Önder Karaveli: Büyük yeteneklerin; Messi, Pele ve Maradona gibi yıldızların devri kapandı

Teknik direktör Önder Karaveli'den TGRT EU Ekstra Futbol'a çok özel açıklamalar... 2022 Dünya Kupası'nda çeyrek finale kadar olan süreci değerlendiren Karaveli güzel oyun futbolun hız, tempo, teknik, taktik ve fiziki anlamda savunmadan hücuma hayli değişim söyledi. "Büyük yeteneklerin; Messi, Pele ve Maradona gibi yıldızların devri kapandı" diyen idealist teknik adam, "Futbolda hem savunma anlayışları gelişti hem de savunma oyuncuları forvet kadar atletik güç kazandı" tesbitinde bulundu. 

TMOK Play Komisyonu tarafından "Yılın Fair Play Ödülü"ne layık görülen Önder Karaveli'nin beğeni ile okuyacağınızı umduğumuz röportajından işte öne çıkanlar.

"ŞAMPİYON ADAYIM İNGİLTERE" 

"Hollanda mı Arjantin mi? İkisini de tutmuyorum. İçinde Maradona olmayan Arjantin'i ise hiç tutmuyorum. Arjantin yeniden bir Maradona etkisi yakalayabilir mi? Yedi kere Balon d'Ore kazanan Messi kulüpteki başarısını milli takıma taşıyabilir mi? Bence çok zor. Fransa mı İngiltere mi işte orada tarafım ama Fransa'nın tarafında değil İngiltere'nin tarafındayım. Benim şampiyon adayım İngiltere çünkü."  

NE MESSİ NE DE PELE

"Bugün futbol özel oyuncuların etki ettiği güçlü bir takım oyunudur, yıldızların şovu değil. Pele, Maradona, Ronaldo, Neymar ve hatta Messi gibi büyük yıldızların devri kapandı. Çünkü eğer takımınız yeteri kadar hazır değilse yıldızların oyuna etkisi eskisi kadar güçlü olmuyor. Örnek mi dünyanın en önemli golcülerinden biri bugün Levandovski ama takımı Polonya'yı finallere taşıyamadı. Neden? Çünkü savunma anlayışları gelişti, savunma oyuncuları hücumcular kadar atletik güce sahipler. Bu büyük yeteneklerin oyun içindeki etkisini sınırlıyor."

ALMANYA BENİ ÇOK ŞAŞIRTTI

"Sadık (Söztutan) Beyin de ifade ettiği gibi bu süprizler kupası. Japonya, Fas, S.Arabistan'ın galibiyetle başlaması futbol adına güzel ama asıl en şaşırtıcı olan şey bir futbol ülkesi olan ve Brezilya'dan sonra İtalya ile birlikte Dünya Kupası'nı en çok kazanan (4) Almanya ile İspanya'nın elenmiş olması. Beni en çok şaşırtan bu, diyemeyeceğim ama sebebini tahmin edebiliyorum. Lig devam ederken Dünya Kupası olmaz. Futbolcu sakatlanmamak için kendini korumaya alır. "

KEŞKE TÜRKİYE DE OLSAYDI

 "Dünya Kupası'na ev sahipliği yapmak mı yoksa sürekli finallere katılmak mı? Tabii ki, sürdürebilir başarı esas olan. Katar'da ilk kupa kaldıran takım Beşiktaş. Süper Kupa finalinin Katar'da oynanması ve Dünya Kupası'nın bu ülkeye verilmesini anlayabilmiş değilim. Katar bir futbol ülkesi değil, bunu söylemek lazım ama statlar, otel ve havaalanı çok güzeldi. Zaten havaalanı, stat ve otel dışında da bir yeri göremedik. Süper Kupa finalinin  Antalya'da oynanmasını çok isterdim. Beşiktaş seyircisi ile dolardı o stad. Şampiyonlar Ligi ve UEFA Avrupa Ligi finaline sahipliği yapan Türkiye çok rahat Dünya Kupası da yapabilirdi."

YABANCI MİLLİ TAKIM'A NE VERİR?

"Milli Takım'ın Hocası yerli mi olmalı yabancı mı?  'Mîllî' diyorsak tereddütsüz 'Yerli' derim yabancı ne verir? Bu ülkede geçmişte milli takımda görev yapmış ve şu an göreve hazır liyakatlı fazlasıyla teknik adam var. Aykut Kocaman, Sergen Yalçın, Ertuğrul Sağlam hatta Abdullah Avcı gibi. Hâl bu iken yabancı da ısrar niye? Bu ülkenin ruhunu anlayıp, dilini konuşabilir mi? Futbolcularıyla güçlü bağ kurabilirler mi? Kulüp takımı mı o başka, oyuncu profili de statüsü de farklı. Teknik adamlar kulüp takımlarında sezon boyu beraberler ama milli takımda dönemsel çalışılıyor. 

YA F.BAHÇE YA DA G.SARAY

"Bu sezon şampiyonluk yarışı çetin geçer hangisi ipi göğüsler, derseniz. Yarışta 4-5 takım varmış gibi görünse de benim kanaatim ya Fenerbahçe şampiyon olur ya da Galatasaray. Yarış bu iki takım arasında geçer, Onları zorlayabilecek bir üçüncü takım göremiyorum. Şenol Güneş Hoca çok tecrübeli ve değerli bir hoca ama Beşiktaş'ın toparlanması için sabır ve zamana ihtiyaç var. Trabzonspor da eski gücünde değil. 

