Bir tarih alevlere teslim oldu! Galata Köprüsü'nün 35 yılı önceki üzücü hikayesi
İstanbul denilince akla gelen ilk yerlerin başında olan Galata Köprüsü tarihi boyunca pek çok defa yapıldı. Bundan 35 yıl önce de tarihi köprü için harekete geçilmiş, yanına yenisi yapılmaya başlanmıştı. Böylece 80 senelik Osmanlı yapımı köprü sadece yayaların kullanacağı, nostaljik bir köprü olarak kalacaktı.
Tarihi 19. yüzyıla uzanan ve İstanbul'un en önemli geçiş noktalarından biri olarak şehrin sembolü haline gelen Galata Köprüsü bundan 35 yıl önce yeniden yapıldı.
Yeni köprü için milyonlarca dolar masrafa girilmişti. 9 Aralık 1990 tarihli Türkiye gazetesi haberinde yeni köprü hakkında şu bilgiler veriliyordu:
YENİ GALATA KÖPRÜSÜ 9 AY SONRA AÇILACAK
"4'er gidiş gelişi bulunacak olan köprü 50 milyon dolara mâl olacak.
11 Haziran 1987'de temeli atılan köprü, tamamlandığında Eminönü ve Karaköy bölgesindeki yoğun trafiği Kabataş’a kadar rahatlatacak.
Şehir içi trafiğe nefes aldıracak projelerden Yeni Galata Köprüsü’nün önümüzdeki yıl Eylül ayında hizmete girebilmesi için çalışmalar hızlandırılırken, Topkapı ile Havalimanı arasında raylı sistem projesi de gündeme alındı.
Karayolları 17. Bölge Müdürü Yaman Kök’ten edinilen bilgiye göre, dünyada benzeri sadece İspanya’da bulunan yeni köprü, 50 milyon dolara mal olacak. 4 gidiş, 4 geliş şeridi bulunacak köprü üzerinde ayrıca raylı sistem yer alacak.
Köprünün 80 metre uzunluğundaki açılır–kapanır bölümü de 4 parçadan ve 2 bin ton ağırlığında olacak.
Yaman Kök, 11 Haziran 1987'de temeli atılan yeni köprünün, 1991 yılı Eylül ayında bitirilerek hizmete açılması için çalışmaların yoğun bir şekilde sürdürüldüğünü belirterek, köprünün Eminönü ve Karaköy bölgesindeki yoğun trafiği Kabataş’a kadar rahatlatacağını kaydetti."
YANAN BİR KÖPRÜ DEĞİL 80 YILLIK TARİH
Yeni köprü yıllar süren emek ve masrafın ardından hizmete sunuldu. Ancak yapımının üzerinden kısa bir süre sonra 80 yaşındaki eski köprünün altındaki dükkanlardan birinde yangın çıktı ve köprü alevlere teslim oldu.
Yanan köprünün hüzünlü hikayesi ise 13 Temmuz 1992 tarihli Türkiye gazetesinde şöyle anlatıldı:
1912 yılından 1992'ye kadar hizmet veren Galata Köprüsü emekli olmayı çoktan hak etmişti ama, yakılmayı aslâ...
Bir yangınla denize ve tarihe gönderdiğimiz Galata Köprüsü, 1910 yılında Almanların ünlü MAN tarafından 880 bin altına inşa edilmiş ve yapımı tamamlanarak 1912’de hizmete girmişti…
Sultan Abdülaziz Han’ın yaptırıp 1875’te hizmete soktuğu “demirden” Galata Köprüsü, diğer ilk ikisinden daha uzun ömürlü oldu. Tam 37 yıl hizmet verdi. Ancak geçen zaman içinde dönemlerin artan yükünü o da kaldıramaz olduğundan 1910 yılına kadar iyice yıprandı.
1909 tarihinde tahttan indirilen Sultan Abdülhamid Han, yaptırdığı pek çok kalıcı eserin yanı sıra, eskimeye yüz tutmuş Galata Köprüsü’nün yenilenmesi ve çağa uygun bir hale getirilmesini buyurdu. Yapımı için müzakerelere 1894 yılında başlanılan ve Alman firmalarıyla anlaşması sağlanan bu köprü, geçtiğimiz Mayıs ayında “talihsiz bir yangınla” uğurladığımız “Son Galata Köprüsü” olacaktı.
Yaşlı, genç demeden denize attırmış! Ünlü edebiyatçı Sultan Abdülhamid’e atılan iftiraları yazdı
ABDÜLHAMİD HAN TAHTTAN TAHTTAN İNDİRİLİNCE
1907 yılında, o zamana kadar köprü işleriyle de ilgilenen Bahriye Nezareti, Almanlarla yeni köprünün yapımı konusunda bir anlaşma imzalamıştı. Ancak 1908’de II. Meşrutiyet’in ilanı ve 1909’da da Sultan II. Abdülhamid Han’ın tahttan indirilmesiyle bu anlaşma hükümsüz kaldı. 1910 yılında ise Almanların ünlü “MAN” şirketiyle 350 bin liraya yeni bir köprü yapım anlaşması yapıldı.
