'Türkiye ile savaşmayız' deyip PYD'den ayrıldılar

Suriye Demokratik Güçleri'nde azınlıkta olan Arap unsurlar, 'Türkiye ile savaşmayız' diyerek örgütten ayrıldı. 100 kişi TSK'ya teslim oldu.

Amerika ve batılı devletlerin PKK’ya silah yardımı yapabilmek için kurdurduğu Suriye Demokratik Güçleri’nde azınlıkta bulunan Arap unsurlar ile PKK arasındaki kriz tırmandı. Türkiye ile savaşın baskısını yapan PKK’dan kaçan Liva et Tahrir grubundan 100 kişi, "Türkiye'ye karşı savaşmayız" diyerek örgütten ayrıldı. Grup sınırda TSK'ya teslim oldu. ABD'nin 2015 yılında Suriye'deki PKK'lı teröristlere silah yardımı yapabilmek için kurguladığı Suriye Demokratik Güçleri isimli yapıda çatlak oluştu. Türkiye'nin Fırat Nehri'nin Batı Yakası'nı terör unsurlarından temizlemek için giriştiği Fırat Kalkanı Harekatı üzerine, PKK'lı militanların SDG üniformaları giyerek kendilerini deşifre etmek istemesi üzerine SDG içindeki Arap unsurlar hedef olmaktan korkarak başkaldırdı.

HASEKE'DEN KAÇTILAR

SDG'nin azınlığını oluşturan Arap bileşenlerden Liva et Tahrir isimli grubun lideri Ebu Muhammed Keferzitanin, yaklaşık 100 kişilik askeriyle birlikte Suriye'nin Haseke ilçesinden kaçarak Türkiye sınırına geldi ve burada TSK'ya teslim oldu. PKK'dan kaçarak Türkiye'ye sığınan Liva et Tahrir ile PKK arasındaki kriz önceki akşam ve gece saatlerinde tırmanmıştı. PKK'lıların, SDG'li Arap unsurları Türkiye ve TSK destekli ÖSO'ya karşı saldırtmak isteyince yapı içerisindeki rahatsızlık had safhaya çıktı. Arap aşiretlerin kurduğu silahlı bir yapı olan Liva et Tahrir ile PKK'nın Suriye yapılanması PYD'li teröristler arasında silahlı çatışmaya varan gerginliğin ardından PKK'lılar Arap köylerini kuşatma altına almaya hazırlandı.

ESAD'LE MÜCADELE İÇİN GELDİK

Bunun üzerine 100 kişilik Arap savaşçı Haseke'den kaçarak Türkiye'ye geldi. Arap savaşçıların PKK'lılarla yaptıkları görüşmede, “Biz Türkiye'ye karşı değil DAEŞ ve Esad'e karşı savaşmak istiyoruz, bizi Türkiye'ye karşı kışkırtmaya çalışmayın” dediği öğrenildi. Suriye Demokratik Güçleri'nin kuruluşu 2015 yılında ilan edildi. DAEŞ'in, Suriye kuzeyindeki önemli yerleşim bölgelerinden biri olan Tel Abyad'ı kayda değer bir mukavemet göstermeden PKK'ya teslim etmesinin ardından PKK ile yan yana görünmek istemeyen ABD ve Batılı ülkeler, özellikle Suriye kuzeyinde aktif olarak kullanılacak yeni bir çatı yapılanma kurulması yönünde PKK'ya talimat verdi.

AMERİKA'NIN KURDUĞU ÖRGÜT

Demokratik Suriye Güçleri adı altında kurulan bu yapıya Arap, Türkmen ve diğer etnik ve dini unsurların da dahil edildiği iddia edilse de SDG'nin yönetimi hep PKK'da kaldı. SDG içinde gösterilen Senadid Güçleri isimli Arap oluşumun uzun bir süre Esed rejimi lehine faaliyet gösterdiği bilinirken, Türkmen Tugayı olarak lanse edilen Selçuklu Tugayı'nda sadece birkaç Türkmen'in bulunduğu biliniyor. Uluslararası toplum, SDG kamuflajıyla Suriye'de PKK'ya ağır silahlar ve askeri eğitim verdi. SDG içindeki savaşçıların yüzde 80'inden fazlasının PKK'lı olduğu ifade ediliyor.

Tel Abyad'da PKK isyanı

PKK'nın güdümündeki SDG'nin Arap bileşenlerinden biri olarak gösterilen Ahrar Rakka ismindeki grup da PKK'nın provokasyonları üzerine SDG'den ayrıldığını iddia etti. IŞİD'in muhaliflerden ele geçirdikten PKK'ya devrettiği Tel Abyad bölgesinde faaliyet gösteren grubun yer yer PKK'lı militanlarla çatışmalara da girdiği bildiriliyor. Bölgede PKK tarafından asimilasyona uğratılmak istenen Arap aşiretlerin de PKK'ya karşı bu grubun yanında olduğu belirtildi. PKK ile Arap unsurlar arasındaki çatışma Ayn İsa bölgesinde yoğunlaştı.