Gergedanlar ders vermeye geliyor!

Gergedanlar ders vermeye  geliyor!

KÜLTüR - SANAT Haberleri

Yeni sergisinde çevre felaketlerine gergedanlarla vurgu yapan sanatçı Özge Günaydın “Gergedanlar, bundan sonra yaşanabilecek muhtemel global felaketleri hatırlatmak için şehre geri döndü” diyor.

MURAT ÖZTEKİN

Koronavirüsün modern insana verdiği dersten sonra sıra gergedanlarda… Sanatçı Özge Günaydın, pandemi günlerinde enteresan bir sergiyle sanatseverlerin karşısına çıkmaya hazırlanıyor.  Masterpiece Hall-Maslak’ta önümüzdeki günlerde açılacak olan “Gergedanlar Şehre Geri Dönüyor-Rhinos Back in Town” isimli sergi, soyu tükenen canlılara ve çevrenin tahrip edilmesine vurgu yaparak, insanoğluna “Kendine gel!” mesajı veriyor. Biz de sergin hikâyesini Özge Günaydın’dan dinledik…

∂ Pandemiyle uğraştığımız bir zamanda tam da yaşadıklarımıza ayna tutan bir sergi açıyorsunuz. Eserleri hazırlarken koronavirüs gibi bir felaketle karşılaşacağımız aklınıza gelir miydi?
İki buçuk yıl önce çalışmaya başladığım serginin ruhu sanki bugünlerin habercisi gibi. Orman yangınları, türlerin sonun gelmesi, iklim değişiklikleri ortada. Dolayısıyla belki bugünlerdeki gibi bir virüs beklemiyorduk ama büyük doğa felaketlerinin kapıda olduğunu tahmin etmek zor değildi.

∂ Gergedanların sizin fikir dünyanızda nasıl bir yeri var?
Gergedanlar, 10 yaşımdan beri hayatımdalar. Küçükken bana hediye gelen bir oyuncak gergedan, arkadaşım olmuştu. Sanat dünyasına adım atınca, gergedanlar benim imgelerimden birine dönüştü. Onların asaleti, dört yaşına kadar çocuklara bakmaları, gübrelerinin dünyanın çevre döngüsü için fevkalade önemli olması dikkate değer. Ama insanoğlu bu hayvanın bile boynuzlarını keserek katlediyor. Artık gergedanlar, nesilleri tükenme tehlikesiyle karşı karşıya.

∂ Peki, gergedanlar şehre niçin geri dönüyor?
Gergedanlar, koronavirüs felaketini ve bundan sonra yaşanabilecek muhtemel global felaketleri hatırlatmak için şehre geri döndü. Yani “Ey insanoğlu, artık bu kadar tüketme ve yok etme. Kendine gel ki tabiat yok olmasın!” diyoruz.

∂ Bu sergi, modern insana sanat yoluyla atılmış bir tokat mı?
Tokat belki ağır olur ama insanları şaşırtmak, düşündürmek istiyorum. Hepimizin bu dünyaya bir geliş sebebi var. Dünyaya sadece yemek içmek için gelmedik. Bunu hatırlatmak için hazırladım sergiyi.

∂ Tabiat hususunda bu kadar dertli olan bir sanatçı olarak Covid 19 pandemisi size ne düşündürüyor?
Bu virüs ister insan yapımı biyolojik bir silah olsun, isterse tabiatta üresin hiçbir şey fark etmez. Günün sonunda insanoğlunun kendine gelmesi gerekiyordu. Gece hayatları, tüketim çılgınlığı gibi kapitalist dünyanın dayattığı bütün alışkanlıklardan insanoğlunun kurtulup kendi öz benliğine dönmesi lazımdı. Can kayıpları tabii ki çok üzücü ama insanoğlu için önemli bir ders bu…

DERDİM SALONLARI SÜSLEMEK DEĞİL
∂ Sanatta bu tarz meselelere eğilmeniz dikkat çekici. Sanatçı bir şeyleri dert edinmek zorunda mı?

Bana göre sanatçıysanız bir derdiniz olmalı ki zaten sizi o dert besliyor. Bizler bir şeyleri güzellikle değiştirmeye vesile olabilecek insanlarız. Bizim endişemiz sadece salonları süslemek olmamalı.

BU SERGİ BEŞ DUYUYA HİTAP EDİYOR
Sanatçı Özge Günaydın, yeni sergisini şu sözlerle anlatıyor: İnsanları sergide beş duyu ile sarmak istedik. Daha sergi alanına girdiğinizde özel olarak hazırlanmış bir orman kokusu yüzünüze çarpıyor. Sonra resimlerin de arasında olduğu 55 parçalık bir sanat koleksiyonu görüyorsunuz. Bir belgesel de size gergedanların şehre niçin geri döndüğünü anlatıyor. Oradan devam edince dijital artlarla karşılaşıyorsunuz.  Sergideki tek ikramımız gergedanların yediği maymun fıstığı ve sair bitkiler. Tadıyla, dokusuyla, hissiyat ve görselliği ile izleyiciye hitap ettiğimiz bir sergi oldu...

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...