Obezsen yalnızsın!

Obezsen yalnızsın!

SAĞLIK Haberleri

Sydney Üniversitesi tarafından yapılan ACTION IO çalışmasının sonuçlarına göre 10 obezden 8’i kilo verme sorumluluğunun kendisine ait olduğunu düşünüyor. Kilolu kişi en az dört, en çok 20 defa zayıflama çabasının ardından altı yıl sonra uzmana gidiyor. Toplumun obez kişileri ‘iradesiz’ olarak görmesi onları yalnızlaştırıyor…

ZİYNETİ KOCABIYIK
Glaskow-İskoçya

Dünya Sağlık Örgütü’nün rakamlarına göre aşırı kiloluların sayısı 1 milyar 900 milyon, bunların 650 milyonu ise obez. Obezite ile mücadelede korunmayı ön plana alan programlar, sağlıklı beslenme ve egzersizle kilo almanın önüne geçmeyi hedefliyor. Ancak yapılanların hiçbiri işe yaramıyor. Dünya Sağlık Örgütü her şey aynı kaldığı takdirde özellikle Avrupa ülkelerinin önümüzdeki 15 yıl içinde daha ciddi bir obezite problemi ile karşı karşıya kalacağını öngörüyor.

TEDAVİ ALTI SENE GECİKİYOR
Peki obezite ile mücadelenin önündeki engeller neler? İskoçya’nın Glaskow şehrinde düzenlenen 26. Avrupa Obezite Kongresi’nde obezite ile mücadelenin önündeki engelleri ortaya koyan çok büyük çaplı bir çalışma yayınlandı. Sidney Üniversitesi tarafından 11 ülkede 14.500 obeziteli kişi ve 2.800 sağlık profesyoneli üzerinde gerçekleştirilen bu konudaki en büyük araştırmanın sonuçlarına göre, obezler fazla kilolarıyla “kendi başına mücadele etmeye” çalışıyorlar. Novo Nordisk tarafından desteklenen (Awareness, Care and Treatment In Obesity Management) ACTION IO çalışmasının başaraştırmacısı,  Sydney Üniversitesi Boden Enstitüsü Direktörü ve Dünya Obezite Federasyonu Eski Başkanı Prof. Dr. Ian Caterson “Obezite, kanser, diyabet, kalp hastalığı gibi ömür boyu tedavi gerektiren kronik bir hastalıktır. Kişi tek başına bununla başa çıkamaz. Çalışmamıza göre obezlerin yüzde 81’i obeziteyi kişisel bir problem olarak görüyor ve kendileri çözüm bulmaya çalışıyor. Obez bir kişi doktora gitmek için en az altı sene bekliyor. Bu süre içinde en az 4 ila 20 defa zayıflama girişiminde bulunuyor. Ancak verdiği kiloları fazlasıyla geri alıyor” dedi.

SAĞLIKÇILAR KİLO VERMEK İSTEYEN KİŞİYİ ANLAYAMIYOR
Obezite yol açtığı kalp damar hastalıkları, kanser, Tip 2 Diyabet, yüksek tansiyon gibi sebepler yüzünden ölüm sebepleri arasında 5. sırada yer alıyor. ACTION IO çalışmasına katılan obeziteli kişilerin yüzde 82’si hem yaşadıkları sağlık problemleri hem de bu konudaki bilgileri sebebiyle obezitenin ciddi bir sağlık problemi olduğunu düşünerek bir sağlık profesyonelinden yardım almak istiyor. Ancak bu konuda herhangi bir tedavi başlatılamıyor. Çünkü sağlık uzmanlarının yüzde 71’i obezlerin kilo vermeyi umursamadıklarını düşünüyor. Oysa obez kişilerin sadece yüzde 7’si bu durumu umursamıyor. Yine sağlık mensuplarının yüzde 68’i obezlerin kilo verme motivasyonu olmadığını düşünürken, obezlerin yüzde 20’si bu konuda motivasyonsuz olduğunu ifade ediyor.

Obezsen yalnızsın!