İNSAN İNSANA BUNU YAPMAMALI

"Olaylı Göztepe-Altay maçını seyredemedim. Başka bir maç seyretmek üzere şehir dışındaydım ama yolda görüntüleri geldi. İlk görüntü kaleci Ozan'ın arkadan aldığı darbenin görüntüsüydü. Sadece o zannediyordum ama eve ulaştığımda tribündeki olayları gördüm. Maalesef bunlara üzülmek hiç bir şeyi karşılamıyor, asıl engellenmesi için ne yapmak gerekiyor en çok buna odaklanmak gerekiyor."  

-Peki bir futbol adamı olarak o görüntüleri izlerken neler hissettiniz, içiniz acıdı mı?

"Acımaz mı, hem de çok. Sahanın içinden gelen biri olarak benim içimi en çok acıtan şey görevi can kurtarmak olan insanların; canını emanet ettiği ambulans çalışanlarının olaya organize olmaları. İzmir'in iki güzide kulübünün maçının oynanamaz hale gelmesi ve güzellikleri seyretmek yerine bu çirkinliğe mecbur kalmak. Empati şart... O gün orada siz, ben, o olaya sebep olanlar ya da yakınları veya yakınlarımız olabilirdi. Diyeceğim bir insan bir insana bunu yapmamalı!"

HANGİ ANNE ÇOCUĞUNU GÖNDERİR?

"Son zamanlarda statlarımızda aileler görüyoruz, çoçuklar görüyoruz. Seyirci profili değişiyor diye seviniyoruz. Bir noktaya geliyoruz derken bu görüntüleri gören bir anne maça nasıl gider ya da çocuğunu nasıl gönderir?

Bu olayların önüne nasıl geçilebilir? Sorunun cevabını ben de merak ediyorum, Spor Bakanlığımız, TFF, Valilik, Emniyet ve tüm ilgili kuruluşlar ne yapacak, diye. Japonların maç bitimindeki stadı ter temiz bırakan örnek davranışlarını 'Onlar ve Biz' diye bu olayla birleştirecek olursak, 'eğitim şart', derim."

FAİR PLAY İNSANIN RUHUNDA OLMALI

Centilmenlik ya da Fair Play insanın ruhunda olmalı yoksa olmaz. Özhan Canaydın Başkan 6-0 kaybettiği Fenerbahçe derbisi sonrası Aziz Yıldırım Başkanın elini sıkıp, tebrik etmek ancak o güzel ahlâk ile mümkün olabilir.

"Nur içinde yatsınlar... Süleyman Seba Başkan da ve Özhan Canaydın başkan da örnek insanlardı, ülkenin neresine giderlerse gitsinler saygı görürlerdi.Ben de Beşiktaş teknik direktörlüğünü bıraktıktan sonra gittiğim her yerde saygı gördüm. Bunu içimden nasıl geliyorsa öyle davranmama borçluyum. 

AİLECEK BEŞİKTAŞLIYIZ 

Hayatımda yapmacık hiç bir şeyim olmadı. Ben Beşiktaş taraftarıyım, oğlum Toprak da. Ailecek bütün kulüpleri seviyoruz ama en çok Beşiktaş'ı seviyoruz. Zengin bir ailenin çocuğu değildim, Beşiktaş A Takımı Hocası oluncaya kadar da teknik adamlıktan büyük para kazanmadım. Hayatımda hiç para konuşmadım, kıt kanaat geçindik. Eşim de ben de kanaatkar insanlarız, evimizde bir tas çorba kaynadı mı mutlu oluruz.  

İLK HEYECAN İLK AŞK   

"Katar'da ilk kupayı biz kaldırdık. Keşke A Milli Takımımız, Katar'daki finallere katılabilseydi. Bazı sorunlar yaşansa da 23 yıllık kariyerim boyunca futbolda çok güzel günler yaşadım. Ancak ilk heyecan ilk aşk başka... Beşiktaş tesislerinde antrenör olarak minik takımda yaşadığım ilk gün heyecanını hiç unutamam. Sanki futbola adım attığım ilk günkü heyecan gibiydi. Tabii bir de Katar'da Beşiktaş ile Atiba ve Vida'nın Süper Kupa'yı birlikte kaldırdığımız anı unutamam."  

GHZALLE BÜYÜK KARAKTER

"Benim çalışmaktan çok keyif aldığım bir oyuncudur Rachid Ghezzal. Eminim ki her teknik adamın da çalışmak isteyeceği bir futbolcudur. Saha içinde de saha dışında da büyük bir karakter o. Asistleri, pasları, yardımlaşması, takım arkadaşlarıyla özellikle de Rosier ile olan uyumuyla bir örnek Cezayirli futbolcu. Sakatlanmamış olsa Beşiktaş'ın şampiyonluk yarışına ciddi bir katkı sağlardı. Şu anda iyi haberlerini alıyorum ama onu asıl ikinci yarıda görmek mümkün olur ancak.   

ALİ KOÇ'TAN BÜYÜK JEST

Bir Fenerbahçe maçına gitmiştim, yan tribünde oturuyordum. Bir de baktım Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, "Hoş geldiniz Hocam. Sizi locaya alalım, lütfen buyurun" dedi. Gayet nazik ve dostana bir tavırla. Kendisine teşekkür ettim. Tribünde seyircilerle olmaktan mutlu olduğumu söyledim. El sıkışıp ayrıldık. Bir süre sonra başkan yardımcısını gönderdi, kıramadım. Doğrusu futbol adamlığı işte bu.