Manevi ‘güneş’ tiyatroda doğacak

Manevi ‘güneş’ tiyatroda doğacak

KÜLTüR - SANAT Haberleri

Büyük mutasavvıf Şemseddin Sivasi’nin hayatını ilk defa tiyatroya taşıyan yönetmen Hakan Güneri “Manevi bir aşkın peşinde koşan ve olgunlaşan bir zatın portresi bu...” diyor.

MURAT ÖZTEKİN

Şems-i Tebrizi ve Akşemseddin’le birlikte Türk-İslam dünyasını aydınlatan “Üç Şems”ten (Üç Güneş) biri olan büyük mutasavvıf Şemseddin Sivasi’nin hayatı, ilk defa tiyatro perdesine taşınıyor... Ferah Tiyatrosu Sanat Yönetmeni Hakan Güneri’nin, yazar Fatih Duman’ın “Lâl” adlı kitabından sahneye adapte ettiği eser; Şemseddin Sivasi’nin İstanbul’dan başlayan mane-vi yolculuğunu günümüz insanına anlatmasının yanında, onun güçlü şair kimliğini de “modern” metaforlarla yansıtıyor. Sivas Belediyesinin katkılarıyla 12 Şubat’ta Taksim Atatürk Kültür Merkezi Tiyatro Salonunda seyirciyle buluşacak eseri, yönetmeni Hakan Güneri anlattı.

MANEVİ AŞKIN PEŞİNDE BİR HAYAT

Şemseddin Sivasi’nin Türk kültüründeki yerine değinen Güneri “İstanbul’da tanınan bir müderrisken bir tasavvuf yolculuğuyla önce Şam’a sonra hacca gidiyor. Sonra Tokat ve en nihayetinde Sivas’a yerleşiyor. Haçova’da Osmanlı ordusunun önünde dua ediyor. Manevi bir aşkın peşinde koşan ve olgunlaşan bir zatın portresi bu...” diyor.  
“Beni Sivasi’nin hayatında en çok etki altında bırakan şey, İstanbul’da müderrislik yaparken her şeyi bırakması ve kalbindeki ateşle diyar diyar gezdirmesiydi” diyen Güneri “Lâl”i ortak bir tiyatro projesi olarak sahneye taşıdıklarını kaydederek “Fatih Duman, Şemseddin Sivasi’nin hayatını ‘Lâl’ isimli romanda kaleme aldı. Roman çok beğenildi. Biz de eseri bir ortak proje içerisinde sahneye taşımaya karar verdik” şeklinde konuşuyor.

ŞAİR YÖNÜ AZ BİLİNİYOR

Büyük mutasavvıfın aynı zamanda az bilinen edebî yönüne dikkat çeken Güneri “Kendisi güçlü bir tasavvuf şairi ama bu yönü az biliniyor. Bu sebeple daha güçlü şekilde vurgulanması gerekiyor. Biz de oyunda bunu ön plana aldık. Mesela Şemseddin Sivasi’nin Peygamber efendimiz için yazdığı harika naatlar var. Bunlardan bir tanesini oyunda kullanıyoruz. O olağanüstü bir tasavvuf şairi” ifadelerinikullanıyor. 

ROMANLAR, YAZARLARI YAŞARKEN OYUNLAŞMALI

Eserde modern tiyatronun kalıplarına uyduklarını ifade eden Güneri, temasını şöyle anlatıyor: “Tiyatro günün sonunda bir Batı buluşudur. Biz bu sanatın gereklerini kullanarak, bilmeyenin öğreneceği, tanıyanın ise duygulanıp saygı duyacağı tarafsız bir yorum meydana getirdik. Hayattaki edebiyatçıların eserlerini tiyatroya adapte etmek bizim için son derece keyifli. Daha evvel Tarık Tufan ve Sinan Yağmur’un eserlerini de tiyatroya taşımıştım. Bu safhayı şimdi de Fatih Duman’la yaşadık. Yazarla devamlı istişare hâlinde olmak projeyi güçlendiriyor. Aslında yazarlar hayattayken eserlerini tiyatroya adapte etmek gerekiyor. Onlar vefat ettikten sonra vârisleri kalıyor ve bakış açısı değişiyor.”

Güneri, “Daha evvel de Hacı Bektaş-ı Veli, Yunus Emre, Cahit Zarifoğlu gibi isimlerin hayatları hakkında oyunlar yaptık. Ama böyle bir şahsiyetin hayatını sahneye uyarlamak yine de kolay değildi. Her şeyden önce bir tarih anlattık. Bu sebeple çok iyi bir dönem tasviri yapmak gerekiyordu. Bir de hâlâ bu zatın sevenleri var; yanlış şeyler yapmak insanları üzer…” ifadelerini kullanıyor.  

Manevi ‘güneş’ tiyatroda doğacak
Şemseddin Sivasi’nin hayatına odaklanan “Lâl” oyunu, bir devri ve Osmanlının Eğri Kalesi fethini anlatıyor. Sivasi’nin tasavvuf yolculuğu ve bu yolda çektiği çileler de 24 kişilik oyunda tasvir ediliyor.

Manevi ‘güneş’ tiyatroda doğacak
Hakan Güneri

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...