44 yıl önce öğrendi, hâlâ devam ediyor! Bu işi yapan neredeyse kalmadı
Siirt'te 50 yaşındaki Fatih Bakırcı, 6 yaşında öğrendiği bakırcılık mesleğine devam ediyor. Bu işin terk edilmeye yüz tutmuş zanaatlar kategorisinde olduğunu belirten Bakırcı, "Baba, dede mesleği olduğu için bunu ayakta tutmaya çalışıyoruz" dedi.
Fatih Bakırcı, küçük yaşlarda öğrendiği baba mesleğini günümüzde de sürdürüyor. Yaklaşık 5 yıl önce babasını kaybeden Bakırcı, babasının da işi dedesinden öğrendiğini belirtti.
"SAĞLIKLI BİR ÜRÜN"
Yaklaşık 100 yıldır bu işin aile içinde yapıldığını kaydeden Bakırcı, "Hatta daha fazla. 6-7 yaşından beri babamın yanına dükkana gidip geliyordum, bu zamana kadar. Şu anda bakırın bir sürü farklı modeli var. Çünkü çok yayıldı, kullanılıyor. Bir de sağlıklı bir ürün. İçinde pişen yemek çok lezzetli olduğu için bakıra yoğun bir talep var" ifadelerini kullandı.
"BU İŞ TERK EDİLMEYE YÜZ TUTMUŞ ZANAATLAR KATEGORİSİNDE"
İşinin baba mesleği olduğunu ve bu zanaatı ayakta tutmaya çalıştığını kaydeden Bakırcı, "4 tane çocuğum var. Buradaki kazancımla aşımı sağlamaya çalışıyorum. Bu iş zaten terk edilmeye yüz tutmuş zanaatlar kategorisinde fakat baba, dede mesleği olduğu için bunu ayakta tutmaya çalışıyoruz. Burada kalabalığı olmadığı için bakır üzerine rağbet oluşturamıyoruz" dedi.
Yaklaşık 30 sene önce her evde sadece bakır kullanıldığını aktaran Bakırcı şöyle devam etti:
"Şu an çelik veya farklı çeşitler kullanılıyor. Ticaret Meslek Lisesi mezunuyum. Burada yıllardır zanaatla iç içeyiz. Bu zanaat üzerine Kültür ve Turizm Bakanlığından bana verilmiş bir belge var. Devlet zanaatkarıyım kendi alanım üzerinde. Büyükşehirlerde Türkiye genelinde bakıra çok fazla rağbet var."
Bakırın handikapları olduğunu da vurgulayan Bakırcı, "Bakırda kalay problemi var. Gelen müşteriler, 'Rengi kararıyor, kalaycı nerede bulurum?' diyor. O olmazsa bakırın önünü kimse tutamaz. Bayanların ona kesinlikle takılmaması lazım. Bakır ürünleri makinaya atamayacaklar, tellemeyecekler. Süngerle yıkayacaklar. Bakırın en büyük özelliği iletken olması ve aynı ölçüde stresi çekiyor olmasıdır. Avrupa'da son birkaç yıldır kadınlar ev döşedikleri zaman bir çıtadan bakır çekiyorlar hastalığı stresi çeksin diye. Ağabeyimle yaklaşık 50 seneden beri bu işin içindeyiz" şeklinde konuştu.