Köprünün yapımı iki yıl sürdü ve 1912 yılında hizmete girdi. 45 duba üzerine oturtulan, 467 metre uzunluğunda, 25 metre genişliğinde ve 5 metre yüksekliğindeki bu yeni köprünün her iki tarafında bulunan “Mumhane”, yani para toplama yerleri, köprüden paralı geçiş uygulamasının kalktığı 1 Mayıs 1930 tarihinde büfecilere kiralandı. Sonra da Belediye Zabıta Karakolu oldu.
KÖPRÜDEKİ YANGINLARI “KOLCULAR” SÖNDÜRÜRDÜ
Köprünün orta kesimleri parke taşlardan oluşuyordu. Her iki yanındaki ikişer buçuk metrelik yaya yolları tahtadandı ve zaman zaman yayaların dikkatsizce attıkları sigara izmaritlerinden tutuşur, köprüde yangınlar çıkardı. Bu gibi olaylara karşı tedbir için köprü altında görevlendirilen “kolcular”, ellerinde su dolu kovalarla yetişir, yanan yerleri söndürürlerdi.
HATTI YÜKLÜ İSKELELER
Köprünün Haliç bölümünde, Haliç’te çalışan küçük ve az yolcu kapasiteli vapurlar, Kasımpaşa, Balat, Fener, Hasköy, Sütlüce, Eyüp Sultan iskeleleri arasında yolcu taşırlardı. Boğaz tarafında ise daha büyük ve daha çok yolcu kapasiteli vapurlar Üsküdar, Kadıköy, Haydarpaşa, Adalar, Yalova hatlarında hizmet verirlerdi.
Zaman içinde değişen, yenilenen balıkçı dükkânları köprünün adeta birer süsüydü. Bu dükkânlar zamanla “içkili lokantalara” dönüştü. İşte Galata Köprüsü’nün sonunu da bu içkili lokantalar hazırladı.
SON GALATA
1912 yılında hizmete giren son Galata Köprüsü, 1954 ve 1964 yıllarında iki defa büyük onarım gördü. Bu onarımların yanı sıra hemen her yıl ufak tefek tamiratlar da yapılıyordu. Ancak çağ öyle bir çağdı ki… Teknik gelişmiş, motorlu araçların, ağır vasıtaların sayısı ve İstanbul’un nüfusu öylesine artmıştı ki, bu “yorgun köprü” de artık ihtiyaca cevap vermekten çok uzaktı. Ayrıca çok da eskimiş, tam 80 yaşını bulmuştu.
Yıllardır çok yorulmuş, ihtiyarlamış ve artık emekliye ayrılma vakti gelmişti. Bunun bilincinde olan yetkililer, açılması “yılın hikâyesi”ne dönen “En Son Galata Köprüsü”nün gerçekleştirilmesinde karar kıldılar.
EMEKLİLİĞİ HAK ETMİŞ AMA…
Bedrettin Dalan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde verilen karar üzerine bu köprünün temeli atıldı. STFA Şirketi inşaata başladı. Milyarlar yutan bu köprü bir türlü bitmek bilmiyordu. Bir ara inşaat durdu. Tahsisat sağlanınca yeniden başladı… Tekrar durdu, tekrar başladı.
“Halef ile selef” iki köprü yan yana nice günler, geceler geçirdiler. Yanındaki “Yeni Galata Köprüsü”nün yapımı devam ederken, 80 yaşındaki yorgun ve ihtiyar 3. Galata Köprüsü elinden geldiğince İstanbullulara hizmet vermeye devam ediyordu.
VE BİR MAYIS
Ancak ne olduysa bir Mayıs gecesi oldu… Köprü altındaki içkili lokantalardan birinde çıkan ve sebebi hâlâ bilinemeyen bir yangın, 80 yaşındaki bu ihtiyarı bizden ayırdı. Hoş, yangın olmasaydı bile yanındaki yeni köprünün hizmete girmesiyle zaten veda edecekti. Ve geçirdiği yangının üzerinden birkaç hafta sonra (…) uğurladık onu.
Böylece bir tarihî sayfa kapanıyor ve hizmete açılan “En Son Galata Köprüsü” ile “Galata Köprüleri Serisi”nde yeni bir sayfa daha açılıyordu…
BİR GALATA KÖPRÜSÜ
Günler gelecek ki, çoğumuz “İstanbul” denilince silüetini teşkil eden camilerin, minarelerin, gökdelenlerin, Boğaziçi köprülerinin yanında “Galata Köprüsü”nü hatırlayacağız.
Ve çoğumuz belki günün birinde çocuklarımıza, torunlarımıza İstanbul’un dünü’nden bahsederken şöyle başlayacağız:
“Bir Galata Köprüsü vardı…”