ŞİŞMAN OLMAK DAMGALANMA SEBEBİ
Obez kişilerin toplum tarafından damgalanarak aşağılandığına dikkat çeken Prof. Dr. Ian Caterson “Obezler, tembel, beceriksiz, başarısız, obur kişiler olarak düşünülüyor. Bu yüzden obezitesi olan kişiler kilo verme konusunu konuşmaktan ve sağlık profesyonellerinden yardım istemekten kaçınıyor. Oysa obezitenin yüzde 50-70’i genetiktir. Geri kalan bölümü sosyokültürel ve çevresel faktörlerdir” dedi. Kişinin genetik yapısı obeziteye yatkın değilse, doğru ülke ve doğru çevrede yaşıyorsa kilo almayacağını vurgulayan Prof. Dr. Caterson “Eskiden çok yiyemiyorduk, bir yerden bir yere gitmek için aşırı çaba göstermek gerekiyordu ve bu yüzden kilo almıyorduk. Oysa şimdi çok ve çeşitli yiyoruz ve hareket etmiyoruz. Eğer genlerimizde de yatkınlık varsa çok daha kolay kilo alıyoruz” dedi.

BAŞARISIZ OLUYORLAR
Obez kişilerin kiloları sebebiyle toplumda dezavantajlı kişiler olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Caterson “Yapılan çalışmalar aşırı şişman kişilerin çeşitli sebeplerden dolayı okul başarılarının daha düşük olduğunu, daha zor iş bulduklarını, terfide problem yaşadığını ve bütün bunlarla bağlantılı olarak gelirlerinin daha düşük olduğunu gösteriyor. Sosyal ilişkileri de daha kısıtlı olduğu için evlilik ve bunu sürdürmede problem yaşıyorlar” diye konuştu.

ZAYIFLARKEN AİLE VE ARKADAŞ DESTEĞİ ŞART
Kilo vermek isteyen kişilere aile ve arkadaş desteğinin şart olduğunu söyleyen Prof. Dr. Ian Caterson “Herhangi bir sebepten dolayı sağlık kuruluşuna başvuran kilolu kişilere zayıflama programları da tavsiye edilmelidir. Obezite ile ilgili uzmanlık dalı olmalı ancak bütün toplum aile hekimleri ile muhatap olduğundan, obezite tedavisi birinci basamakta başlatılmalıdır. Dünya Sağlık Örgütü’nün de ilan ettiği gibi obezite bir hastalık olduğu için zayıfladıktan sonra da ona yol açan sebepleri göz ardı etmemek gerekir. İlaçlar kilo vermenize ve daha sonra bu kiloyu korumaya yardımcı olur” dedi.

ÇOCUKLUKTA ŞİŞMANLIK HAMİLELİKTE RİSK
Glasgow’da Obezite Kongresi’nde sunulan yaklaşık 50.000 kadının katıldığı bir araştırmanın sonuçlarına göre çocuklukta fazla kilolu veya şişman olanların, hamilelik hipertansiyonu yaşama riski normal kiloda olanlara göre daha yüksek. Danimarka’da yapılan çalışmanın sonuçları ile ilgili bilgi veren Dr. Dorthe Corfitzen Pedersen, “Gebeliğe bağlı hipertansiyon ve preeklampsi dünyada kadınların yüzde 8’ini etkiliyor. Karaciğer ve böbrek hasarı, inme, anne ve bebek kaybı gibi ciddi sonuçları olan gebelik hipertansiyonu doğuma bağlı ölümlerin yüzde 14-25’ini oluşturuyor. Çalışmamızda biz çocukluk çağındaki şişmanlığın gebelik hipertansiyonu üzerinde etkisini araştırdık” dedi. Kadınların yarısından fazlasının aşırı kilolu olarak hamile kaldıklarını hatırlatan Pedersen “Gebelik hipertansiyonunun sebebi annenin ileri yaşı, ilk gebelik olması ve aşırı kilodur. Çalışmamızda 7 yaşında ve 13 yaşında aşırı kilolu olan kız çocuklarının gebelikte tansiyon yükselmesi problemi ile karşılaşma oranlarının yükseldiğini, hem 7 hem de 13 yaşında şişman olan kızların riskinin daha da arttığını ortaya koyduk” diye açıkladı.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...