Erdoğan'dan modernistlere: Dini kendimize uydurmayalım

Erdoğan'dan modernistlere: Dini kendimize uydurmayalım

POLİTİKA Haberleri

“Dinde ekleme çıkarma, yani bidat olmaz. ‘Bana uymuyor, zamana uymuyor’ bahanesiyle kimse nasları inkâr edemez. İnsan inandığı gibi yaşamazsa, yaşadığı gibi inanmaya başlar.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İslam dininin hayatın tüm alanlarını kuşatan, kucaklayan, kurallar ve yasaklar manzumesi olduğunu söyledi.
6. Din Şûrası’nın kapanış programında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Müslüman olarak günün 24 saati, yılın 365 günü, ömrümüzün sonuna kadar Müslümanca yaşamakla emrolunduk” dedi. Erdoğan, Kur’ân-ı kerimin, inananlar için dünya ve ahiret saadetinin anahtarı, Hazreti Muhammed aleyhisselamın ise bekârlığı, gençliği, evliği, aile reisliği, dostluğu, savaşçılığı ve idareciliği ile rehber olduğunu vurguladı.
Allah’ın “Hatemü’l-enbiya’ olan Resul-ü Ekrem ile birlikte dini tamamladığına ve kemale erdirdiğine işaret eden Erdoğan, Allah’ın “Kur’ân’ı biz indirdik, onu koruyacak olan da biziz.” buyurarak, kutsal kitabı muhafaza altına aldığına dikkati çekti.
İslam dininin ve Kur’ân-ı kerimin bu  müjdesi gereğince kıyamete kadar, cari, baki ve mahfuz olduğunun altını çizen Erdoğan, şunları söyledi:
Zaman ve şartlar değişse de İslam’ın nasları değişmeyecektir. Nerede ve hangi zamanda yaşarsak yaşayalım, kelime-i şehadet, namaz, oruç hac, zekât bizler için farzdır ve öyle kalacaktır. Faiz, yalan, zulüm, kibir, iftira, tecessüs, zan, hırsızlık, masumu öldürmek ise yasak olmaya devam edecektir. Hangi sebeple olursa olsun Kur’ân’ın emirlerini yok saymak, hafife almak veya hükümsüz kılmak bir Müslüman’a yakışmaz. Dolayısıyla dinde ekleme çıkarma, yani bidat olmaz. ‘Bana uymuyor, zamana uymuyor, hoşuma gitmiyor, aklım almıyor’ bahanesiyle kimse nasları inkâr edemez. Çünkü bir Müslüman dinini hayatın şartlarına göre değil, hayatını inancının esaslarına göre uyarlamakla mükelleftir. Şayet insan inandığı gibi yaşamazsa bir süre sonra yaşadığı gibi inanmaya başlar. Din kişinin hayatına nüfuz etmezse, kişi zamanla yapıp ettiklerini dinleştirme yanlışına düşer. Bunun için İslam bize göre değil, biz İslam’a göre hareket edeceğiz. Nefsimize ağır gelse de hayatımızın merkezine dönemin şartlarını değil, dinimizin hükümlerini yerleştireceğiz. Artık, ‘kapımıza gelene dini anlatalım’ anlayışı yerine, ‘yüce dinimizi anlatmak için her kapıyı çalalım’ dönemi başlıyor. İnsanlar, bilhassa gençler dinî alandaki susuzluklarını sahih kaynaklardan gideremezse FETÖ ve DEAŞ gibi sapkınların pençesine düşecektir.

HESABI SORULACAK
Erdoğan, İzmir’de Alevi bir ailenin evinin duvarına yazılan bir yazı ile ilgili de “Kapılara bu işaretleri koyanların üzerinde güvenlik teşkilatlarımız özellikle çalışmaktadır, bunlar yakalandığı zaman hesabı sorulacaktır” dedi.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...