Savunmadan sanık sandalyesine... Avukat Hadi Dündar'dan, Rezan Epözdemir için "lüks hayat" çıkışı

Kamuoyunda “kurtarıcı melek” olarak tanınan avukat Rezan Epözdemir, rüşvete aracılık suçlamasıyla tutuklandı. Epözdemir’in adı, kadın ve çocuk cinayetleri davalarında üstlendiği avukatlık görevleri ve yüksek profilli dosyalardaki rolüyle uzun yıllar gündemdeydi. Dosyadaki çarpıcı ayrıntı ve iddialara dikkat çeken Avukat Hadi Dündar, turkiyegazetesi.com.tr'ye önemli açıklamalarda bulundu.
SENA DARBAZ - Münevver Karabulut, Pınar Gültekin, Mattia Ahmet Minguzzi gibi Türkiye'nin konuştuğu davaların avukatı Rezan Epözdemir, geçtiğimiz günlerde rüşvet ve casusluk suçlamalarıyla gözaltına alındı.
'RÜŞVET'TEN TUTUKLANDI
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü iki ayrı soruşturma kapsamında gözaltına alınan Epözdemir, yaklaşık üç saat süren ifade işleminin ardından “rüşvete aracılık etmek” suçundan tutuklandı. Bunun yanında “FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne yardım” ve “siyasal ve askeri casusluk” suçlamalarından da soruşturma devam ediyor. Bu suçlamalar kapsamında “yurt dışına çıkış yasağı” talebi de dosyaya eklendi.
"GÜNDEMDEN DÜŞMEYECEK GİBİ GÖRÜNÜYOR"
Dosyaya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Avukat Hadi Dündar, sürecin yalnızca bir başlangıç olduğuna dikkat çekip, "Rezan Epözdemir dosyası, uzun süre gündemden düşmeyecek gibi görünüyor. Bir yanda ‘kurtarıcı melek’ rolüyle kamuoyunda edindiği imaj ve çocuk, kadın cinayetleri davalarının baş aktörü olması, diğer yanda ise rüşvete aracılık ederek servet edinme iddiaları… Süreç ilerledikçe daha başka neler ortaya çıkacak, zaman gösterecek" dedi.

"LÜKS HAYATI, HER ŞEYİ GÖZLER ÖNÜNE SERİYOR"
Dosyanın çarpıcı unsurlarına dikkat çeken Dündar, Epözdemir’in ifadesi incelendiğinde, kendisine yöneltilen suçlamaları çürütecek güçlü ve mantıklı bir açıklama getiremediğini söyledi.
Öte yandan bu kirli ilişki ağının; yalnızca bazı resmî belgelerle değil, aynı zamanda birlikte geçirilen zaman ve lüks hayat biçimiyle de gözler önüne serildiğini de ekleyen Dündar, “Savcının UYAP hesabının yetkisiz kullanılması, makam odasında sık sık yapılan görüşmeler, lüks mekanlarda birlikte vakit geçirmeleri ve defalarca tatile gitmeleri, ilişkilerinin boyutunu ortaya koyuyor. Bunun yanında, savcı adına kayıtlı çakarlı aracın kendi aracı gibi kullanılması ve aralarında 1 milyon 490 bin TL’lik senedin bulunması da dosyada dikkat çeken diğer unsurlar arasında yer alıyor" ifadelerini kullandı.
"SUÇLAMALARIN HİÇBİRİNE TATMİN EDİCİ CEVAP VEREMEDİ"
Epözdemir, dosyadaki iddialara karşı savunmasını yaptığı esnada, özellikle eski savcıyla olan ilişkisini reddederek, kendisine yöneltilen rüşvet iddialarını kabul etmedi. Ayrıca, savcıya borç verdiğini ve karşılığında 150 bin dolar değerinde bono aldığını, bunun hukuka uygun bir işlem olduğunu belirtti. Tatil ve lüks araç iddialarını hatırlamadığını ifade eden Epözdemir, FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne yardım suçlamalarını da kesinlikle reddetti ve “Ben yerli ve milli bir insanım. Herhangi bir yabancı istihbarat servisi ile bağlantım olamaz” dedi.

Dündar, bu başlıkların ilişkilerin niteliğini açıkça ortaya koyduğunu belirterek şöyle devam etti: “O ana dek, ifadesini bekleyerek konu hakkında açıklama yapmaktan kaçındım. Belki makul bir izahı vardır diye düşündüm. Ancak ifade kamuoyuna yansıdığında, altı sorunun hiçbirine tatmin edici cevap veremediği ortaya çıktı. Savcıyla tatile gidip gitmediğini ‘hatırlamadığını’ söyledi, çakarlı aracı neden kullandığına dair açıklama yapmadı. Ofisinde bulunan senetleri ‘borç ilişkisi’ olarak nitelendirdi; ancak savcının o dönemdeki maaşı 10-15 bin TL civarındaydı. Bu miktarla 20 yıl çalışsa bile söz konusu borcu ödemesi imkânsızdı. Dahası, savcının o dönemki kâtibi, etkin pişmanlıktan yararlanarak ilişkilerinin niteliğini ortaya koydu. Rüşveti alan ve verenlerle, HTS kayıtları ve baz istasyonu verilerinin neden örtüştüğünü de tutarlı şekilde açıklayamadı.”
"DOSYALARA 'BEDAVA' BAKMANIN ARDINDA NASIL BİR TEZGAH KURULDUĞU..."
“Unutulmamalıdır ki; eğer bir hizmet size bedava sunuluyorsa, orada ‘ücret’ sizsinizdir,” diyen Dündar, avukatların ücretsiz dosya almasının mümkün olmadığını söyledi.
Çarpıcı sözlerine devam eden Dündar, “Günlerdir sosyal medyada konuşulduğu üzere, kamuoyunu ilgilendiren dosyalara ‘bedava’ bakmanın ardında nasıl bir tezgâh kurulduğu ve bunun arka planında, adalet sisteminin temellerini kemiren kirli ilişkiler ağı olduğu artık daha net görülüyor. Bu tablo, adaletin kollarının birer birer kesildiğini gözler önüne sermektedir” dedi.