Vedanın böylesi...

Vedanın böylesi...
Hoşseda Haberleri

Onları yeni tanımıştım... 1990 senesi... uzun süredir böbrek rahatsızlığı çekiyorlardı ve artık böbrek naklinden başka yapacak bir şey kalmamıştı... O gün



Amerika'ya gideceklerdi... Gazetemiz o zaman Cağaloğlu'nda ve ben de bu tertemiz insanlar arasına yeni katılmışım...
Gazeteden birer ikişer abilerim Enver abilerle vedalaşmaya gittiler... Onların bulunduğu bina da hemen yakınımızda... İçimden bir ses 'sen de git' derken bir başka ses, 'zaten rahatsızlar, kalabalığa bir de kendini ekleme' diyordu... çok kararsız kaldım... hafızam beni yanıltmıyorsa saat 17.00'de idari binanın önünden
havalimanına hareket edeceklerdi...
Bazen kalkıyor bina önündeki kalabalığa bakıyordum... 'gideyim' diyordum... sonra yine cesaret edemiyordum... derken ayrılık saati yaklaştı... artık dışarıya bakamıyordum... gözlerim dolmuştu... git geller arasında elimdeki kağıda bir şeyler çiziktiriyordum... 'niye böylesin... gidip kendini bir gösterseydin... duasını alsaydın... bir vedalaşsaydın' derken çiziktirdiğim kağıda dikkat ettim ve 'yazmadığım yazıyı' görünce sarsıldım: ENVER ÖREN...
*
büyük harflerle... imzalarını andırır çizgide... bana da böyle veda etmişlerdi...
*
babam 1988'de vefat etmişti... ama ben asıl şimdi yetim kaldım... acının böylesi de varmış...
Allahü teala gani gani rahmet eylesin...
Ömer Çetin Engin




UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...