deşilmiş hamile kadınlar ve bebeklerin o halini hiçbir gün unutamadım. Allah benim o günlerde yaşadıklarımı ve gördüklerimi kimseye yaşatmasın, göstermesin.’

Babam sadece 1918-1918 arasında 400 bin Türk’ün yollarda baskın, açlık ve sefalet sebebiyle can verdiğini anlatırdı. 

ZENGEZUR'UN YOL AÇACAĞI SIKINTIYI 100 YIL ÖNCE GÖRDÜ

Kazım Karabekir Doğu Cephesi’nde kazandığı zaferler ve Ermeni çetelere karşı verdiği mücadele döneminde Zengezur’un elde çıkmaması adına büyük mücadele verdi. Çarlık Rusya’sının yıkılışı ile orada büyük bir boşluk oluştu. Nahçıvan ve Zengezur’daki müfrezler Karabekir’ bağlıydı.

Ancak içeride yaşanan ayaklanmalar, İstanbul’daki siyasi gelişmeler ve dışarıda kurulan tuzaklar nedeniyle fazla etkili olunamamıştı. İngilizlerin bölgeye gelişi ve Moskova Anlaşması ile Ervivan’da bir Ermeni devletin ilanı her şeyi değiştirdi. Gümrü ve Kars Anlaşmaları ile her şey çok daha farklı boyut kazandı. Babam, Kars Anlaşması olmasa Emperyal güçlerin Sevr’i bahane ederek başka işgal senaryolarını tatbik edeceğini söylerdi.

"SOYKIRIM BİZE YAPILDI"

Timsal Karabekir babası için "Tarihi yapan kahraman o günün gerçeklerini de yazdı’ diyor. Bölgede yetimler babası olarak da bilinen Kazım Karabekir’in yüzlerce Ermeni yetimi de koruduğunu ve Trabzon Yetimhanesi’ne teslim ettiğini kaydeden Timsal Hanım, o insanlardan bazıları yıllar sonra babama teşekkür mektupları gönderdi. Elbette sadece Ermeni yetimler değil babam bölge de Türk yetimleri de himayesine aldı ve onlara Gürbüzler Ordusu’ diyerek her şeyleri ile ilgilendi. O yetimlerden General dahil önemli makamlara gelen ve ülkesine hizmet eden çok sayıda cevher çıktı’ dedi. 

Paşa’nın 3 kızından en küçüğü olan Timsal Karabekir "Hayatım boyunca bazı insanların çıkıp Ermeniler’den özür dileme çağrısı yapması kadar hiçbir şey ağırıma gitmedi. Babam gördüğü Ermeni vahşetinin ızdırabı ile yaşadı ve öldü. Hiçbir bilgi ve belge olmaksızın yapılan bu haksız çağrılar çok fazla canımızı yaktı. Esas soykırım Türklere yapıldı" sözleri ile hislerini paylaştı.

 

Düzenleyen:  - Gündem
Kaynak: Türkiye Gazetesi
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...