25 günlükken fark edildi, yıllarca nefes darlığı çekti! Gerçek ortaya çıktı
Doğuştan kalbinde delik ve kas zayıflığı bulunan 25 yaşındaki Fatma Zehra Keleş, uygulanan yöntemle sağlığına kavuştu. Yıllarca nefes darlığı ve morarmalarla yaşayan Keleş, tedavi sonrası günlük hayatına dönerek aktif hayata başladı. Operasyon sayesinde artık sağlıklı bir şekilde çocuk sahibi olma hayalini kurabiliyor.
Kalp rahatsızlığı henüz 25 günlükken fark edilen ve yıllarca nefes darlığı yaşayan Fatma Zehra Keleş, babasını da aynı hastalıktan kaybetti.
“DUDAKLARIM, TIRNAKLARIM MORARIYORDU”
Yıllar içinde şikayetleri artan, merdiven çıkamayan ve vücudunda morarmalar meydana gelen Keleş, durumunun ağırlaşması üzerine Ankara Bilkent Şehir Hastanesine başvurdu.
Tedavisinin ardından sağlığına kavuşan Keleş, yaşadıklarını anlattı. İlk ameliyatını 6 yaşındayken geçirdiğini belirten Keleş, "Okulda sınıfım son kattaydı, yukarıya çıkmakta zorlanıp nefes nefese kaldığım için birinci kata alınmıştı. Beden eğitimi derslerine çıkmıyor, sınıfta nöbet tutuyordum. İlerleyen süreçte bir kat merdiven bile çıkamıyordum. Çıktığımda ise uzun süre dinlenmem gerekiyordu. Soğuk havalarda ve merdiven çıkarken çok fazla yoruluyordum, dudaklarım, tırnaklarım morarıyordu. Beni gören birisi 'Sana ne oldu?' diye telaşlanıyordu. Yorulmak benim için normaldi" dedi.
ZOR AMELİYATA GİRDİ, TEDAVİ OLDU
Kalp nakli dışında bir seçeneği olmadığının söylenmesinin üzerine Bilkent Şehir Hastanesine başvurduğunu anlatan Keleş, tedavisinin ardından benzer rahatsızlığa sahip kardeşini de tedavi için cesaretlendirdiğini söyledi.
Keleş, kardeşinin zor bir ameliyata girecek olmasından dolayı endişelendiğini ancak işlem sonrası onu sağlıklı gördüğünde büyük mutluluk duyduğunu, duygulanarak gözyaşlarına hakim olamadığını kaydetti.
“ÇOCUK SAHİBİ OLMAK İSTİYORUM”
Geçirdiği operasyonun ardından yaşadığı sağlık sorunlarının geçtiğini dile getiren Keleş, "Nakil olmadan iyileşemem diye düşünüyordum. Önceden umudum yoktu ama şu an hayalini kurabiliyorum, sağlıklı bir çocuk sahibi olmak istiyorum. Hastalığım nedeniyle, oksijenimin düşük olması sebebiyle çocuk sahibi olma imkanım yoktu ama yapılan işlemden sonra oksijenim yükseldi" ifadelerini kullandı.
Keleş, kardeşinin de işlem öncesinde aktif spora katılamadığını ancak tedavi sonrasında daha rahat hareket edebildiğini ve yeniden spor yapmaya başladığını belirtti.
"HASTAMIZ YENİDEN HAYATA TUTUNDU"
Tedavi sürecine ilişkin bilgi veren Ankara Bilkent Şehir Hastanesi Çocuk Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. İbrahim Ece, Keleş ve kardeşinde kalbin sağ karıncığını etkileyen kas zayıflığı bulunduğunu, her iki hastanın kalbinde de delik tespit edildiğini söyledi.
Ece, kardeşlerde görülen bu tablonun genetik geçişi olan ve nadir rastlanan bir kalp kası hastalığı olduğunu, babalarının da tedaviyi reddettiği için hayatını kaybettiğini aktardı.
Keleş'in kalbindeki deliğin büyük olması nedeniyle morarmaların arttığını, hastanın günlük yaşamını sürdüremediğini ifade eden Ece, normalde yüzde 94'ün üzerinde olması gereken oksijen satürasyonunun Keleş'te yüzde 65 seviyelerinde seyrettiğini, bu bulgular üzerine kalpteki deliğin küçültülmesine karar verdiklerini kaydetti.
Anjiyo yöntemi ve yarım saat süren özel bir teknikle Keleş'in kalbindeki deliği küçülttüklerini anlatan Ece, şöyle konuştu:
"Kardeşinin kalbindeki deliği anjiyoyla kapatabilirdik ama onun ameliyata ihtiyacı vardı. Cerrahlarımız da kardeşinin kalbindeki deliği küçülttüler ve sağ kalbin üzerindeki yükü azaltacak cerrahi teknikle başka bir ameliyatla birleştirdiler. Babalarını bu hastalıktan kaybetmiş olmaları onlara bir ümitsizlik getiriyor. Uzun yıllar düşük oksijenle yaşamak Fatma Zehra için oldukça umutsuzluk getirmiş, umudunu ve yaşama sevincini kaybetmişti. Efor kapasitesi düşük olduğu için dışarı da çıkmak istemiyordu. Bizim işlemimizden sonra Fatma Zehra yeniden hayata tutundu ve yaşam ümidini yeniden yeşertti."
